TUNÇ'UN AĞZINDAN;
Arkadaşlarımla kantinde bir masada oturuyordum arkamı dönmemle Hazal ve Doruk'u gördüm. O anın vermiş olduğu şaşkınlıkla onları okulun binasının içine girene kadar gözlerimle takip ettim. Ama bu nasıl olur Hazan ve Doruk... Bunu ona ödeticem, canı pahasına olsada ona ödeticem. Benim kız arkadaşımı elimden almak neymiş ona göstericem doğduğuna pişman olacaksın Doruk...
Ben kendi kendime bunları düşünürken Çağla'nın saklana saklana okul kapısına doğru ilerlediğini gördüm benden kaçabileceğini sanıyor salak.
"Çağla " diye bağırmamla bütün okul bize bakmaya başladı Cağlada olduğu yerde donup kaldı.
Bütün okula dönüp âdeta bir komutan edasıyla kendi işinize bakın diye bağırıp hızlı adımlarla Çağla'nın yanına doğru yürümeye başladım. Yanına ulaştığımda zaten okulun çıkışına yaklaşmıştık bekçininde yokluğunu fırsat bilerek Çağla'yı kolundan tuttuğum gibi dışarıya çıkardım.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Tunç ! Bırak kolumu canımı acıtıyosun. "
"Acısın amacımız o zaten sen nasıl partideki planı Hazan'a anlatırsın sen kim olduğunu sanıyosun neyine güveniyosum kızım! Ben sana demedimmi bunu kimse duymıycak seni yakarım die o gerizekalı kafan bunu almıyomu? Evet bir cevap bekliyorum!"
"Bak Tunç ben söylemedim gerçekten ben hiçbir şey söylemedim. Ben partiden önce kuaföre gitmistim biz senle telefonda konuşurken bizi bir kız dinliyodu kesin o söyledi bak ben birşey yapmadım gerçekten noolur inan bana ."
"Lan bari inandırıcı bir yalan söyleseydin Tuğçe'yle konuştum ona anlatırken Hazan duymuş daha anlatıyımmı neler çevirdiğini?"
"Tuğçe'yle mi konuştun!? "
"Evet bir mahsurumu vardı hanfendi? "
"Tunç bak işin gerçeği o değil Tuğçe beni zorladı anlatmam için bende ona anlatırkenHazanda arkamızda duruyomuş yani benim hiçbir suçum yok Hazan'nın orda olduğunu görmedim bile zaten Tuğçe'ye de mümkün olduğunca keserek anlattım Hazan'a da bunların yalan olduğunu falan söylemeye çalıştım ama beni dinlemedi."
"Boşuna nefesini tüketme Çağla bittin sen artık lan beni sevgilimden ayırdın lan ayırdın." dedim ve arkamı dönüp okula tekrar girdim. Çağla ise arkada kalmış ağlıyordu. Okula girer girmez Doruk ve o salak arkadaşlarını kantinde otururken gördüm yanlarında ise Hazan bahçedeki banklardan birinde oturdum ve Hazan'nın oradan uzaklaşmasını bekledim.
Evet işte sonunda kalktı. Ve babasının yanına gidiyor yaşasın tam da istediğim şey evet bakalım Hazan yokken kendini nasıl savunacaksın Doruk?...
"Doruuukkk!" Diyip yüzüne bir yumruk patlattım. Eliyle burnunu tutarken aniden yerden kalktı ve benim üstüme atladı yüzüme bir yumruk patlatacaktı ki tam o sırada müdür yardımcısı olarak dolaşan o adam geldi ve Doruk 'u üstümden kaldırdı. Bende toparlanıp üzerimi düzeltip ayağa kalktım bu durumu fırsat bilip müdür yardımcısına Doruk'un üstüme atlayıp bana yumruk attığını ve tehdit ettiğini söyledim. Emre ve Çağlar doğruları kendilerince anlatmaya çalıştılar fakat mudur yarwdimcimiz maalesef ki kabul etmedi. Ne iyi adam. Doruk'un artık bu okulda son günü yine mükemmelsin Tunç çocuk zaten burslu kesin atıldı okuldan diye düşünerek mudur yardımcısının yanında müdürün odasına çıktık.