"Sen; aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin."
Sekiz ay sonra
Son bahar gelmişti.Havadaki hafif rüzgar,yaprakların ağaçlardaki yerlerini terk etmelerini sağlıyordu. Derin nefes alıp,çayımdan bir yudum daha çaldım.
"Çok güzel değilmi?" Başımı sesin geldiği yöne çevirdim. Yabancım,elindeki kitapla bana tatlı birşekilde gülümsüyordu.
"Evet" dedim gülümsemesine karşılık vererek, "Çok güzel".
Tatlı yüz ifadesini bozmadan,yanıma gelip,kollarıyla bedenimi sahiplendi."Türkiyeye geri döndüğün günü hatırlıyormusun?" dedi gözlerini dışardaki manzaradan ayırmayarak, "Korkunu gizlemeye çalışıyodun,eve dönmek için elinden geleni yapıyordun,bana karşı çıkıyodun hatta bağırdığın bile oldu. Sana,oraya asla dönmeyeceğini söylediğimde beklenmedik bir haraket yaptın;pes ettin".
"Pes etmedim,sadece sana alışmaya karar verdim diyelim"
"Peki alıştın mı?" dedi gözlerimin içine bakarak.
"Immm" dedim konuyu değiştirmeye çalışarak, "çay istermisin?". Başını evet anlamında salladığında;yerimden kalkıp mutfağa yöneldım.
Ona hislerimden bahsetmeye korkuyorum,nekadar zaman geçerse geçin,korkuyordum.
Duygularımı anlatmak,onu kaybetmeye adım atmak gibi hissettiriyordu.Ona alışmıştım,hatta seviyordum. Yetkayı seviyordum,beni ailemden çalan yabancıya aşık olmuştum.
Saatler,günler,aylar geçmesine rağmen bana olup biteni anlatmaktan hala kaçıyordu. Beni nerden tanığını,beni nasıl bulduğuna dair hiçbir fikrim yoktu..________________________________
"Saçmalık izliyoruz Masal,farkında mısın?"
"Bunun neresi saçma Yetka bey" dedim başımı yasladığım omuzuna atarak.
"Bu sorduğun soru mu? Şu an havyan belgeseli izliyoruz".
"Negüzel işte,bak bu panda sana benziyor" dedim parmağımla televizyonu gösterek.
"Panda halim bile yakışıklı,inanamıyorum"
Kendime hakim olamayarak,güçlü bir kahkaha patlattım.
"Yakışıklı değilmiyim yoksa?" diyip cebinden telefonunu çıkardı,ekrana bakıp saçını düzeltti. Nekadar mükemmel olduğunu farkında değilsin Yabancım..
"Sen çirkin bir pandasın Yetka"
"Ve bu çirkin panda,şimdi seni yiyecek". Ne dediğini anlamaya çalışmam ve kendimi bi anda onun altında bulmamın arasında saniyeler vardı. Yanağıyla yanağımı okşayıp;boynumun her noktasına öpücük kondurmaya başladı.İçimdeki tühaf hisleri yeniden uyandırmayı başarmıştı.
Dudaklarımı yalayıp,gözlerimi sıkıca kapatıp bu anın bitmemesini diledim.
Boynumdaki nazik dokunuşların kesilmesi sebebiyle gözlerimi açtım. Yüzünde çarpık bir gülüşle beni izliyodu.
"Hoşuna gidiyor ha?" dedi göz kırparak.
Ellerimi omuzlarına koyup;itmeyi denedim.Lanet olası Yabancı güçlüydü,yerinden bile kıpırdamadı.
"Boşuna uğraşma" dedi üzerimden kalkarak,"Çok zayıfsın,beni itemezsin."
Kaşlarımı çatıp;dil çıkardım "Gerizekalı" .Buna karşılık olarak,Yetka bey orta parmak haraketini yaptı (?)."Uykum var,ben uyuyacağım" diyip koltuktan kalktım.Yetkaya baktığımda beni izliyordu,çenesini sıkıp öptücük attım, "İyi geceler".
"Sanada,sabah benden önce uyan tamam mı? O halini - uyandıktan sonraki halinden bahsediyor - görmek istemiyorum,çok çirkin oluyorsun".
"Çok komik olduğunu söylemişmiydim canım?" dedim yapmacık gülüşümü yüzüme çizerek.
"Evet bebeğim"
"Tamam" diyip odama doğru ilerledim. İçeri girip,çalışma masamdaki yerimi aldım ve defterimi açtım.
Dünyam bana "Pes et!Değmez!" diye bağırdığında,ağlayıp elini bırakmıştım.Ama o anda,ümütlerim bana sarılıp,sessizce konuştu; "Birkez daha dene,aşk risk almaya değer!".
Defterimi kapatıp,boğazımı temizledim. Yerimden kalkıp,cama yöneldım. Yağmur yağıyordu ve bu bana ailemi hatıtlatmıştı. Onları unutmuş değildim,her gece yokluklarını hissederek kendimi uykuya teslim ediyordum.Acaba beni unutmuş olabilirlermi diye soruyordum,ama neyazıkki sorularım cevapsız kalıyordu. Yetkaya bu konudan her bahsettiğimde sinirleniyordu ve bu benim ondan korkmama yeterde artar bile. Korkumu yenmeye ve Yetkayla yarın bu konuyu konuşacağıma karar vererek yatağıma yöneldım.
Saat 03:42.
Yatağımda saatlerce kıvrılıyordum,gözüme beş dakikalık uyku bile girmemişti. Düşüncelerim beni deli ediyor,korkumsa öldürüyordu.Merakım bana iyi sonuçlar vermeyecekti, biliyordum ama öğrenmek zorundaydım.Yetkanın geçmişimle âlâkası var gibi hissediyordum.Kafam çok karıştıktı. Derin nefes alıp; yatağımda oturur pozisyonuma geçtim. Gözlüklerimi fark ettiğimde,kitap okumak iyi olabilir diye düşünüp,yanımda bulunan kitabın sayfalarını karıştırdım.
"Bizim ayımızı hatırlıyormusun?
İkimizinde onu izlediğimiz ve birlikte olmayı dilediğimiz günü hatırlıyormusun?
"Görüyormusun?" diye sordum.
"Ayı mı?" dedin,çünkü neden bahsettiğimi biliyordun.
Bugün yedi dolunay sonra,yine bizim ayımızın doğduğunu gördüm. Ve kendime sordum;bu seferde onu birlikte izliyor ve zamanın geri akmasını diliyormuyuz diye.
Eğer zaman geriye aksaydı;
Yine biz olurmuyduk sonu olacağini bile bile?
Öpermiydin beni,sonumuzun acı olacağini bile bile?
Her dakikan benim olurmuydu,bir zaman sonra senin olmayacağımı bile bile?„
- Layla Greys'in notları.Sabahın ilk ışıkları heryeri aydınlatıyor,insanların yüzlerini okşuyordu. Yatağımdan kalkıp,mutfağa indim. Acıkmıştım ve Yetka birazdan uyanacaktı,kahvaltı hazırlamanın iyi fikir olduğuna karar verdim.
Kahvaltı hazırlarken bile, düşüncelerim peşimi hâlâ bırakmamıştı. Buzdolabına yönelıp;içinden vişne suyu çıkardım ve masaya bıraktım. Bir anda gözüm kapıya kaydığında,Yetkanın beni izlediğini fark ettim."Günaydın"
"Neden bukadar dalgınsın" dedi kollarını bana dolayarak, "Bişeymi oldu?"
"Hayır,sadece-"
"Sadece ne?"
"Birşey konuşmamız gerek"
"Eğer o konuysa,başlamadan bitir" diyip masadaki yerini aldı.
"Ama Yetk-"
"Aması yok Masal"
"Var!" dedim ses tonumu yükselterek, "Bana herşeyi anlatmak zorundasın,bunu bilmeye hakkım var"
"Ben çıkıyorum,eve geç dönerim"
diyip vişne suyundan bir yudum aldı ve kapıyı çarparak evden çıktı."Pislik" diye bağırdım arkasından, "Sen tam bir pisliksın Yetka Poyrazoğlu!"
Çok kısa bölüm oldu farkındayım,çok beklediniz biliyorum.Hepinizden çok çok çok çok özür dilerim ❤.
Pes etmediğiniz ve beklediğiniz için teşekkürler ama gerçekten meşgüldüm ❤ Yorumlarınız ve oylarınızı esirgemeyin. Iyi okumalar ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yabancı
RomanceMükemmel hayatınızı,karanlık kapladığınız düşünün. O karanlık kişi sizin geçmişiniz,çocukluk aşkınız. Yıllar önce ayrılıyorsunuz ama prensiniz sizi birgün bulacağına dair söz veriyor. Ve yıllar sonra,geçmişiniz geleceğinize bulaşıyor. Yetka ve Masal...