ⅩⅦ

1K 87 16
                                    

"Kaç!"

"Kaç buradan çabuk!"

Gecenin karanlığında açık kahverengi gözlerinden çok uzak bir renkte görünen mavi gözlerine baktım. Eliyle yanağımı narince sevdi.

"Onu da mı tuzağına çekmek istiyorsun?"

Elimi kaldırıp yanağımdaki eline uzandım.

"Gitmeden önce son bir kez onu sevebilir miyim?"

"Hayatımda ilk kez böyle hissediyorum."

"Eğer onu gerçekten seviyorsan şimdi kaç git buradan!"

Hafifçe doğrulup kendimden daha önce hiç beklemediğim bir cesaretle dudağımı dudaklarının üzerine kapadım. Gözyaşlarının ıslattığı dudaklarını taşıdığı dokunulmaz masum hisleriyle dudaklarıma teslim etti.

"Kaç git buradan!"

Gözlerim benden bağımsız bulanıklaşırken yavaşça çekildim ve gülümsemenin yüzüme yayılmasına izin verdim. Eliyle saçlarımı okşadı.

"Böyle bir anda kendim kalamaz mıyım!?"

"Beni rahat bırakamaz mısın?"

"Senin hayatın bu."

"Yalvarırım!"

Zihnimi yataktan kalkmak için zorlarken duyduğum çığlıklar yükseldi.

"Kaç buradan!"

Ardından kahkaha sesleri yankılandı.

"Sen aşktan ne anlarsın!?"

"Geç kaldın..."

Yataktan kalktığımda Açelya korkuyla elimi kavradı ve korkuyla konuştu. "Neler oluyor?"

Telaşla elini sevip uzaklaştım. "Buradan gitmem gerek. Hemen şuanda, sakın Açelya... sakın peşimden gelme."

"Çok geç."

"Gerçek aşkın ne demek olduğunu bilmiyorsun sen."

Öylece şaşkınlıkla bana baktığında hızla odadan çıktım ve merdivenlerden koşarak indim. Kapıyı aralayıp bahçeye adım attığımda beni izliyordu.

"Zamanında geldim. Ona zarar vermeyeceksin." Bembeyaz dişleriyle sakince gülerken beni boynumdan sürükleyerek yanına çekti. "Zarar vermek isteyen ben değilim ki, sensin."

"Hayır, hayır, hayır."

"Ona zarar vermek istemiyorum."

"Sen busun."

Best Mistake • gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin