꧁9꧂

1.1K 176 374
                                    

Hyunjin gözlerini açtığında bir süre boş bakışlarını tavanda sabit tutmuştu. Orada ne olduğu veya ne yaptığı hakkında en ufak bir bilgisi olmamasına karşın o an hissettiklerini hâlâ hatırlıyordu.

En sonunda gözlerini tavandan çekip uyandığından habersiz bir şekilde Hyunjin'in tuttuğu elini okşayan Minho'ya yöneltmişti.

"Minho,"

Hyunjin konuşmaya devam edeceği sırada susuzluktan sesinin çatallaştığını fark edince susmuş ve etrafa bakınmıştı. Su istemek için dudaklarını araladığında ise Minho ondan önce davranıp kalkmış ve masasının üzerindeki bardağa su doldurup Hyunjin'in yanına dönmüştü. Boştaki kolunu Hyunjin'in boynunun altından geçirerek doğrulmasına yardım ettikten sonra da bardağı ona uzatmıştı.

"İyi misin?"

Hyunjin suyu içtikten sonra ağır hareketlerle başını sallamış ve Minho koltuğa oturduktan sonra Hyunjin de başını onun bacaklarına yerleştirmişti.

"Senin ofisinde miyiz?"

"Evet. Güzel mi?"

"Güzel."

Minho aklındaki soruları sıralamak için Hyunjin'in uyanmasını beklemişti fakat şimdi nasıl soracağı hakkında hiçbir fikti yoktu. Hyunjin için fazlasıyla endişelenmiş ve korkmuştu. Bunu yansıtmamaya çalışmak onun için fazlasıyla zordu ve bunu denemek aklında düzenlediği kelimeleri unutmasına yol açıyordu.

"Çıkar ağzındaki baklayı. En alt kattaki şekil değiştiren şeyi gördüğümüzden beri bir şeyler düşünüp duruyorsun."

"Hyunjin,"

Minho sırtını dikleştirip oldukça ciddi bir ifadeyle Hyunjin'e bakınca Hyunjin de kaşlarını çatıp oturur pozisyona geçmiş ve Minho'ya bakmıştı.

"Sende bir şeyler var. M.P.A.D'ye geldiğimizde beri garip bir şeyler hissettin mi?"

Hyunjin başını iki yana sallayıp Minho'ya bakmaya devam ederken Minho yerinden kalkıp kitaplığa ilerlemiş, sarı renkli bir dosyayı aldıktan sonra masasına yaslanarak açmıştı.

"Şekil değiştiren US sınıfından. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun? Uslanmaz, yok edilemez. Hiçbir zaman sakin kalmamıştı ve her zaman çıkmanın yolunu arardı. Aynı zamanda saldırganlığının aksi şekilde kimseye saldırmaya çalışmamıştı. Sen bu binadan içeriye girene kadar."

"Girdiğimi hissedebiliyor mu?"

"Şekil değiştirenlerin sezgileri kuvvetlidir. Bir tehdit hissettiklerinde uysallaşırlar. Başta seni av olarak gördüğünü sanmıştım ama öyle değil. Sana saldırmaya çalıştığında normalden daha tedirgindi."

Hyunjin kalkıp Minho'nun yanına gittiğinde Minho duraksayıp Hyunjin'e bakmış, boynuna dolanan kollarla beraber o da bir elini Hyunjin'in beline yerleştirmişti.

"İllüzyonist. UR sınıfı. Aynı şekilde bu da yenilmez. Onunla göz göze gelen tüm denekler saniyesinde öldü. Ama sen onu gözlerine bakarken öldürdün. Ölmeden önce sürekli çığlık atıyordu. Ne yaptın ona?"

"Ben bir şey yapmadım, yemin ederim!"

Hyunjin kollarını sıkılaştırdığında Minho derin bir nefes almış, Hyunjin'i biraz kendinden uzaklaştırarak yüzünü ellerinin arasına yerleştirmişti.

"Peki onun gözlerine baktığında? O zaman bir şey hissettin mi?"

"Başta korkmuştum. Sonrasında başım ağrımaya başlamıştı ve içimden bir şey çıkmaya çalışıyormuş gibi hissettim. Bu çok garipti."

Mr. Nightmare (HyunHo) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin