"Uzakları yakın eder; Biraz dua, biraz özlem, biraz da düşler."
Kalbinizin hiç kulağınızda çarptığını hissettiniz mi hiç?Korkudan eliniz,ayağınız haraket etmeyi bıraktı mı?Peki ya sözler?Tek kelime etmeyi başaramadığınız zaman oldu mu?
Kalbimde ki acıya anlam veremedim,boğazımda ki düğümün nedenini bilmiyordum.Zaman durmuş gibi hissediyordum.
Yetkanın yüzü ve elleri kan içideydi.Siyah tişört giymesine rağmen üzerinde kan lekleri vardı.
"N-Noldu sana?" diyip oturduğu sandalyenin yanına koştum.Diz çöküp;yüzünü ellerimin arasına alıp incelemeye başladım.
Alt dudağı patlamıştı,sağ kaşı da öyle.Bunlar hariç hiçbir yaralaması yoktu. Gözlerinin içine baktım,ismini bilmediğim bir duygu saklıyordu.Nolmuştu?
"Kavga mı ettin?" dedim telaşla.
"Konuşmayı bırakta,bez ve su getirip yüzümdeki kanı temizle"
Kalbimin kırıldığını duyar gibi oldum.Neden bukadar kızmıştı ki?Sadece merak ettmiştim.Ama üstlenmedim,okuduğum sözü hatırlattım kendime.
"Üstlenmezsen bi şey olmaz"
Hiçbişey demeden lavoboya yöneldim,bez e benzer bişey alıp;küçük bir kabı ılık suyla doldurup Yetkanın yanına gittim.
Mutfağa geldiğimde,deminki pozisyonunu oturma bozmamış;gözlerini zemine dikmiş Yetkayla karşılaştım.Onun yanına yaklaştıp,karşısındaki sandalyeye oturdum ve yüzündeki kanı temizlemeye başladım.Gözlerimin içine bakması tühaf hissetmemi sağlamışti.
"Bitti" dedim düz sesimle.
Cevap vermeden mutfaktan çıkıp odasına gitti.Ters davranışları sebebiyle kaşlarımı çattım.Elimde ki bezi hırsla çöpe atıp;odama döndüm.
Neden bukadar ters davranıyordu?Nolmuştu? Dün okadar sıcak kanlı olmasına rağmen,bugün fazlasıyla tersti.
Aniden odanın kapısı tıklandı ve diğer taraftan sert bir ses duyuldu.
"Gelebilirmiyim?"
Yatağımda doğrulup;kapıya doğru yürüdüm.Kapıyı açıp,içeri girmesine izin verdim.
"Tabiki" diyip yatağımın kenarına oturdum.Oysa Yetka kapıya yaslanıp konuşmaya başladı.
"Yarın saat sekizde seni uyandıracağım.Işimiz var.Biraz yorulabilirsin,bu yüzünden erken uyumanı tavsiye ederim".
"Pekâlâ" demekle yetindim.
Susma hakkını kullanarak odasına döndü.
"Sanada iyi geceler" diye fısıldadım.
Sabah olmuştu ve Yetkayı bekliyordum.Bana işimiz olacağını söylemişti ama evden tek çıkmıştı.
"Masal!" diye bağırdı Yetka,ne ara eve gelmişti?.
"Çıkıyoruz.Aşağa in,ben arabada seni bekliyor olacağım".
Ceketimi giyip,aşağı indim ve evden çıktım.Ve arabasına yaslanmış;telefonunda birşey kurcalayan Yetkayla karşılaştım.Geldiğimi belli etmek için öksürür gibi yaptım.Beni fark ettiğinde,telefonu cebine koyup;gel haraketi yaptı.
Araba yolculuğumuz başlayalı beş-on dakika olmuştur belki ve arabadaki sessizlik sağır ediciydi.
"Yetka" dedim tok sesimle.
"Efendim?"
"Sen iyi misin?" dedim
"Ne alaka?"
"Sana ne oldu bilmiyorum ama farklı davranıyorsun" dedim sonunda pes ederek.
"Bu seni ilgilendirmez"
"Böyle davranma,lütfen", Ağlamaya hazırlandığımı fark edecek ki,güldü.
"Neden?"
"Seni gördüğüm ilk gün çok cana yakındın,bana çok iyi davranıyordun.Şimdi noldu bilmiyorum.Buz gibi soğuk,kırık cam parçası gibi keskinsin" dedim gözlerim dolarken.
"Konuşacak başka birşeyin yoksa " dedi cebindeki telefonu çıkarıp bana uzatırken, " Kulaklıkları takıp müzik dinle".
Iyi fikirdi aslında.Müzik hüzür verirdi insana ve menu ye baktığımda iyi şarkılar olduğunu fark ettim.
"Arkadaşımı arayabilirmiyim?"
" Cinsiyeti ne? " dedi kaşlarını çatarak.
"Kız,ismi Yeşim.O benim tek arkadaşım".
" Ara" dedi düz sesiyle.
Yeşimin numarasını yazırken,rehberde olduğunu fark ettim.
"Yeşim i tanıyormusun?"
"Tabikide " neşeden uzak bir kahkaha atıp;göz kırptı, "Seni bulmama o yardım etti".
"Nasıl yani?"
Yeşim,Yetkaya yardım mı etmişti? Benim biricik arkadaşım,bunu bana yaparmıydı?
"Basit.Yeşim i New York a gönderen bendim,seninle arkadaş olmasını ben sağladım.Önceden kabul etmese de sonra kabul etti".
Yetkanın sözleri benim gözlerimin dolmasını sağladı.Ağlamamak için zorluk çekiyordum.
"Yalan söylüyosun,sana inanmıyorum!" .
"Inanmıyorsan ara,sor"
Hiçbişey demeden ara tuşuna bastım.Telefon çaldı,çaldı.. ve diğer tarafatan ses geldi.
"Efendim,Yetka?"
"Merhaba arkadaşım" dedim buz gibi sesimle.
"Masal bak açıklayabili-"
Yeşimin sözünü bitirmesine izin vermeden telefonu kapattım.Bunu bana nasıl yapabilirdi?Yeşim? Benim biricik arkadaşım,beni cehenneme sürüklemişti.
"Yetka,eve dönebilirmiyiz?"
"Nede-"
"Iyi değilim lütfen" diyip oturduğum koltuta sindim.
"Nasıl istersen"
"Teşekkür ederim" diyip ona en içten gülümsememi gönderdim.
Bana aynı şekilde gülümseyip; beni kendine çekip saçımı öptü.
Eve varmıştık ve ben pijamalarımı giyip; odama çekilmiştim ve tabiki herzamanki gibi yatağımda kukla gibi yatıp kıpırdamıyordum.
Yetka kapıyı tıklayıp "Masal?" diye seslenince cevap vermedim.
"Aşağı in hadi film izleyelim"
Film izlemeye bayılan biriyimdir,bu fikir gülümsememi sağladı.
"Romantik film izlesek?" diye sordum kıkırdayarak.
"Hayır olmaz!Korku filmi izleyelim"
"Ozaman gelmiyorum,sana iyi seyirler" diyip kaşlarımı çattım.
"Tamam baş belası,istediğini izleyelim"
Hızla kapıyı açıp Yetkanın boynuna atladım. "Bitanesin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yabancı
RomanceMükemmel hayatınızı,karanlık kapladığınız düşünün. O karanlık kişi sizin geçmişiniz,çocukluk aşkınız. Yıllar önce ayrılıyorsunuz ama prensiniz sizi birgün bulacağına dair söz veriyor. Ve yıllar sonra,geçmişiniz geleceğinize bulaşıyor. Yetka ve Masal...