29. Bölüm: Geçmişten Kalan Son Kişi

366 34 66
                                    

" Sadece kimin çocuğu onu öğreneceğim."

"Bu bizi... Dur! Sence olabilir mi?"

"Ciddi olmasam neden seni peşimden sürükleyeyim?"

"Beklenmedik durumlar olduğunda kafan herkesten iyi çalışıyor."

Farlan ve Leon'un babası Micheal Costigan'ın evine geldiklerinde Leon içeriye girmemekte ısrar edince Levi tek başına içeriye girdi, Leon ise onu dışarıda bekledi. Biraz zaman geçince yorulup boynuna elini atıp biraz gezdirdi.

Bir saat kadar sonra Levi evden tuhaf bir yüz ifadesi ile çıktı. Anlam verilemeyecek bir ifadesi vardı. Sinirli, kızgın, üzgün, rahatlamış, şaşkın, boşvermiş... Anlam veremiyordu Leon.

"Ne oldu Levi? İyi misin?"

"İnyoka düşündüğüm gibi Farlan ve Luna'nın kızıymış."

"Ne! Abim çocuk mu peydahlamış? Hem Luna da kim?"

"Tch. Sanki yeraltında gayrimeşru çocuk çok olağan dışı bir şeymiş gibi konuşuyorsun."

"Luna bizim Luna değil mi?"

Levi başı ile yavaşça Leon'u onaylayıp az ilerideki çiçek dükkanına gitti, Leon da Levi ile peşine takılmıştı. Levi'nin çiçek dükkanında ne yapacağını düşünmenin aksine böyle bir duruma neden bu kadar tuhaf bir ifade takındığını düşünüyordu Leon, acaba geçmişte hiç denecek kadar az görüştükleri süre zarfında Levi değişmiş miydi diye düşündü. Ve kendisi bunu daha yeni mi fark ediyordu?

"Ahhh ne uzattım be?"

"Tch. Kaç yaşına gelmişsin hala kendi kendine mi konuşuyorsun?"

"Kapa çeneni Levi, bir tuhaf geldin gözüme o kadar."

Çiçekçinin önüne geldiklerinde Levi aniden olduğu yerde durdu, Leon da bu hareketin üstüne istemeden tam Levi'nin yanında durmuştu. Birkaç saniye sessizce yan yana durdular. Diyeceği cümleleri seçtiğinde ise sessizliği bozan Levi oldu. Leon'a bakmadan ağzından şu cümleler sessizce döküldü.

"Baksana Leon. Hiç pişmanlık duyduğun bir seçim yaptın mı?"

Bu soruyu hiç beklemiyordu Leon. Bir süre eline bakıp yumruğunu sıktı. Yapmıştı tabii ki de, üstelik iki kez yapmıştı.

O da başını Levi'ye çevirmeden sorusunu cevapladı.

"Evet yaptım, iki kez." Göz ucu ile Levi'ye baktığında ifadesizce kendisini dinliyordu. "Peki ya sen Levi, sen hiç pişmanlık duyduğun bir seçim yaptın mı?"

"Evet bende yaptım, iki kez."

İkisi de yüzeydeki tekrardan karşılaşmalarından beri aralarında oluşan tuhaf atmosfere alışmışlardı ama bu ortam ötekilerinden çok farklıydı. Eskiden hep öfke, kin, nefret, dostluk ve anıların oluşturduğu geçmişi yad eden bir atmosfer oluşurdu aralarında ama şu anki atmosferde sadece 'İtiraf ve Anılar' vardı. Diğer atmosferlerden daha dürüsttü belki ama çektirdiği vicdan azabının haddi hesabı yoktu.

"Anlamıyorum Levi, o zaman neden..." Leon cümlelerini yutup tekrardan konuştu, biraz saçmaydı ama yapacak bir şey yok. "Neden çiçek dükkanına geldik."

"Benim kayınvalidenin yanına gideceğim, gitmişken çiçek de götüreyim dedim."

"Komutan Ariel ha? Seni hatırlıyor mu ki?"

"Tch. Alzheimer kadın, nereden hatırlasın."

"O zaman ben kaçtım."

"Tamam."

Lynx Ackerman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin