𝐬𝐞𝐫𝐢𝐚𝐥 𝐤𝐢𝐥𝐥𝐞𝐫' 𝐜𝐡𝐚𝐧𝐠𝐥𝐢𝐱

serial killer |8

pov changbin ::

Ağzıma omletten bir parça daha atmıştım.  Oldukça lezzetliydi, restoran da yapılanlardan bin kat daha iyi.

"Felix?" Onun adını seslendiğimde hızla kafasını bana döndürmüştü ama hala çekiniyor gibiydi. Yaptığım şeyin etikisinden çıkamamıştı belli ki.

"Omlet.. oldukça güzel, diğer şeyler de öyle. Yemek yapma yeteneğin var gibi duruyor." dediğim şey ile tekrar utanmış  ve elini 'hayır, hayır' dermişçesine salladı.

"Aslında sadece annemin bana öğrettiği.. basit şeyler, galiba ona bir teşekkür borçluyum." Yüzünün düşmesini farketmiştim ama bozuntuya vermedim.
Konuyu değiştirmeyi seçtim.

"Keşke benim annem de bana böyle şeyler  yapsa." Aferin Changbin, çok güzel konu değiştirdin baya farklı bir konu oldu.

"Anneniz?" dediğinde hemen cevap verdim. Batırmıştım zaten.. düzeltmeme gerek yoktu. "O öldü." İlk kaşlarını kaldırdı daha sonra da 'özür dilerim' şeklinde mırıltılar çıkarınca sorun olmadığını belirttim.

"İsterseniz bir ara.. ben size öğretebilirim." Gülümsediğinde kafamı salladım. Aynı şekilde gülümsemek istesemde.. gülümsemeyi unutmuş gibiydim. Aslında direkt unutmuştum, uzun zamandır beni gülümseten bir şey olmamıştı.

Yemeğimi çoktan bitirdiğimde Felix'in de bitirdiğini farkettim ve etrafı toparlamaya başladım. "Bay Seo! Lütfen işinize dönün siz, ben hallederim."

Sadece kafamı sallayıp odama geri döndüm, yapılacak çok işim olmasa reddederdim.

,,

Derin bir nefes verip arkama yaslandım. Saat akşamı çoktan bulmuştu ama ben hiçbir şekilde odaklanamıyordum. Zaten gözüme bir gram uyku girmemişti, şimdi ise onun yüzü aklıma gelip duruyordu ve odaklanamıyordum.

Elimdeki kalemi bırakıp sandalyeye yaslandım. Biraz gözümü dinlendirsem iyi olacaktı.

"Bay Seo? Uyanın." Şimdi de garipten sesler mi duyuyordum?
"Bay Seo.. iyi misiniz?" Cidden çıldıracaktım, yüzü yetmediği gibi sesinide mi duymaya başladım.

Cidden biraz dinlene- gözlerimi açtığımda çok yakınımda gördüğüm beden transa geçmeme sebep olmuştu.
"Oh Bay Seo.. sonunda uyandınız." Ne yani uykuya mı dalmıştım.. bu bir başarı olmalı.

"Saat kaç?" Bana hızla saati söylediğinde gözlerim tekrar düştü. Sadece 15 dakika mı dalmışım. Düşen gözlerimi önümde benim aksime parıldayan çocuğa diktiğimde bulunduğumuz pozisyonun biraz farklı olduğunu farkettim.

Şuan iki eli ile ellerimi tutuyor ve bana endişeli gözlerle bakıyordu. Kızarıyor muydum? Bu kadar yakından yüzünü incelemek, güzel gelmişti.

"Ben bütün ev işlerini yaptım, sizden çıkmak için izin almak istedim ama geldiğimde uyuyordunuz. Uyandırmayıp not bırakacaktım fakat kötü görünüyordunuz, yerinizin rahat olmadığını ve birazda hasta olduğunuzu düşündüm."

Biraz nefeslenmiş ve devam etmişti.
"Mutfakta ıhlamur için malzemeleri koydum. Ayrıca akşam yemeğiiçin çorba da yaptım. Sadece çorbayı ısıtsanız ve bardağa sıcak su koyup ıhlamuru yapsanız yeter. Ben izninizle çıkıyorum." Gülümsemiş ve konuşurken okşadığı ellerimi nazikçe bırakmıştı. Kenardaki çantasını koluna taktığında onu durdurdum.

"Seni bırakayım."

"Gerek yok efendim. Çoktan taksiyi çağırdım ben, ayrıca yorgunsunuz bolca dinlenin." Tekrar ve tekrar.. sadece kafa salladım.

"Eve varınca.. mesaj at." Gülümsemiş ve kafa salllamıştı. Ben.. ilk defa aşık oldum.

,,

Son konuşmamızdan bir buçuk saat geçmişti ama hala yazmamıştı. Elimde çevirdiğim telefonu kenara bırakıp ıhlamurumdan bir yudum aldım.

Beni düşünmesi.. çok hoşuma gitmişti, en son beni Minho ve Chan'dan başka kimse düşünmemişti. Ya da ben öyle hatırlıyordum. Telefonu elime tekrar aldım.

bay seo
eve geldin mi?

felix
evet, size haber vermeyi unutmuşum.
özür dilerim.

bay seo
sorun değil, yarın direkt şirkete gel.

felix
tamam efendim.

bay seo
iyi geceler
felix yazıyor..
görüldü.

Elimdeki telefona bakarak kafamı koltuğuğa yasladım. Eğer iyi geceler yazarsa.. güzel bir uyku çekecektim.

(Yazmadı.) Biliyorum hikaye biraz yavaş gidiyor ama hızlı sevgili olacakları için böylesi daha iyi.

Hatırlatma veya duyuru !! İleriki bölümlerde ufak smut(lar?) olacaktır.