seven, before it kills you, too.

801 74 101
                                    






PVRIS- Loveless.





•••




Steve Rogers' ın günlüğü.




•••




9 Kasım, Perşembe.



Nasıl başlayacağımı bilmiyorum, kendimi nasıl ifade edeceğimi de... Aslında her şeye en baştan başlamam daha sağlıklı olacak, hiçbir şey demeden gittiğimi biliyorum ki aslında söylemek istediğim çok fazla şey vardı. Daha doğrusu söylediğim, ama senin asla öğrenemediğin.

Kesinlikle bir açıklamayı hakediyorsun Amelia.

Ne kadar öfkeli ve kırgın olduğunu tahmin bile edemiyorum, seni ne kadar üzdüğümü biliyorum ve bunun için gerçekten de üzgünüm. Ama sanırım bunu söylemem hiçbir şeyi değiştirmeyecek, yaptıklarımı telafi etmeyecek.

Peggy benim için ilk aşkım, tüm ömrümü onunla geçirmek istediğim tek kadındı ve hala da öyle, açıkçası bunları şu an neden anlattığım hakkında hiçbir fikrim yok çünkü bunları okuyamayacağını ve bu satırların eline ulaşmayacağının farkındayım. Sadece her gece uykularımı bölen vicdanımı rahatlatmaya çalışıyorum, çünkü arkamda birini bırakmış olmak kesinlikle gurur duymadığım bir şey. Sözlerim sana ne kadar samimi gelir bilmiyorum ama, gerçekten üzgünüm. Her ne kadar şu an özür dilememin senin için hiçbir anlamı olmadığını bilsem de.

Seninle ilk tanıştığımızda çok güzel ve kararlı bir kadın olduğunu düşünmüştüm, gerçi bunlar herkesin ilk görüşte anlayabileceği şeylerdi ama yine de senin özel bir kadın olduğu anlamıştım. Ne olursa olsun, yüzlerce kişinin bile arasında parlayan biriydin, gerek güzelliğinle gerek kişiliğinle insanların hep sana bakmasını sağlardın ve bunun için o kadar çaba harcamazdın ki sana hayran kalmaktan kendimi alamazdım, içimde büyüyen hislere engel olamadım, çünkü sen fazla mükemmeldin. Peggy'den sonra ilk defa bir birine karşı merak ve istek duyuyordum, açıkçası bu benim için kabullenmesi oldukça zor bir şeydi çünkü ondan sonra hayatıma kimseyi almayacağıma dair kendime söz vermiştim. O benim için hep tek kalacaktı.

Ama biliyorsun, sözlerimi tutmakta hiç iyi değilim.

Uzun zaman sonra ilk defa kalbimi ve ruhumu açabileceğim biri olduğunu hissetmiştim, ama aslında kendimi kandırdığımı çok geç anladım. Ben sadece sevgiye aç bir adamdım, bencildim, seni düşünmedim ve böyle bir haltı yerken kendime 'Emin misin?' Diye asla sormadım. Seveceğim kadının sen olmasını istedim, kendimi buna inandırmak için çabaladım, ama ben çabaladıkça Peggy'le olan anılarımızdan oluşan bir bataklığa gömülüyor gibiydim.

Kendi hislerime o kadar odaklanmıştım ki seni üzdüğümü, yok saydığımı ve kullandığımı asla farketmedim. Evet bu bir bahane değil, ki zaten bahanem olmadığını ve ne yaparsam yapayım olan şeyleri düzeltemeyeceğimin farkındayım. Yine de kendimi açıklamak için çabalıyorum, çünkü artık dayanamıyorum. Herkesin iyilik timsali olarak gördüğü bir adamken, insanlara örnek olmaya çalışıyorken yapılabilecek en büyük şerefsizliği yaptığımı anladığımda kendime inanamadım. Çok sinirlendim, ama asla pişman olmadım, çünkü olmam gereken yerde ve olmam gereken kişiyleydim.

Tony bana gitmemin mümkün olduğundan bahsettiğinde kendimi kaybettim, bunun mümkün olabilmesi gerçekliğime o kadar aykırıydı ki ilk başta dalga geçiyor sandım fakat o oldukça ciddiydi ve sonunda Peggy'e dönmek için bir şansım vardı. Başka bir şey düşünemedim, arkamda bırakacağım insanları, hayatımı, sorumluluklarımı umursamadım. Ve evet, işte ben bu kadar bencil bir insanım.

O andan itibaren, zaten kararımı vermiştim ve bunun dönüşünün olmayacağının elbette ki farkındaydım, bu benim ona dönmek için son şansımdı ve gözüm o kadar kör olmuştu ki seni üzeceğim fikri aklıma dahi gelmedi. Gerçekten tam bir şerefsiz olduğumu kabul ediyorum.

Beni defalarca kez ağlarken gördüğünü biliyorum, inanmak istemediğin için yaptıklarımı yutup beni sevmeye devam ettiğini, geceleri sessizce döktüğün göz yaşlarını da... Bunları sana yaşattığım için kendimden nefret ediyorum, sen mükemmel bir insansın ama benim bencilliğim ve kibrim her şeyi bitiren şey oldu. Klişe olmak istemezdim, ama kesinlikle benden daha iyilerine layık olduğunu Thanos bile biliyordur.

İlk defa yaşadığımı hissediyorum Amelia, sanki uzun zamandır biri boğazımı sıkıp nefes almamı engelliyormuş ama artık bunu yapmıyormuş gibi hissediyorum. Nefes aldığımı hissediyorum, yanımda ki kadına her baktığımda duyduğum sevgi o kadar büyük ki bu his içimi parçalamak istiyor gibi. Her sabah gözümü açtığımda ve yanımda onu gördüğüm de ki mutluluğu hayatım boyunca tatmamıştım ve şu an o kadar garip geliyor ki gerçek olmayacağından korkuyorum. Bir gün uyandığımda onu yanımda görememekten korkuyorum, bunların hepsinin bir rüya olmasından.

Belki de bizim için mutlu son buydu, seni üzdüğümü, kırdığımı hatta paramparça ettiğimi biliyorum ve seni öldüren aşktan kurtulman sanki sana iyilik yapmışım gibi hissettiriyor, hayatında bensiz çok daha mutlu olacağını biliyorum. Her şeyi hakediyorsun, mutlu olmayı, hayatını yaşamayı, benim yaptıklarımı yapmayacak bir adama sahip olmayı hakediyorsun. Umarım bir gün beni anlarsın, umarım bu aşkın sana zarar verdiğini, seni yiyip bitirdiğini ve bana ihtiyacın olmadığını anlarsın.

Ben hayatım boyunca hep başkaları için yaşadım, ama artık sadece kendim için çabalıyorum. Hep başkalarını mutlu etmeye çalıştım, gerekirse onlar için savaştım, her şeyimi feda ettim, kendimi bile, ta ki verebileceğim hiçbir şey kalmayana kadar. Ve o an anladım ki başkalarının mutluluğunu düşünmekten kendi hayatımı asla umursamamıştım. O an, Peggy'e dönmem gerektiğini anladığım andı. Çünkü yalnızca o beni mutlu edebilirdi, sadece onla yaşayabilir ve onla ölebilirdim. Hayatımda sadece tek bir kez, sözümü tutmak istedim.

Onunla dans edeceğime söz vermiştim.






•••

As long as it takes you  ➽  Steve RogersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin