pov felix ::
Sessizce kafa salladığımda tekrar sordu. " Bana cevap ver, yaşamak istiyor musun istemiyor musun!?!" Sinirle bağırdığında bütün göz yaşlarımı serbest bırakmıştım.
"Evet! H-her şeye rağmen ben yaşamak istiyorum!" Titrek ama güçlü çıkan sesim ile konuştup akan göz yaşlarımla beraber ona baktım. "Ağlama." Sadece bu sözcüğü söyleyip odayı terk etmişti. Diğerleri de şaşkınca bana ve etrafa bakınıyordu. Hemen gözlerimi kaçırıp kafamı eğdim.
Ne olacaktı şimdi? Sadece ağlama diyip gitmişti, ne yapmamı bekliyordu ki?
Sakince evet yaşamak istiyorum beni öldürme falan dememi mi?
Korkunun doruklarındayken benden böyle bir şey istemesi daha çok ağlamama sebep olmuştu.Kapı açıldığında gelenin o olduğunu biliyordum, hemen yüzümü kaldırdım.
"Çözün onu." Gözlerimde bir anlıkta olsa sevinç belirmişti. Kurtulmuştum yani, ölmeyecektim!"Bütün borçlarını üstüme aldım."
Çözülen ellerimi ovalarken bir yandanda onu dinliyordum. "Borçların bitene kadar benim özel psikoloğum olarak çalışacaksın ve bende kalacaksın. Sana eski psikoloğum ile aynı maaşı vereceğim." Sadece kafa salladım.
Psikolokluktan anlamazdım ki ben.. ama galiba minnettardım. Onun katil olması beni hala korkutsa da bunu umursamaya çalıştım.
"Beni takip et." Yavaşça ayağı kalktığımda kenarda duran biri atıldı.
"Saçmalama sen delirdin mi!? Ona nasıl güvenebilirsin ayrıca senin zaten psikoloğun var!" Cidden adam sinirle soluyordu.
"Onu kovdum." Şuandan itibaren patronum olacak adını bilmediğim adam sakince konuşmuş ve kolumu nazikçe tutup beni peşinden sürüklemişti.
Koca binanın içindeki herkes bize garipçe bakarken cidden utanmıştım. Aniden asansörün önünde durmuş ve açılan asansöre binmişti. Beni de asansörün içine soktuğunda kapı kapanmış ve garip bir ortam oluşmuştu.
Olabildiğince kenara geçmiş ve titrek bir nefes bırakmıştım. Ardından derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
"Acaba adınız nedir?" Sakince sorduğumda gülümsemişti. Ve bu birazda olsa rahatlamama sebep oldu.
"Seo Changbin." Kısaca söylediğinde hızla kafamı sallamıştım. Asansör sonunda en son kata inmişti. Kolumu tekrar tutup beni asansörden çıkartmış ve yürümeye başlamıştı. Etrafta kimse gözükmüyordu.
Beni koltuklardan birine oturtturmuş ve konuşmaya başlamıştı.
"Biraz işim var beni burada bekle, kaçarsan seni öldürürüm." Kısaca konuştuğunda yutkunmuş ve hızla kafamı sallamıştım. O da ilerideki odaya girmişti.Sakince etrafa bakınırken elimi cebime attım. Telefonum? Büyük ihtimal düşürmüş olmalıyım.. Olivia! Aman tanrım Olivia tamamen aklımdan çıkmıştı. Beni ne kadar merak ettiğini düşünemiyorum bile..
Benim.. acilen eve gitmem gerekiyordu.
Sınavlarım bittiğine göre bölüm atabilirim 🥳
Umarım beğenirsiniz yarın da bölüm atmaya çalışacağım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐬𝐞𝐫𝐢𝐚𝐥 𝐤𝐢𝐥𝐥𝐞𝐫' 𝐜𝐡𝐚𝐧𝐠𝐥𝐢𝐱
Teen Fictionfelix küçük kardeşini okutmak ve babasının kumar borçlarını ödemek için neredeyse bütün gün boyunca çalışmak zorundadır, bir katil tarafından kaçırılana kadar.