Umut ve Ceren öyle bir şok olmuştu ki " Ne yaptın sen bana sapık ırz düşmanı" Ceren bunları söylerken ciddi miydi yoksa dalga mı geçti hiç anlamadım. "Asıl sen bana ne yaptın gazozcu pislik tı tı tı" Ceren yüzü kıpkırmızı olmuştu o sert kızın yüzü kıpkırmızıydı Umut ise sanki halinden çok mutluydu. "Ceren bu o kadar utanılacak bir şey değil niye bu kadar utandın ki sadece en yakın arkadaşınla beraber uyudunuz ne var bunda" diye alttan alttan laf sokan bendim.
Ceren bana öyle bir bakmıştı ki adeta seni öldüreceğim gibi bakmıştı. Ama olsun o beni seviyor öldürmez kesin. Yanımızdan bir hışımla çıkıp aşağıya doğru iniyordu. Umut'un gözleri kısık kısık etrafı inceliyordu " Yuh, akşam ne çok şey yemişiz" uykulu bir sesle ekledi. O anı değerlendirerek.
" Umut, bana bak sen Cerenden mi hoşlanıyorsun" Umut şok olmuş gibi " Harbiden o kadar belli ediyor muyum o kadar ya " beynimden verdiğim ne cevabını dışarıya " Evet" olarak yansıtmıştım. " Bir dakika ya sen biliyor muydun?" neyden bahsettiğine dair bir fikrim yoktu "Neyden bahsediyorsun Umut" boş boş yüzüme bakıp "Boşver aşko"
Kahvaltıyı yapmıştık, üçümüz birden mutfağı toplayıp bahçeye geçmiştik hava güneşliydi kış ayarında olmamıza rağmen fakat keskin bir soğukluk vardı.
İkisi arasındaki olaya değinmek istemiyordum şuan onlarda umurumdaydı ama babamların şuan yaptıkları veya yapacakları şeyler daha önemliydi. Ortadaki boş muhabbeti görünce sabah Mustafa Amcanın beni aramasından bahsettim. Moralleri azda olsa bozulmuştu.
Ceren'in soruu benimde ilgimi çekmişti ama hiç sorgulamamıştım " Eee Almina çocuk kim tanıyor musun?" "Yok lan ne tanıması ben babamın böyle bir arkadaşı olduğunu bile yeni duyuyorum." gerçekten bu çocuk kimdi ki babam bu kadar nasıl güvenebilirdi demek ki çok yakınıydı Umut sanki beynimi okumuş gibi " Aşko baban bile bu adama güvendiyse düzgün biri olmalı"
Biraz daha sohbet ettikten sonra bir şoför gelip onları almıştı. Tekrardan bu evde yalnızdım her zaman ki gibi, içimde ki asosyallik niye dinmiyordu? O an tam oraya oturup ağlamaya başladım gözyaşlarım durmuyordu. "Neden ben neden! Bende sadece normal bir hayat istiyorum çokmu şey istiyorum sevmek sevilmek istiyorum yasak mı bunlar bana? Ya benim ailem yok be ailem babam hariç kimsem yok ben ailemi tanımıyorum be! Niye ben! Niye niye.
Bitik bir halde uyuyakalmıştım en son hatırladığım şey ağlayıp bitkin bir hale düşmemdi şuan aklımda dönen şey ise ben niye koltukta uzanıyorum. Ayağa kalkıp "Siz mi geldiniz?" diye seslenmiştim mutfaktan gelen tabak seslerine doğru yönelmiştim. İçeride güzel bir klasik müzik tarzı bir şey çalıyordu o an gördüğüm görüntüyle bir şok geçirmiştim.
"SAVAŞ! SENİN NE İŞİN VAR BURADA"
"Sanada merhaba Almina, beni buraya senin baban yolladı" bu bir şakaydı veya bir rüyaydı kesinlikle deyip kendime bir tokat atmıştım evet canım acımıştı lanet olsun canım acımıştı gerçekti, Savaşa dönüp baktığımda mal mal bana bakıyordu " Rüya da değilsin kendine gel bence, hemen evde ne varsa yaptım yer misin?" Kalbim hayır beynim evet midem evet diye bağırıyordu neredeyse. Hiçbir şey demeden karşısına oturup önüme konulan yemeği yemeye başlamıştım, oha cidden çok lezzetli yuh bu çocuk yemek yapmayıda mı biliyordu? Aklımdaki sorulardan kurtulmak ister gibi.
"Savaş sen Mustafa Amca'nın oğlu musun?" aptalca bir soru daha aferin Almina sana aferin. "Sence, olmasam burada ne işim var " off ne soğuk yaptın be konuşmaya çalışıyorum zibidi.
Sessiz bir yemek olarak geçmişti mutfağı öylece bırakmıştık. Aradan bir yarım saat geçmişti, mutfağa geçip kendime koca bir kupa papatya çayı yapmıştım sakinleşmem lazımdı hemde fazlasıyla. Çayımı alıp bahçeye doğru çıkıyordum, tek kişilik salıncakta oturmuş derin derin düşüncelere dalmış olan Savaş'ı görmüştüm, hemen onun yanındaki kendimin dekorasyon ettiğim salıncağa oturmuştum. 10 dakika boyunca sadece ya Ay'a bakmıştık yada çimenlere.
Savaş cidden soğuk biriydi yada yaşadıkları dolayısıyla böyleydi, sessizliği bozan şey benim sorumdu " Savaş baban kim" ne ben ne sormuştum şimdi çenemi tutsaydım keşke " Benim babam komiser ve savcı arası bir şey babanın da avukatı gibi bir şey" yavaş yavaş anlamaya başlıyordum babamı her zaman koruyan onu yakalandırtmayan kişi Mustafa Amca'ydı.
"Ben hep seni korumakla görevliydim, sen hangi okula gittiysen beni de o okula aldılar benim görevim seni korumaktı ki hala öyle" bir dakika bir ikinci bir şok geliyor "Ne, dalga mı geçiyorsun sen Savaş" " Hayır, dalga geçmiyorum. Etrafına hiçbir zaman bakmayan sendin Almina ben enin annen öldükten sonra hep senin yanındaydım ama sen beni görmemiştin. Bunun için sana asla küsmem bunu da bil istersen benimle konuşmak iste yada konuş bu benim hiç umurumda değil"
Savaş'ın bu söyledikleri beni baya bir derinden etkilemişti o gerçekten hep benim yanımda mıydı? Dünya'ya karşı bu kadar kör müydüm? Kafamda ki sorular bitmek bilmiyormuş gibi yeni sonuçlar doğuruyordu, tüm sesler beynimde yankılanıyordu sanki bu andan kurtulmak için ilk aklıma geleni söyledim "Ben sana misafir odasını hazırlayayım" üstümdeki ince polar battaniyeyi salıncağa bırakıp eve doğru girmiştim. Misafir odası hep hazırdı zaten niye böyle bir şey dedim ki, elimi yüzümü yıkayıp sakinleştikten sonra bahçeye çıkıp Savaş'a haber verecektim ve aynısı da olmuştu.
Savaş'ın odasında ihtiyacı olacak her şey vardı bana ihtiyacı olmaz diye kendi odama geçmiştim. Savaş ile odalarımız altlı üstlüydü en ufak bir bağırmada birbirimizi duyabilirdik. Telefonu elime alıp yeni bir grup kurdum.
"Sidikliler grubunu kurdunuz"
Umut: Saat 11 uyuduğunu düşünmüştük
Ceren: Şuan şaşkınımda neyse kimmiş gı bu çocuk
Umut: Doğru ya unuttum ben onu
Ben: Hele şükür bende yazabileceğim ya
Umut: Anlat da işte
Ben: Çocuk Savaş evet bende şok oldum ve o hep benim yanımdaymış şok oldum bunu öğrenince ben hiç bir zaman Savaş'ı görmedim la
Ceren: Malsın çünkü çocuk görülmeyecek gibi değil ki
Umut: Öyle miymiş birde benim yanımda yakıştıramadım
Ben: djhhjbsjanmksmcslmcmndc
Ben: Zibidiler ben uyuyacağım çok kötü bir gün geçirdim. İyi geceler
Umut: İyi geceler Alminam
Ceren: İyi geceler
Ceren'in anlatımıyla
Umut: Demek Savaş çok yakışıklı benim yanımda az kalıyor o Cerencim
Ben: Sen hala onda mısın? Hem sanane lan istediğimizi çekici bulurum
Umut: Bir şey mi dedik la it
Ben: Bak Umut bir daha bana it dersen o sarı saçlarını teker teker yolarım
Umut: Ne desem acaba buldum zor durumlardan yararlanan kız
Ben: Ya bak Umut ağzına sıçacam hem bana sarılıp uyuyan sensin
Umut: Ne
Ben: Bak Umut o gün nasıl oldu ne oldu her şey nasıl gelişti hiç bir fikrim yok ve lütfen bir daha açmayalım şu konuyu
Umut: Off tamam be sustum
Ben: İyi geceler bebiş
Umut: İyi geceler bebiş
--------------------------------------------------------
Hİİİ
NASIL BULDUNUZ
SİZLERİ SEVİYORUM OY VERMEYİ UNUTMAYIN