40. Bölüm: Olağan Dışı Mahkeme

360 34 25
                                    

Duruşmaya bir saat kala Erwin, Levi, Hange ve Mike son bir ikazda bulunmak için Lynx'in hücresine gittiler. Uyanıktı... Hücresinin diğer tarafında uyuyakalan Eren, Armin, Connie ve İnyoka'yı izliyordu. Tuhaf bir ifade vardı yüzünde, mutlu muydu, pişman mıydı, yoksa sinirli mi anlayamıyorlardı.

Levi uyanmaları için acemilere seslendi.

"Tch. Hadi uyanın veletler, duruşmaya kadar karnınızı doyurun."

Dördü de uyanıp Levi'yi selamladılar. "Emredersiniz efendim."

Doğruca kendilerine yiyecek bir şey bulmaya gidip Lynx'i babası, Hange, Erwin ve Mike ile yalnız bıraktılar. Acemilerin gittiğini gören Hange gülümseyerek Lynx'in yanına gitti.

"Eskiden kendinle yaşıt arkadaşların olacağını duysam inanmazdım ama şimdi şuna bak, senin iyiliğini isteyen bir sürü arkadaşın var."

"Evet, öyle." dedi Lynx yere bakarak. Göz temasımdan kaçınmaya çalışıyordu, Erwin bunu fark edince gülümseyerek hücrenin parmaklıklarına yaklaştı.

"Teçhizat kullanmamana rağmen Keşif Birliğinin en iyi takımını kolayca hakladın, cidden inanılmazdı."

"Tch. Oğluma da mı o gözle bakmaya başladın Erwin?"

"Yetenekli askerlere kapımız her zaman açık, bunu sende biliyorsun Levi." Bir süre Levi ile bakıştılar, ardından Erwin boğazını temizleyip konuyu değiştirdi. "Eminin ki arkadaşların sana söylemiştir ama yine de söylemekte fayda var. Eğitmenin Keith duruşmada senin sıradan 200 askere bedel olduğunu söyleyecek eğer masumiyetin için Zackly bunu yeterli görürse seni test etmek isteyecektir."

"Bunu yapıp yapamayacağımı mı soruyorsun Erwin?"

"Yapacağını biliyorum. Demek istediğim sana kendini kanıtlama şansı vermelerine izin ver, aptalca şeyler söyleme, tamam mı?"

Lynx Erwin'lere konuşma sürelerinin dolduğunu söylemeye gelen askere bakıp "İyi, öyle olsun." dedi ve arkalarından gidişlerini izledi bir süre.

Birkaç dakika sonra aynı asker Lynx'e kelepçe bağlayıp onu mahkeme salonuna götürmek için geldi. Bileğine demir kelepçelerin soğuğu vururken Lynx'in tek düşündüğü Leon'du.

Korktuğu başına gelmişti... Sevdiklerini tekrardan gördüğünde yaşadığı pişmanlık Leon'a olan öfkesini unutturmuştu. Gerçi Lynx bunun olacağını biliyordu.

Asker omuzlarından sertçe ittirdi Lynx'i. "Hızlı yürü seni pislik katil."

Düşüncelerinin kendisine hediye ettiği boş bakışlarını yerden ayırmayıp "Yürüyoruz işte." demekle yetindi sadece.

Mahkeme kapısına geldiklerinde görevli asker kollarından sıkı sıkı tutarken kapıda bekçilik yapan asker geçmeleri için kapıyı açtı. İçeriye girdiklerinde Lynx'i mermer gibi bir şeyin üstüne çökertip kelepçelerine kaçmaması için demirden bir çubuk taktılar.

Babası, Hange, Erwin, Mike, Eren, Armin, Connie, İnyoka, Çılgın Eğitmeni Keith bir tarafta, Askeri Polis ise bir tarafta bekliyordu. Mahkeme salonunun içinde burada olmalarından yeterince rahatsız olduğu din adamları bile vardı.

Zackly mahkeme salonuna girdiği gibi montunu çıkartıp yerine oturdu. Oturur oturmaz ise Keith konuşmak için izin aldı.

"Lynx Ackerman'ı yargılamadan önce şimdiden sıradan 200 askerden daha değerli olduğu bilgisini göz önünde bulundurmanızı istiyorum efendim."

Lynx Ackerman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin