9.BÖLÜM: SANA İNANIYORUM

8 2 1
                                    

Fotoğraf örnektir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fotoğraf örnektir...

İYİ OKUMALAR DİLERİM
🤗🤗

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Şarkımızı söyledikten sonra kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtik. Az önce çok eğlenmiştik bir daha olsa yine yapardım. Ben salatalık doğruyordum o da patates soyuyordu. Koskoca Demir Soykan'ın oğlu Kaan Soykan patates soyuyordu. Ben ona garip garip bakarken bakışlarımı üstünde hissettiği gibi bana döndü gülmeye başladı. Gülme gülme yaa sinirlerim bozuluyor evet iç ses hoşgeldin. Bana doğru yaklaşarak,

-Sende beni izlemelere doyamıyorsun ya bu kadar mı hayrandın bana Tanya  Işık, dedi. Ukala çocuk ya sinir bozucu sahte bir kahkaha atarak bir adım geri attım,

-Ukala mısın nesin sen ya egonu çek de konuşalım Kaan Soykan, dedim.

-Ben mi ukala oldum şimdi ama olmaz ki böyle sen bakarken ben bir şey diyor muyum, dedi. Bir adım yaklaştı. Çok haklıydı ona bakarken  iyi ama de mi Tanya iç ses yuh yani yaa anında sat beni( shsshshdhhdbdh)

-Evet ukalasın gülüyorsun bir de sinir bozucu, dedim bağırarak. Ne oluyor ya bana ters ters cevap vermeler durup dururken çocuğa bağırıyorum.

-Sen iyi değilsin uzun süre kapalı alanda kaldın ya beynine oksijen gitmedi herhalde bana ne diye bağırıyorsun, dedi kahkaha atmamak için dudaklarını biribirine bastırıyordu. Bende o durumdaydım şuan gülmemek için gözlerimi mutfakta gezdirdim.

-Eğer bağırmazsan gülmek istiyorum, dedi kahkahasını bastırarak.
Utanmıştım kafamı evet anlamında salladım bir anda ikimizde gülmeye başlamıştık uzun aradan sonra ilk defa bu kadar kahkaha atıyordum.

Kahkahalarımızın arasında güzel bir kahvaltı hazırladık. Saat 12:00 idi. Kimsenin bizden haberi yoktu aslında biraz da olsa bu durumdan memnundum fakat okulum vardı sınava hazırlanmaya başlayacaktım fakat ben başıma gelen durumdan dolayı yapamıyordum.

Kahvaltımızı bitirdikten sonra terasta oturmaya başladık Kaan bir anda ayağa kalktı geliyorum hemen dedi. Bekledim bekledim gelmedi seslendim

-Geldim geldim bekle, dedi.

Bir anda terastan içeri girince ellerinde poşetler vardı bana uzattı

- Uzun süre burada kalacağımız için ihtiyacın olan şeyler okulun çok aksadı benim yüzümden, dedi.

Ne diyeceğimi bilemeden şaşkınca ona bakıyordum yaptığı şey gözlerimi doldurmuştu bana ne yapıyordu böyle hem sevindiriyordu hem ağlatıyordu.

Bir anda oturduğum yerden kalktım ve yanına yaklaşarak dolu gözlerimle ona baktım,

-Ben ben gerçekten çok teşekkür ederim, dedim ve kendimi tutamayarak ona sarıldım öyle iyi gelmişti ki o kadar huzur veriyordu ki  o kokusu beni kendimden geçirmişti. Sarılmama karşılık olarak o da bir elini belime bir elini de saçıma koydu.  Yaralarımızı sarılarak iyileştiriyorduk sanki uzun yıllardır birbirimizi arıyormuş gibi sarılıyorduk.

İkimizde yaptığımız şeyin farkına varıp birbirimizden ayrıldık bir anda ikimizde utanmıştık. Elini ensesine getirip gözlerine kaçırarak,

-Şey ben kahve alacağım sen de ister misin? dedi.
-Olur isterim, dedim az önceki durumdan dolayı biraz çekinerek söylemiştim.

10 dk sonra elinde iki kahve ile yanıma geldi. Hava o kadar soğuk değildi terasta koltukta yan yana oturduk. Kahvelerimizi içmeye başladığımızda

Her şey herkes susuyordu biz susuyorduk konuşan tek şey SESSİZLİKTİ. Bizi sustuyordu o konuşuyordu..

Saat 18.00

Yavaş yavaş güneş batmaya başlıyordu yine bir gün daha geçmişti ve ben ailemden habersiz tamamen 5 gün geçirmiştim. Odamdan çıkarak Kaan'ın odasına girdim yatakta uzanıyordu ben gelince şaşkın bir ifade ile bana baktı,

-Tanya ne oldu bir sorun mu var? dedi.
-Hayır yani evet saçmaladım galiba benim sana bir şey sormam gerek, dedim.
-Tabi gel yani şey istersen salonda da konuşabiliriz, dedi. Bir anda yanlış bir şey söylemiş gibi yüzü biraz kızarmıştı.
-Yok farketmez konuşalım burada, dedim.
Yatağın ucuna oturdum o da yanıma geldi.
-Evet seni dinliyorum, dedi.
-Ben öğrenmek istiyorum, dedim.
-Neyi, dedi şaşkın bir ifade ile.
-Beni kimin kaçırdığını artık öğrenmek için hazırım dün sormuştun ama ben hazır değildim şuan hazırım, dedim.
-Emin misin bak öğrendiğinde bir çok şey değişebilir, dedi. Ne değişebilirdiki..
-Evet eminim hem de çok.. dedim.
Bir süre bana baktı ve bir anda,

-Emirin babası, dedi.
Ne nasıl ya Emir ne alaka idi hayır ya yalan söylüyordu en yakın arkadaşım asla böyle bir şey yapmazdı ailesi de asla asla. Bir anda ayağa kalkarak,

-Ne diyorsun sen ya saçmalama Emir ne alaka ailesini de çok iyi tanıyorum yalan söylüyorsun Kaan, dedim bağırıyordum çok öfkelendim gözlerim dolmuştu. O da sinirle ayağa kalktı,

- Demek ki iyi tanımıyorsun sana yalan söylemiyorum bu bir ikincisi bana bağıramazsın eğer istersen sana kanıtlayabilirim. Ama şunu bil ki başından beri hepsi oyundu seninle oyun oynadılar Emir seni hiç bir zaman sevmedi hepsi hepsi İntikam içindi, dedi sesi o kadar öfkeli ve dolu çıkmıştı ki...

Ne intikamı ya biz ne yapmıştık onlara neden en yakınımdan vuruluyordum neden?
Bir anda gücümü kaybedip aşağı doğru oturdum ağlamaya başladım bunu hiç beklemiyordum bir yanım hala Kaan'a inanmasada bir yanım da Emir'in son zamanda yaptığı tuhaf olan hareketleri aklıma gelmişti.
Hem kırgınım hem de kızgınım böyle bir şeyi neden hak etmiştim?

Kaan da benimle birlikte yere oturunca o da dolan gözleri ile bana baktı. Ona doğru baktım gözleri kıpkırmızı olmuştu ağlamamak için kendini zor tutuyordu bir o kadar da öfkeli idi.
Bir anda konuşmaya başladım,

"Bundan 14 yıl önce her şeyim dediklerimi kaybettim annemi ve babamı hatırlamıyorum ama abim anlatmıştı. Annem babamın doğum günü için pasta yapmıştı pasta kekini fırına koymuştu ben o arada uyanmışım çok ağlamışım abim oyun oynamak için dışarı çıkmış annem de fırını kapatıp yanıma gelmiş yanımda uyuya kalmış. Ben çok uzun süre uyuyamadan uyanmışım abimin yanına gitmişim ne olduysa ondan sonra olmuş bir anda bir patlama olmuş annem içerde kalmış babam işten koşarak gelmiş ve o da içeri dalmış sonra bir daha ikisi de oradan çıkmadılar herkes fırından dolayı olduğunu biliyor ama ama değilmiş fırın değilmiş bulamadılar ailemin KATİLLERİNİ bulamadılar ve pes ettiler ben o gün çocukluğumu en güzel anlarımı kaybettim ve şuan da aynısı oluyor en sevdiğim insanları tek tek yine kaybediyorum."

-Kaan ben mi hata yapıyorum neden başıma bunlar geliyor?
-Hayır hayır sen asla suçlu değilsin canım kendini suçlama her şeyi öğreneceğiz bu arada ailenin katilini de öğrenmiş oldun, dedi.
-Zaten duymuştum yani siz mikrofonu açık unutunca ben duymuştum.
-Sen bizi dinledin yani, dedi biraz ortamı yumuşatmak için.
Bir anda masum masum yüzüne bakıp gülümsedim. İkimiz de hala yerde oturuyorduk.
-Şey ben dinlemedim kulak misafiri oldum yani
-Kesinlikle kulak misafiri olmuşsundur kesinlikle, dedi kahkaha atarak sonra bir anda bana doğru yaklaşarak,
-Biraz daha burada oturursak hasta olacağız yani ben olmak istemiyorum sen istiyor musun? dedi.
Ayağa kalktı elini uzattı elini tutup ayağa kalktım gülerek ona cevap verdim,
-Ben de olmak istemiyorum o yüzden kalktım.
-Kaan sana her şey için teşekkür ederim yanımda olduğun için doğruları söylediğin için şuan içim çok buruk kandırıldım kırgınım kızgınım ama herşey çözülecek inanıyorum kendime, hayata, yaşadıklarıma... Ben galiba güveniyorum ve inanmaya başlıyorum. Ben sana inanıyorum Kaan...

"Kırılacak kanadımız kalmadı artık her şeyimizi kaybettik daha çok da kaybediyoruz ama kaybettikçe güçleniyoruz. Güçlendikçe bir oluyoruz ve tamamlanıyoruz."

GÜVEN BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin