Hyunjin'in anlatımından.
Kapalı duran gözlerimi ağır hareketlerle açıyorum. Başımdaki gitgide artan ağrı yüzümü buruşturmama sebep oluyor.
Bundan nefret ediyorum.
Hırıltılı sesi işitiyorum. Bana yaklaşıyor. Öylece uzandığım yerden kalkıp koşmaya başlıyorum. Işık yok. Hiçbir yerde yok. Ne tarafa doğru koşmam gerektiğini bilmiyorum.
Yorgun düşüyorum en sonunda. Baş ağrımın ve açlığımın etkisiyle çok kısa sürede oluyor bu.
Kalın gövdeli bir ağacın arkasına ilerleyip yere oturuyorum. Oturduğum anda kenardaki dallardan biri elmacık kemiğimin üzerini kestiğinde acıyla geri çekiliyorum. Akan kanı hissediyor olsam bile dokunmak istemiyorum.
Birden bire çalıların arasından gelen ses irkilmemi sağlıyor. Ağacın gövdesine sığınıp dizlerini kendime çekiyorum. Sessizce dua ediyorum.
Ölmek istemiyorum, ölmek istemiyorum.
Sesler iyice netleşmeye başladığında nefesimi tutuyorum. Gözlerimi sıkıca kapatıp yumruklarımı sıkıyorum.
Kendimi ölüme hazırlıyorum.
Titreyen bedenimi sabit tutmaya çalışırken seslerin kesildiğini işitiyorum.
"Sonunda buldum seni."
Duyduğum fısıltıyla birlikte gözlerimi daha sıkı kapatıyorum. Hızlı adımlarla bana yallaşıyor, duyabiliyorum.
Ve birden bedenim çekiliyor. Yavaş yavaş ısındığımı hissederken gözlerimi açıyorum. Bay Kâbus değil bu.
Bu... Minho.
Yüzümü avuçları arasına alıp yanaklarımı okşarken alnını benimkine yaslıyor. Daha fazla beklemeden kollarımı ona sarıyorum.
Elleri arasındaki yüzümü inceliyor. Elmacık kemiğimin üzerindeki kesiği görünce akan kanı baş parmağıyla siliyor ve yüzüme birkaç öpücük konduruyor.
Öpücükleri iyi hissettiriyor.
"Gel hadi, buraya varması uzun sürmez."
Kalktıktan sonra uzattığı elini tutup yerden kalkıyorum. Dinlenmiş ve rahatlamış hissediyorum.
"Ne yapmamız gerek?"
"Şimdilik kesişim bozulana kadar ondan kaçacağız. Sonrasında sakince düşünürüz."
Başımı sallayarak onu onaylıyorum ve tekrardan koşmaya başlıyoruz.
Hırıltılı ses bir süre sonra tekrardan etrafta yankılanıyor. Korkuyla Minho'nun koşarken hiç bırakmadığım elini daha sıkı tutuyorum.
Birden bire beni başka bir yöne çekiyor. Ormanın iyice içine giriyoruz. Hava kararıyor. Minho durduktan sonra ben de yanına gidip duruyorum ve elimi bırakmasına izin veriyorum.
"Hyunjin, ne zaman uyanacaksın?"
"Bilmiyorum. Sanırım biraz daha zaman var."
"Biraz daha dayanmamız gerek yani."
Başımı salladığımda bana bakıyor ve yaklaşıp kollarını belime sarıyor. Bu sakinleşmeme yardımcı oluyor. Sarılmasına karşılık verdiğimde nefesini boynumda hissediyorum. Gıdıklıyor.
"Seni bu şeyden kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağım."
Konuşacağım sırada gelen hırıltılı ses irkilmeme yol açıyor. Çok yakından geliyor ses. Minho'nun elini tutup koşmaya başlıyorum. Bana ayak uyduruyor.
Birden bir dala ayağım takılıyor. Yere düşüyorum.
Ellerim ve dizlerim acıyor.
Minho elimden tutup yürüyüp yürüyemeyeceğimi soruyor. Kalkmayı deniyorum fakat canımın acısı izin vermiyor.
Ses, giderek yaklaşıyor.
Minho beni kaldırmaya çalışırken ona doğru hızla yaklaşan dalı görüp Minho'yu aşağı çekiyorum. Dal az bir farkla Minho'ya değmeden geçiyor.
Bay Kâbus tam karşımızda, o iğrenç şarkıyı mırıldanarak bize yaklaşıyor. Beni korumak için arkasına almaya çalışan Minho'nun elini sıkıca tutup kendime çekiyorum.
Ölmeden önce ona son bir defa sarılmak istiyorum.
"Bay kâbus geldi, seni götürecek.
Bay kâbus geldi, etini kesecek.
Bay kâbus senin ruhunu yiyecek.
En fazla nereye kaçabilirsin ki?"Minho'ya sıkıca sarılıp alnımı onunkine yaslıyorum. Gözlerine bakıp ona onu sevdiğimi fısıldadığımda bana aynı şekilde karşılık veriyor. Bana sıkıca sarılıyor.
"Eğer, eğer ben ölürsem-"
"Beraber öleceğiz."
Minho başını iki yana salladığında ona bakıyorum. Soğuk görünüyor ama dolu olan gözleri oldukça net görünüyor.
"Eğer ben ölürsem veya şüphelendiğin başka bir durum olursa bunu ben dahil kimseye söylemeden Kim Taehyung'u bul ve ona her şeyi anlat. Anlaştık mı?"
Ağlamamak için kendimi zorlarken başımı onaylar şekilde sallıyorum. Dudaklarını alnıma bastırdığı anda ise tüm bedenimde şiddetli bir acı hissediyorum.
Sonrası karanlık.
_____
MUTLU MUTLU YILLAR!
Sonunda olayı tekrardan bağlamayı başarıyorum sanırım, 2*20'nin bitmesi şerefine🤲🤲🤲
Bölümü yazarken başımda gerçekten şiddetli bir ağrı vardı bu yüzden biraz toparlayamamış olabilirim, özür dilerim🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Nightmare (HyunHo)
Fanfiction"Bay kâbus geldi, seni götürecek. Bay kâbus geldi, etini kesecek. Bay kâbus senin ruhunu yiyecek. En fazla nereye kaçabilirsin ki?" Yetişkin içerik: Kan, gerçeklik dışı varlıklar ve olaylar. Düşük miktarda cinsellik.