İlk olarak buraya kadar benimle geldiğiniz ve oylarınız, yorumlarınız ile beni desteklediğiniz için teşekkürler.
Açıkçası bence oldukça güzel bir kitap oldu, sizinde kitap hakkınızda düşüncelerinizi çokça merak ediyorum.
(Kisacasi son bolume yorum
yapmazsaniz ağziniza sicarim 😽)Çok kaos olmadan, arada heyecan katarak soft bir hikaye oldu cok mutluyum. Tek pişmanlığım biraz daha özen gösterebilirdim 😔
Burayi doğru duzgun okumadiğinizi biliyorum bu yüzden cok uzatmadan finali yazayim 😀
İnadina uzatmam—
İYİ OKUMALAR 💗💖💞💝💘😇
pov changbin ::
Ölü bedenin yere yığılışını bir süre izledikten sonra arkama döndüm.
"Yakarsınız artık."Arkamı dönüp odadan çıktığım gibi çalan telefonumu elime aldım. Tanımadığım numaraydı, hızla açtım. "Alo."
Bir süre cevap gelmemiş daha sonra konuşmaya başlamıştı, karşıdaki kişi.
"Ne ara açtın be, neyse abim uyandı.""Olivia? Felix nasıl iyi mi?" Bir şeyler mırıldanmış ve cevap vermişti.
"Sen gelirsen daha iyi olacak! Nerelerdeysen artık." Telefonumu suratıma kapattığı gibi derin bir nefes bıraktım.Uyanmıştı, sonunda. Daha ne kadar dayanabilirdim bilmiyordum.
Saçlarımı karıştırarak tekrar odaya girdim. Jeongin'i gömleğinin arka yakasından tuttuğum gibi dışarı yürütmeye başladım.
"Sen benimle geliyorsun." İtiraz etmeden hızlı hızlı yürüyordu. "Hyung ben çok özür dilerim, biliyorsun yapmasaydım.. ilk ailemi sonra beni.."
"Biliyorum, özür dilemen gereken ben değilim." Kafasını salladı. "Y-yapamam, biliyorsun hyung."
"Yapacaksın! Tek sen değil, bende özür dileyeceğim. Dilemezsen babamın yapmadıklarını ben yaparım, bir silahı bana doğrultmayı bile beceremeyen biri nasıl bu işlere karışır ki?"
Gözlerini kaçırdı. "Silahı sana doğrultmuştum.." Kafasına vurup arabaya doğru ittirdim.
"Bana doğrultmuşmuş, hastanede niye ben yatmıyorum acaba! Ona bir şey olsaydı seni delik deşik ederdim!"
Felix'e bir şey olmadığı için biraz daha sakinleşmiştim. Arabayı çalıştırdığım gibi gaza bastım. Hastanede beni bekleyen bir melek vardı.
,,
pov felix ::
Yavaşça gözlerimi açtım. Susamıştım, üstümdeki uyuşukluktan uzun zamandır uyuduğumu anlayabilirdim.
Gözlerimi bir süre daha kapattım. Daha sonra tekrar açtım ve etrafta bakındım.
Neredeydim?Yavaş yavaş yaşadıklarımı hatırlamış ve hızla doğrulmuştum. Changbin, o iyi miydi? Hastane odasında gezdirdim gözlerimi kimse yoktu.
Daha sonra elime takılı olan serum ve birkaç tüpü inceledim.
Yavaşça hareket ettiğimde göğsümde biraz acı hissediyordum fakat umursamadım. Yerdeki terlikleri giyerek ellerime bağlı her şeyi çıkardım be yavaş yavaş adımlamaya başladım.
Olivia'yı görmek istiyordum, Changbin'i görmek istiyordum. Kapıya geldiğimde kapı kendiliğinden açılmıştı. İçeri girmeye yeltenen Olivia beni görünce bağırdı.
"Abi! U-uyanmış..?" Kollarını bana sardığında gülümsedim. Kendi isteği ile bana sarılması her seferinde güzel hissettiriyordu.
"Beni bırakacaksım diye çok korktum.." Şeklinde mırıldanıp bendem ayrılmıştı, sırıttığımı görünce öksürerek kendini düzeltmişti.
Ayakta olduğumu daha yeni anlamış olmalı ki kaşlarını çatıp hızla kolumun altına girmişti.
"Delirdin mi sen? Böyle ayaklanmışsın!" Beni yatağa geri otutturup kenardali düğmeye bastı. "Hemşireler gelip serumları tekrar taksın, bir yerinde duramadın yani!"
"Olivia.. Changbin nerede?" Gözlerini kaçırdı. "Bu durumda bile onu soruyorsun, sen cidden delirmişsin. Onun yüzünden.." konuşmasını odaya giren hemşireler kesmişti.
Benimle ilgilenirlerlen bende bir yandan Olivia'ya bakıyordum. "Olivia.." Gözlerimi düşürdüğümde nefesini bıraktı.
"Kafetarya ya inip sana yemek alacağım, ona haber veririm."Odadan çıkarken bende biraz gözlerimi kapatmıştım. "Demek ki iyiydi. Rahatlamıştım.
,,
Oturur pozisyonda camdan dışarı bakıyordum. Biran önce onu görmek istiyordum.
Aynadaki yansımadan kendime baktım. Birazcık solgun gözüküyordum.
Kapının hızla açılması ile dikkatimi aynadaki yansımamdan çekmiş ve kapıya yöneltmiştim. "Felix!" Bana koşarak gelen Changbin ile gülümsedim.
Hızla ellerimi tutmuş ve onlara sayısız öpücükler kondurmuştu. "Çok özür dilerim.. Seni koruyamadığım için çok özür dilerim.. Her şey, her şey için çok özür dilerim."
Elimi elleri arasından çekip yanağına yerleştirdim. "Sorun değil.. ben iyiyim."
Yanağımdaki elime bir öpücük daha kondurmuştu. "İyi olmasaydın.. ne yapardım bilemiyorum. Hepsi benim suçum, daha dikkatli olmalıydım. Çok özür dilerim.."
Daha sonra biraz duraksadı. "Ama.. ama her şey geçti artık. Kimse bizi rahatsız edemeyecek. Sen uyurken hallettim. Bir daha o işlere bulaşmayacağım."
"Bir daha aramıza hiçbir şey giremeyecek." Sayısız konuşmalarından sonra gülümsedim ve yatakta hafifçe kaydım.
"Yanıma gelir misin?" Kafasını sallamış ve ayakkabılarını çıkararak yanıma uzanmıştı.
Gözlerimi gözlerine dikerek konuştum.
"Seni seviyorum." Anında gülümsemişti."Ben de, ben de seni seviyorum, meleğim." Ardından hiç vakit kaybetmeden dudaklarımızı birleştirdik.
Mutluydum, hiç olmadığım kadar.
Ay, bitti 😳
Tekrardan her şey için çok teşekkürler, öpüldünüz 🥰😽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐬𝐞𝐫𝐢𝐚𝐥 𝐤𝐢𝐥𝐥𝐞𝐫' 𝐜𝐡𝐚𝐧𝐠𝐥𝐢𝐱
Teen Fictionfelix küçük kardeşini okutmak ve babasının kumar borçlarını ödemek için neredeyse bütün gün boyunca çalışmak zorundadır, bir katil tarafından kaçırılana kadar.