^İğrenç Olmadığımızı Göster Bana^

3.9K 232 478
                                    

Evvet bayanlar ben geldim, hemidem yepisyeni bir bölüm ile.

Bu bölüme bir çok şey sığdırmaya çalıştım bu yüzden oldukça uzun bir bölüm oldu.

Tam tamıma 6700 kelime umarım okurken sıkılmazsınız.

Birde çok emek harcadım ciddi ciddi yorum istiyorum. Tatmin edici seviyede etkileşim olmazsa diğer bölümü bu kadar hızlı atamam. Çünkü ilham kaynağım yorumlarınız.

Keyifli okumalar ~

49.Bölüm

Bazen kelimeler yetersizdir.

Dokunmak ve hissetmek gerekir...

~Yoon Gi~

10 yaşına kadar yetimhanede büyümüş, 25 yaşında bir adamdım. Tanrı şahit ya, dağıldığım, kırıldığım, tükenmiş hissettiğim çok zaman olmuştu. Nefesim kesilecek kadar canımın yandığı çok acı çekmiştim ben. Bu en basitiydi belki ama ben, adım bile atamayacak kadar mahvolmuş hissediyordum.

Çünkü işin içinde Jimin vardı.

O kadar zaman boyunca tek başına omuzlanmaya çalıştığı yükler vardı. Ben sadece üzerimde hissettiğim bakışlar ile rahatsız hissederken o, kim bilir neler yaşamıştı? Ona kim bilir neler demişlerdi?

Ben görmeden kim bilir kaç kere göz yaşı dökmüştü?

Neden dizilerdeki, filmlerdeki gibi olmuyordu? Onun her başı sıkıştığında ben yetişmeliydim imdadına. Her gözyaşı akıtacağı zaman, hissetmiş gibi ona koşmalıydım. Ben neden başaramamıştım? Tanrım hem kendimden hem de aşkımdan utanıyorum.

Bunun böyle olmaması gerekiyordu... Ben ona yetebilmeliydim. Ama beceremiyordum.

Ağır adımlar ile çıktığım merdivenler bitince odamızın kapısının önünde durup derin bir nefes çektim içime. Benim için bir şeylerden vazgeçmesini istemiyordum. Ben sadece, Jimin ile sıradan, basit, mutlu bir hayat yaşamak istiyordum. Ama buna hakkımız yoktu sanırım.

Fedakarlık gerektirecek şeyler yaşamamalıydık biz. En büyük fedakarlığımız, birimizin sabah biraz daha erken uyanıp, diğeri uyurken onu izlemesi olmalıydı. Bizim haberimiz bile yokken 1 hafta önce üniversiteye uğrayıp böyle bir şey yaptığına inanamıyordum.

"Her şeyden hyung ... Senin için her şeyden vazgeçerim... Gerekirse kendimden bile."

Uykudan feda edilebilirdik. Ama hayaller, vazgeçmek için çok değerliydi...

Hayallerini feda etmemeliydi.

Usulca açtım kapıyı ve kafamı aralıktan hafif uzatıp içeri baktım. Giderken bıraktığım gibi, yatıyordu yine. Sessizce içeri girdim ve kapıyı arkamdan kapattım. Ağır adımlar ile ona doğru yaklaşırken Bay Min'in kağıdı elime verirken dediğinin aksine, sinirli değil, üzgündüm. Nasıl kızayım ki sevgilime?.. Jimin beni çok sevsin istemiştim hep.

Crazy Kim FamilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin