4. Bölüm: Wall Sina

553 60 73
                                    

Lynx'den

"Ha... dur, nereye?"

Aklımdan ne geçiyordu ki.
Etrafımdaki askerlere bir baktım. Buradan sessizce çıkmamız imkansız. Etrafa bir kez daha göz atarken Eren, Mikasa ve Armin'i gördüm gerçi artık bir önemi yoktu. Buradan nasıl çıkabiliriz ki. Kenny aklımı okumuşcasına düşüncelerimi cevapladı.

"Hah, askerlerin sayısına bakma. Eminim hepsi buradan hemen çıkmak istiyordur. Adımızı başka bir askerin yazdığını söylememiz yetecektir."

Haklı. Bu kalabalıkta kimse bunu sorgulamaz.

Toplanma yerinin çıkışındaki adam bizi görünce çıkış kapısının önüne geçti.

"Sizin adınız yazıldı mı?"

Kenny kafamdaki şapkasını alıp askeri cevapladı.

"Evet, evet aldılar. Biz aslında Sina duvarındanız. Bir gezgin olarak yeğenimle birlikte Wall Maria'ya gelmiştik. Görünen o ki pek şanslı bir gezi olmadı."

Verdiği cevap onların işine gelirdi. Bu kadar insana yemek yetiştirmek imkansız gibi bir şeydi eminim çoğu o faciada ölmese bile burada açlıktan ölecektir. Ve ya iki lokma yemek için birbirlerini öldüreceklerdir. Sadece iki kişi olsak da bu işlerine gelirdi.

Asker bize önce bana sonra Kenny'e baktı. Büyük ihtimalle giysilerimize bakıyordu.
Annem ve babam da rütbeli askerler olduğundan hep rahat bir hayatım olmuştu. Büyük bir ev, sıcak bir yatak, güzel yemekler ve tabii iyi giysiler...

Solumda duran Kenny'e baktım. Seri katilden daha çok varlıklı bir iş adamına benziyordu. Onu yolda gören herhangi biri onun başkentten olduğunu anlar.

Sanırım kapıdaki askerde benim gibi düşünmüştü. Kapıyı açıp geçmemi için yol verdi.

Askere bakıp "kolay gelsin" dedim.

"Teşekkürler."

*** *** ***

Uzun bir yolun ardından başkente gelmiştik. Burası gerçekten çok... Lüks . Aslında ilk gelişim değildi ama Wall Maria ve Rose'dan çok daha farklı olduğu için her geldiğimde aynı tepkiyi veriyordum.

Biraz yol yürüdükten sonra güzel bir evin önünde durduk.

"Burası senin evin mi?"

"Hayır, ben genelde kirada kalırım."

Cebinden anahtarı çıkarıp evin kapısını açtı. Eve girince dolaplardan birinin tozlu olup olmadığına bakmak için elim ile kontrol ettim.

Annemde de babamda da temizlik takıntısı var. Sanırım benim temizlik takıntım da onlardan geçti.

Kenny'nin evi temiz ve ferahtı. Evdeki eşyalara bir göz atınca zevki babamınkine çok benziyordu.

Kenny şapka ve paltosunu asıp bir odaya girdi.

"Lynx, aç değil misin?"

Bir anda o kadar çok şey olmuştu ki... Aç olduğumu fark bile etmemiştim.

Aslında katil olduğunu öğrenince ondan çok korkmuştum ama kötü birine benzemiyordu. Gerçi ondan korkmam saçmaydı...                              

Ceketim ile atkımı askılığa asıp yanındaki sandalyeye oturdum. Birkaç dakika masada sessizce oturduktan sonra duymaya alışık olduğum şeyleri söyledi.

"Hadi ama, utanmana gerek yok. Sadece bu yaşlı adama canının ne istediğini söyle."

Utangaç biri değilim sadece yapım gereği konuşkan değilim. Bu özelliğimden dolayı benim hep utangaç biri olduğumu düşünürler.

Lynx Ackerman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin