-Seni kaçırmama abin de yardımcı oldu her şeyden haberi var, demesiyle yere yığılmam bir oldu.
Bu kadarı bünyeme ağır gelmişti uyandığımda salonda olduğumu anladım. Yine heyecan ve stresten bayılmıştım eee tabi açlık da var. Kaan yanıma geldi,
-Daha iyi misin? dedi.
-İyiyim galiba ben şey kötü oldum, dedim
-Tamam öncelikle sakin ol canım, dedi.
CANIM MI? vay be bugünleri de görecektik he iç ses bir sus kurban olayım ya.
-Canım mı? dedim. Dediğim şeyle öksürdü farkında bile değildi yüzüne niye vuruyorsun kii..
-Şey o ya yani, dedi. Bir anda istemsize sırıttım garip garip bana baktı,
-Sorun yok, dedim gayet sakin bir sesle halbuki içinde ne fırtınalar kopuyor of
-Yaaa yeter diye bağırınca Kaan korkmuş gözlerle bana baktı bu sefer içimdeki kahkahayı tutamayarak gülmeye başladım.
-Kaan korkma iç sesimle kavga ediyorduk da şey yani sıkıntı yok, dedim gülerek.
-Ne diyor bakalım iç sesin? dedi.
Tam söyleyecekken kapı çaldı kaç gündür buraya gelen olmamıştı kim olabilirdi ki. Kaan ile aynı anda kalktığımızda endişeli bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Kaan kapıya doğru ilerledi ve kapıyı açtı. Söylediğiyle olduğum yerde donakaldım.
(KAAN'IN ANLATIMIYLA)
-BABA?
Onu burada beklemiyordum Demir SOYKAN yine beni bulmuştu.
-Kaan, dedi hala aynıydı sert soğuk gaddar. Sinirle içeri girdi gözleri Tanya'yı buldu Tanya ise ikimize şaşkınlıkla bakıyordu.
-Senin burada ne işin var ?
-Oğlumu görmeye gelemez miyim? dedi. Beni sinirlendiriyordu ama Tanya'nın yanında onunla kavga etmek istemiyordum. Zaten yeterince üzülmüştü. Tanya' ya baktığımda ne demek istediğimi anlar gibi hemen yukarı çıktı.
-Ne oldu sevgilini benden neden kaçırıyorsun ben insan mı yiyorum? dedi. Haddini aşmaya başlamıştı. Bir anda öfkemle yakasına yapıştım,
-Düzgün konuşacaksın onun hakkında adını ağzına bile almayacaksın tamam mı? dedim. Elimi yakasından kurtarıp konuşmaya başladı,
-Burada ne işiniz var yine ne karıştırıyorsun Kaan, dedi sesini yükseltmişti.
-Sen kim olarak karışıyorsun buna burası bana ait o yüzden şimdi defol git evimden benim senin gibi bir babam yok, dedim.
-Kaan bana bak eğer başın belada ise sizi kurtarabilirim yardım edebilirim, dedi sesi az da olsa yumuşak çıkmıştı ama bu onun yalan söylemeyeceği anlamına gelmezdi o beni istememişti ben de onu istemeyecektim.
-Senden tek isteğim var adamlarını da al buradan git ve bizim burada olduğumuzu kimse bilmesin annem bile...
-Yine başına buyruk davranıp bela alıyorsun haberin olsun Kaan SOYKAN, diyerek hızlıca evden çıktı. Sinirle önümde duran vazoyu karşı duvara fırlattım. Aynısını yapmıştı yine huzurumu kaçırmıştı. Sinirimi alamayarak elimi duvara vurdum bir anda çığlıkla arkamı döndüğümde Tanya ağlayarak hem bana hem de elime bakıyordu.
(TANYA'NIN ANLATIMIYLA)
Babasının gittiğini anladığımda aşağıya indim. Fakat Kaan sinirle bağırmaya başlamıştı son yaptığı şeyle bir anda çığlık attım. Sinirle elini duvara vurmuştu ve şuan eli kanıyordu. Bana doğru yaklaşarak,
-Korkma, dedi ne hissettiğimi bilemezdi canı yanıyordu ama ben korkmamam için belli etmiyordu.
-Korkmuyorum elin çok kanıyor ne oldu da bu kadar sinirlendin? dedim.
-Aynı şeyler, dedi.
Kaan'a salona geçmesini söyledim. Pansuman yapmak için eczane dolabından bir şeyler alıp bende yanına geçtim. Elini tuttum pansuman yapmaya başladım acıdan bir anda inledi.
-Şey biraz acıyabilir dayan olur mu? dedim kendimi kötü hissediyordum.
-Sorun yok devam et sen alıştım ben, dedi. Canı çok yanıyordu babası vardı fakat babasız büyümüştü ne sevgi görmüştü ne de saygı...
-Sana soru sormak istiyorum fakat şuan cevap verecek gibi değilsin sonra sorarım, dedim. Malzemeleri yerine kaldırmak için kalktığımda bir anda kolumdan tuttu.
-Gitme, dedi.
-Gitmiyorum zaten bunları yerine koyacağım sen uzan biraz yorgun gözüküyorsun, dedim.
-Sonra koysan olmaz mı? dedi. Ne yapmaya çalışıyordu ki..
-Tamam deyip yanına oturdum. Bir anda beklemediğim bir şey yaptı. Dizime başını koyup koltuğa uzandı. Yaptığı hareket ile ona şaşkın şaşkın baktım. Gülerek bana baktı,
-Saçımla oynar mısın? Annem kendimi iyi hissetmediğimde hep saçımla oynardı, dedi.
-Tabi oynarım, dedim sesim titremişti aklıma ailem gelmişti onları çok hatırlamasam da kokularını hatırlıyordum.
Gözlerini kapattı ben de onun saçıyla oynuyordum kalbim delicesine çarparken bunu sadece ben duyabiliyordum. Kimse yoktu sadece biz vardık. Sevdiklerimizden uzakta birbirimize sığınmıştık. Yalnız iki liman gibi...
(YAZARIN ANLATIMIYLA)
Ekip yine bir aradaydı. Bilinmeyen sırlar saklanan kişiler ve oynanan oyunlar... Birbirlerinden bir şeyler saklıyorlardı ve artık bazı şeylerin anlatılması gerekti hem de hemen...
BATU- Tam bir hafta oldu ve biz hiç bir şey öğrenemedik.
ANIL- Evet ve bu durum artık benim canımı sıkmaya başladı nereden tutsak diğer taraftan biri bunu engelliyor.
EMİR- Ne yapacağız bundan sonra peki planımız ne?
Selim olayları az çok biliyordu Tanya'nın kaçırılmasına da o yardımcı olmuştu fakat planı burada derse Emir anında babasına anlatabilirdi ve bu durumu daha zora sokardı. O yüzden oyunu kurallarına göre oynayacaktı.
ALİN- Selim abi tekrar polise gitsek olmaz mı?
SELİM- Bende düşünüyorum ne yapacağımızı şimdi siz hepiniz evlerinize gidin biraz ben sizi çağıracağım. Alin sen burada kal istersen abicim.
ALİN- Yok abi benim yurda gitmem gerek işlerim var. Teşekkür ederim sen bir sorun olursa haber verirsin.
Hepsi evden çıktıktan sonra Selim her yeri aramaya başladı. Çünkü FATİH ARAL'I az çok tanıyordu eğer bir işe başladıysa onu tam yapardı. Evet işte bulmuştu iki tane bir tane de kamera bulmuştu. Bunları imha etmesi gerekti yoksa başına daha kötü şeyler gelecekti. Olayın asıl nedenini öğrenmeden polise gidemezdi.
"Hayat böyleydi işte. Biz değer verirdik değer verdiklerimiz ise bize türlü türlü oyunlar oynardı. Her şey herkes artık sadece çıkar içinde boğulmaya başlamıştı bile. Bizler ise bu bataklıktan kurtulmaya çalışan kişilerdik."
(EMİR'İN ANLATIMIYLA)
Evet planımız kusursuz işliyordu fakat o Kaan salağı Tanya'yı kaçırana dek...
Onlar bizim hayatlarımızı çalmışlardı biz de onlara yapacaktık sonucunda bu hayatta her şey karşılıklı idi. Tanya'ya başından beri sadece bu intikam için yaklaşmıştı. Ona yakın davranmış kendime güvendirmiştim. Çocuktuk evet ama babam hep söylerdi onlar bizi öldürdüler biz de onları öldüreceğiz diye...
Şuan tek istediğim Tanya ve Kaan'ı bulmaktı her neredeler ise iyi saklanmışlardı. Ama her ne olursa benden kaçamayacaklardı. Ben de EMİR ARAL isem onları girdikleri delikten çıkaracaktım.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
hepinize iyi okumalar dilerim...
![](https://img.wattpad.com/cover/245197414-288-k769546.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜVEN BANA
PrzygodoweMerhaba ben hiç ummadığım kadar çok şey yaşadım. Kırıldım, üzüldüm ve yalnız kaldım. Güvenim sarsıldı ve en önemlisi de kaybettim Peki şimdi ne olacak kaybeden yine ben mi olacağım? Yoksa verdiğim bu savaştan kazanarak mı çıkacağım? Saklanan sırlar...