Aniden sert bir kol beni durdurup ismimi söyledi.
"Masal?"
Arkamı dönüp sesin geldiği yone baktım.
"Ah,Dominik" dedim kısık bir sesle.Yorulmuştum,doğru düzgün nefes alamıyordum ve kalbim tam kulaklarıma atıyormuş gibi hissediyordum.
"Noldu?" diye telaşlı bir sesle, "İyimisin?Korkmuş gibi görünü-"
Dominikin cümlesini kesen duyulan çığlıktı.
"Biri var" diyip işaret parmağımla çığlığın geldiği yönü gösterdim, "Yardım etmemız gerek" .
Birşey demesine izin vermeden koşmaya başladım.Olabildikçe hızlı koşuyordum,bacaklarımı hissetmiyordum ve gücüm tükenmişti.
Bir süre sonra fazlasıyla yorulmuştum.Durup eğildim,Ellerimi dizlerimin üzerine koyup;derin nefes almaya başladım.
İki-üç saniye sonra yanıma nefes nefese kalmış Dominik belirdi. Betonun üzerine oturup öksürmeye başladı.
"İyi misin?" diye sorduğumda;başını evet anlamında salladı.
"Yardım edin!Lütfen!"
Bu ses çığlık atan kadının sesiydi.
"Yakındayız!" diye bağırdım," Kadının sesi önümüzde ki siyah evden geliyor!"
Dominik,bileğimi sıkı bir şekilde tutup;durmamı sağladı.
"O evde" diyip parmağıyla siyah evi gösterdi, "Karşımıza ne çıkacağına dair hiçbir fikrimiz yok.Ölebiliriz belki.En iyisi gitmeyelim" diyip beni sokağın çıkışına sürüklemeye başladı.
Bileğimi onun elinden kurtarıp bağırdım, "Tanrım! Orda bir kadın var! Savunmasız biri! Ve yardım istiyor!Sen gitmememizin gerektiğini mi söyliyorsun!".Ellerimi onun gögüsüne koyup onu geriye ittim " Nasıl bir korkaksın sen? Git, ben tek başıma yardım ederim! Sana ihtiyacım yok!"
Ellerini teslim olmuş gibi havaya kaldırıp;tamam dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı.
Ona aldırmadan,siyah evin girişine doğrü yürümeye başladım.
İçeriye girdiğimde görüntünün iğrenç olduğunu fark ettim.Etrafta örümcek ağları vardi ve heryer kirlenmiş durumdaydı.
Arkamı döndüğümde sağ odadan nefes alışverişler geliyordu.
İçeriye doğru yürümeye başladım.Kapı kapalıydı,ayağımla kapıyı ittim ve korkuç bir manzarayla karşılaştım.
Odanın köşesinde beyaz kanlı bir elbiseyle oturan hamile bir kadın vardı,etrafı kanlar içindeydi.Beni gördüğünde gözlerini pörtletip baktı. Ona doğru yaklaştığımda,eğilip dizlerime çöktüm.Aniden kanlı eliyle bileğimi sıkıca kavradı.
"L-Lütfen!Yardım et bana!" diye bağırdı, " Sanırım doğum yapacağım,yardıma ihtiyacım var!Ölüyorum,lütfen!"
"T-Tamam" dedim telaşla, "Şimdi ambulası arayacağım,iki dakikaya gelirler,dayan biraz daha"
"Hayır!" diye bağırdı,"Onlar gelene kadar bebeğim ölür,lütfen yardım et!"
Bişey dememe izin vermeden boynumda bir ağırlık hissettim.
Karanlık..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yabancı
RomanceMükemmel hayatınızı,karanlık kapladığınız düşünün. O karanlık kişi sizin geçmişiniz,çocukluk aşkınız. Yıllar önce ayrılıyorsunuz ama prensiniz sizi birgün bulacağına dair söz veriyor. Ve yıllar sonra,geçmişiniz geleceğinize bulaşıyor. Yetka ve Masal...