Gerçeklik, yazar anlatımından.
*Altı ay sonra*
"Neden bu kadar makyaj yapıyorsun? Minho'nun seni her şekilde seveceğini biliyorsun. Hem zaten er geç öğrenecek."
Hyunjin, yanında tamamen bezmiş şekilde duran Seungjoo'ya onay verdiğini belirtircesine başını sallamış, elindeki kapatıcıyı makyaj çantasına koymuştu. Altı ay önce Hyunjin gözlerini hastanede açmıştı. Vücudunda iki ve üçüncü dereceden birçok yanık vardı ve hareket bile edemiyordu. Seungjoo yanıklar oluşur oluşmaz onu hastaneye yetiştirmiş olmasaydı şu an Hyunjin'in mezarına bir demet çiçek bırakıyor olabilirlerdi.
Hyunjin şimdiye kadar Minho'ya hiç yüzünü göstermemiş, hastane odasına girmesine bile izin vermemişti. Şimdi ise hastaneden taburcu oluyordu, Minho ile randevuya çıkacaklardı ve Hyunjin yüzünün neredeyse yarısını kaplayan yanık izini saklamaya uğraşıyordu. Seungjoo ise bu konuda sonuna kadar haklıydı. Minho onu her hâliyle seviyordu ve sadece yüzündeki değil, vücudundaki diğer yanıkları da elbet öğrenecekti.
Seungjoo altı ay boyunca her gün Hyunjin'e yardım etmiş, şimdi de yine yardım etmek için eline makyaj pamuğu aldıktan sonra üzerine makyaj temizleme suyundan dökmüş, Hyunjin'in yüzündeki kapatıcıyı temizlemişti. Yüzünün yanık kısmı diğerine göre daha beyaz görünüyordu. Sağlam dersiyle arasında keskin bir geçiş vardı ve eğer yanık ikinci derece olmasaydı oluşacak deformasyonlar oldukça net öngörülebilirdi. Vücudunun üçüncü derece yanık olan kısımlarından estetik ameliyatlar olduğu için şu anda oralarda sadece dikiş izleri vardı fakat diğer yanık izleri tıpkı yüzündeki gibi görünüyordu. Hyunjin bundan kesinlikle memnun değildi.
"Böyle daha güzel görünüyorsun."
"Bundan emin değilim."
"Ben ciddiyim Hyunjin. Çok güzel görünüyorsun."
Hyunjin alayla gülüp geri çekilmiş, yüzüne siyah bir maske taktıktan sonra aynanın karşısına geçmişti. O gün yanan saçlarının yerine daha sağlıkları uzamıştı. Hyunjin onları boyatmamayı tercih ediyordu, şimdilik.
Saçlarını yüzünü kapatacak şekilde öne getirmiş ve kıyafetlerini düzeltmişti. Gözü elindeki ize takıldığında ise çantasına ilerleyip eldiven aramaya başlamıştı.
"Senden eldiven istemiştim, nereye koydun?"
"Ah, onu unutmuşum. Ne yazık."
Seungjoo kıkırdarken Hyunjin başını kaldırıp hastane yatağının üzerinde oturan Seungjoo'ya bakmıştı. Somurtarak çantayı bırakıp kalkmış, yatağa oturmuştu.
"Hyunjin, şu kâbusların... daha iyi mi?"
Evet, Bay Kâbus olayı Hyunjin'de bir travma yaratmıştı. Neredeyse her gece Minho'ya veya Seungjoo'ya olanları daha beter bir şekilde görüyor ve ağlayarak uyanıyordu. Bunun için son zamanlarda psikolojik tedavi almaya başlamıştı fakat şimdilik pek bir yardımı dokunduğu söylenemezdi. Ağlama krizlerini bile geçirebilen tek şey rüyasında gördüğü kişinin iyi olduğundan emin olmaktı.
"Hâlâ aynı."
"İyi olacaksın."
"Seungjoo söylesene, gerçekten abim misin? O gün illüzyonun bana öyle söylemişti."
"Evet dersem bana inanacak mısın?"
"Böyle bir konuda ciddi bir cevap almayı bekliyorum."
Seungjoo omuz silkip yatağa uzandığında Hyunjin merakla ona bakmıştı. Kardeş olmadıklarından neredeyse tamamen emin olsa da orada gördüğü Seungjoo fazlasıyla gerçekçiydi ve bu da Hyunjin'in aklına şüphe düşürüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Nightmare (HyunHo)
Fanfiction"Bay kâbus geldi, seni götürecek. Bay kâbus geldi, etini kesecek. Bay kâbus senin ruhunu yiyecek. En fazla nereye kaçabilirsin ki?" Yetişkin içerik: Kan, gerçeklik dışı varlıklar ve olaylar. Düşük miktarda cinsellik.