pov changbin ::
Radyoda çalan kısık şarkı ile ilerliyorduk. Sevgili olmamızın üstünden ,söylemesi bile heyecan verici, yaklaşık bir hafta geçmişti.
Açıkçası hala kalbimin deli gibi attığını hissedebiliyordum, ilk defa böyle olduğundan kaynaklanmalı diye düşündüm.
Hafta sonu olduğunda, onu randevuya çıkarmanın vakti geldiğini düşünüp hiçbir şey söylemeden arabama oturtmuştum.
Bunun için bana biraz trip atıyor olabilirdi fakat onun için en iyi yerleri araştırmıştım.
Elimden geldiğince güzel bir randevu olsun istiyordum. "Bebeğim, daha ne kadar sessiz kalacaksın?"
"En azından bir şey söyleseydiniz Bay Seo.. böyle çok hazırlıksız oldu.." Ah, birde şu Bay Seo takıntısı..
Hala bana resmi sesleniyordu, onu üstelemek istemediğimden bir şey demiyordum.
Sonunda park edecek bir yer bulduğumda arabayı hızla park ettim. "İlk olarak.. kendime bir şeyler alacağım. Bana güzel kıyafetler seçebilirsin değil mi?"
Aslında ona bir şeyler alacaktım ama bunu dersem gelmeyeceğini bildiğimden ufak bir yalan uydurdum. Tam yalanda sayılmaz ona alırken bir iki tane de kendime almış olurum.
"Ondan sonra telefoncuya gidersek kabul edeceğim." Derin bir nefes verdim ve kafa salladım.
Oldukça eski telefonu yine bozulmuştu. Ne kadar yeni model telefonlarla değiştirelim desemde bunu kabul etmiyor ve yaptıracağını söylüyordu.
Ben de kabul etmeye karar verdim. Bana böyle bakarken ona kıyamazdım.
Hemen modunu değiştirip gülümserken bende gülümsedim ve arabadan indim.
O da aynı şekilde arabadan indi.Y.N :: Konum olarak bir sürü mağaza vb. şeyin olduğu çarşı tarzı ama daha lüks örn nişantaşı gibi bir yer olduğunu düşünün.
İkimizde kenardaki mağazalara bakarak yürüyorduk. Ellerimiz arada birbirine sürtüştüğünde tutmak için uğraşsamda elini çekip kafasını eğiyordu.
Sırf utandığından yaptığını bilsemde birazcık sinirlenmiştim.
"Seungmin!" Birden hızlanıp karşıdaki çocuğa doğru koştuğunda şaşırdım ve arkasından ilerledim.
"Felix, seni çok özledim. İşten ayrıldığından beri görüşemiyoruz." Birbirlerine uzunca sarıldıklarında kıskançlığım kendini gösteriyordu.
Hızla diplerinde bittiğimde Felix adının Seungmin olduğunu öğrendiğim kişi ile konuşuyordu. "Bu kim?" Beni göstererek sorduğunda Felix biraz duraksadı ama daha sonra cevapladı.
"P-patronum." Seungmin gülümseyerek başka şeylerden konuşmaya devam ettiğinde kenarda sessizce konuşmalarını bekledim.
Sonunda konuşmaları bittiğinde Seungmin denilen çocuk ayrılmıştı.
"Bay Seo, gidelim mi?" Mırıldanarak kafa sallamış ve yürümeye başlamıştım.Biraz sinirlendiğim için hızlı yürüdüğümü farketmemiştim. Ta ki Felix'in uyarısına kadar.
"Bay Seo, yavaşlayın lütfen." Yavaşladığımda gülümsemiş ve elimi tutmuştu.
"Üzgünüm, uzun zamandır görmüyordum onu.. Seungmin benim tek arkadaşımdı.."
Gülümseyerek elimin arasındaki elini okşadım. "Sorun değil bebeğim, hadi buraya girelim."Onu hızla bir mağazaya soktum.
Y.N :: Bölüm arasını nasıl bitireceğini bilemeyen beceriksiz yazar. :))
,,
pov felix ::
Bay Seo'nun elindeki poşetleri almak için çekiştirirken konuştum. "Bay Seo! Zaten bir sürü şey aldınız bana.. Bırakın ben taşıyayım."
Kafasını hayır anlamında sallayıp poşetleri inatla vermiyordu bana.
Sonunda pes edip uğraşmayı bıraktım ve dudaklarımı büzdüm."Böyle yapma Felix. Aldıklarımızı beğenmedin mi yoksa? Geri iade.." Sözünü kesip konuştum.
"Hayır hayır. Bunlar çok güzel ama hiç gerek yoktu bunlara.. Zaten size borcum var." Kafasını geriye atıp 'Ah o mesele..' şeklinde mırıldanmıştı.
Ardından bana döndü. "Sana istediğin, istediğim her şeyi alacağım. Gücenmene veya mahçup hissetmene izin vermiyorum, bunları sana acıdığımdan değil seni sevdiğimden yapıyorum."
"Ayrıca o konuya gelirsek, artık borcun yok." Şokla konuştum. "Ne demek yok?"
Bütün paketleri tek eline almış ve biraz etrafa bakınmıştı. Çok kişi olmadığını farkedince bir adım bana yaklaşmış ve elini yanağıma koyup okşamaya başlamıştı.
Bu hareketi beni deli gibi utandırdığından gözlerimi kaçırdım. "Sen benim sevgilimsin Felix, sence artık borçlu olduğunu mu düşünüyorsun?"
Ardından alnıma ufak bir öpücük kondurdu, o böyle nazikken nasıl ona karşı çıkabilirdim ki?
"Borcun olmadığı için benim yanımda çalışmak zorunda değilsin, kendine farklı bir iş bulup çalışabilirsin. Arkadaşını çok özlediğini farkedebiliyorum.. istersen yine orada çalışabilirsin."
Biraz kıskandığını farketmemiş değildim, Seungmin'i cidden çok özlemiştim fakat her gün Bay Seo'yu görmek bana iyi geliyordu.
Kafamı hayır anlamında sallayarak kollarımı yavaşça Bay Seo'ya doladım.
Hala yeni çıktığımız mağazanın girişindeydik ve büyük ihtimal birkaç insan bize bakıyordu fakat şuan umrumda değildi.
"Her şey için.. teşekkürler Bay Seo, beni o büyük çukurdan çıkardığınız için, her şey için." Yanaklarımdan çoktan kalkan elini saçıma götürüp okşadı.
"Bana mutluluğumu, uykularımı, hayatımı geri verdiğin için teşekkürler, Felix." Cevap vermeyip kollarımı sıkılaştırdığımda tekrar konuştu.
"Pekala, telefonunu yenisi ile değiştirmeme izin verecek misin?" Cidden.. romantik anın içine etmek zorunda mısınız bayım?
Bu bölüm biraz karışık oldu çünkü bölümü bitirdiğimi sanıp pov felix'ten itibaren başka bir bölüm olarak yazmıştım fakat bitirmediğimi farkedip yazdığım gelecek bölümün yarısını buraya ekledim. Orayı da geri kalan ile tamamlarım artık ")
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐬𝐞𝐫𝐢𝐚𝐥 𝐤𝐢𝐥𝐥𝐞𝐫' 𝐜𝐡𝐚𝐧𝐠𝐥𝐢𝐱
Teen Fictionfelix küçük kardeşini okutmak ve babasının kumar borçlarını ödemek için neredeyse bütün gün boyunca çalışmak zorundadır, bir katil tarafından kaçırılana kadar.