Taegguk • Yoonmin • Namjin • Yugseok
Kim Seok Jin sadece, 3 oğlu ile Seul'de yaşama kararı almıştı.
2 oğluyla yaşayan Kim Namjoon ile kapı komşusu olmalarıyla ise, iki ailenin hayatı da çok farklı yerlere doğru yol aldı.
"Sanırım oğullarımız birbir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sıradanlığım makbul görüldüğü bir toplumda, herkesten farklı olmak büyük bir ayrıcalıktır
•
•
•
~Jeon Gguk~
"Sonra bana okulundan bahsetti."
Elimdeki çubukları kenarı bırakıp, kollarımı masaya yaslayarak karşımda oturan babama baktım ve devam ettim.
"Taehyung'un anlattığına göre, okullarında öyle ciddili bad boy'lar yokmuş hiç."
Yine açtığım konu ile babam gözlerini devirdi ama ben devam ettim konuşmaya.
"Acaba beni o okula değil de başka okula mı kayıt ettirsek?"
Babamın gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığını görebiliyordum ama bunda komik olan bir şey yoktu. Ben oldukça ciddiydim şu an. Beni ciddiye almayan ailem her şeyi şaka sanarken, ben dolaylı yoldan eşcinsel olduğumu ifade etmeye çalışıyordum ama beni anlamıyorlardı.
Tam tekrar ağzımı açmıştım ki içeri giren hyungum ile sustum ve az önce babama sinirlenmemiş gibi neşe ile şakıdım.
"Günaydın hyungie~"
Şirince gülerek yanıma oturan hyungum, aynı benim gibi neşe ile -ama bunu zorlanarak yaptığını anlamıştım- konuştu.
"Sana da günaydın Kookie~"
Jimin hyung benim hassas noktamdı.
Aslında bu aile benim hassas noktamdı. Her biri benim için zaaf meselesiydi. Onlara o kadar düşkündüm ki, babam bazen bu aşırı fazla olan sahiplenme duygusunun bana zarar verebileceğinden bahsediyordu.
Onlar için nefes alıyordum resmen ve bu sağlıklı değildi babama göre.
Ben ise bu durumdan memnundum.
Kahvaltısına dönen Jimin Hyung ile ben de tekrar babama döndüm. Kısa bir sessizlikten sonra abim tabağına bir şeyler alırken babama hitaben konuştu.
"Beni neden uyandırmadınız kahvaltı için?"
Onun bu sorusu üzerine babam sandalyede arkasına yaslanıp derin bir nefes aldı.
"Biraz dinlen istedim. Uyandığında yemen için bırakacaktım sana bir şeyler."
Jimin Hyung sadece kafasını sallamak ile yetindiğinde küçük gözleri masadaki boş sandalyeye kaydı ve neden olduğunu bilmediğim bir şekilde sertçe yutkundu.
