~Okuldan atıldın~

79 8 0
                                    

DORUK'UN AĞZINDAN;

     Odaya girdiğimizde müdürün öfkeli bakışlarına maruz kaldım. Anlattığımız doğrulara inanmadı. Hadi ama ne olmasını bekliyordum ki? Tabikide Tunç'a inanacaktı. Onun yaptırdığı bir okuldan kendisi atılamazdı. Üstelik müdür de Hazan'nın babasıyken. Her ne kadar ayrılmış olsalarda ailelerinin tanışıklığı beni okuldan atmaya değerdi.

****

Eve geldiğimde annem evde yoktu. İşte olmalıydı hemen üzerimu değiştirip dışarı  çıktım. Kaldırımda ilerlerken bugün olanları düşünüyordum.  O aptal Tunç yüzünden okuldan atıldım. Bu da yetmezmiş gibi birde sicilime işlendi.  Anneme bu konuyu nasıl açacağım fikri aklımı kemirirken parka geldiğimi farkettim. Hemen yanındaki banka oturacakken telefonum çaldı ve bingo! Arayan annem...

"Alo Doruk nerdesin sen!"

"Parktayım anne."

"Az önce sevgili müdürünüz aradı ve yarın kaydını sildirmem için beni okila çağırdı. Şimdi derhal eve gel ve bana bu yaptıklarının hesabını ver!"

Eve gittiğimde annemle yaklaşık 1 saat süren tartışmamızın ardında kendimi yatağa attım. Biraz sonra telefonmun titreşmesiyle irkildim. Mesaja baktım.

Kimden: Hazan

"Doruk müsaitsen buluşalım mı? "

Gördüğüm mesajla ister istemez yüzümden  bir gülümseme belirdi.

Kime: Hazan

"Yarım saat sonra sizi  kapının önünde olacağım."

   Tam yarım saat sonra Hazanların kapısının önünde beklemeye başladım. Birazdan kapıda Hazan belirince gülümsedim.

"Selam" dedikten sonra kocaman gülümsedi.

"Selam"

"Nasılsın? "

"İyi sen?"

"Hadi ama Doruk iyi olmadığını ikimizde biliyoruz."

"Tamam belki biraz kötü olabilirim."

"Babamdan  anahtarı aldım.  İstersen sen kullan buralarda bir kafede oturmak isyemiyorum ama yinede sen gitmeyelim dersen buralsrdada kalbiliriz"

"Öyleyse gidelim. " dedim ve anahtarları alip Hazan'a kapıyı açtıp oturmasına yardım ettim. Bende şoför kısmına geçip emniyet kemerini taktım ve yol almaya başladık.

"İleride bir kafe var orda duralım mı?"

"Olur. Şey Doruk....neyse."

"Ya söyle nooldu?"

"Neyse boşver oturunca konuşuruz. "

"Peki" dedim ve arabayı kafenin önüne parkettim. Hemen inip Hazan'nın kapısını açtım ve elinden tutup inmesine yardım ettim. Kafeden içeriye girer girmez garsonlar bizi karşıladı ve cam kenarında bir yer gösterdiler geçip oturduk. İkimizde bir kahve istedik. Hazan' nın bana yolds söylemek istediği şeyi çok merak ediyorum. Nasıl sorsam diye içimden düşünürken bireden soru verdim.

"Şey Hazan yolda...birşey söylüyordun."

"Hımm o konu babamla konuştum laf arasında konu açıldı. Tunç'la kavga etmişsin?"

"Küçük bir tartışma işte boşver. "

"Yumruk yumruğa girmişsiniz. Üstelik okuldan atıldığını da biliyorum. Sana güvenim sonsuz ama şunu merak ediyorum. Tunç sana ne yaptı bak o partideki olay yüzünden mi ? Babam mutlaka gerçeklerin farkındadır ama biliyosun ki bu Tunç yani onu okuldan atamaz ama noolur üzülme hem bak bizim okulda boş kontenjan var sınava girersin başarılısında alırlar belki aynı okulda oluruz."

"Bak Hazan ,Tunç yüzünden üzülmeni istemiyorum.  Hem seninle hiçbir alakası yok lütfen böyle düşünme neyse şu konuyu kapatalım bu güzel anımını  Tunç'tan bahsederek mahfetmeyelim dimi?"

"Peki o zaman kapatalım ee okul konusuna ne diyosun?"

"O konuya gelirsek eğer gelmek çok isterim senle aynı okulda her saniye birlikte olmak çok güzel ama annemden gizli bu sınava girmem lazım yani beni bir daha özele gönderceğini hiç sanmıyorum. Bu yüzden ondan gizli giricem ve inşallah kazanırım. Bir şekilde bana burs geldi ,beni çağırıyorlar başarılarımı görmüşler falan der yırtarım ama kazanmam lazım öncelikle ee söyle bakalım bu sınav ne zaman ? "

"Haftaya yeni öğrenciler gelicek diye duydum onlara sınav yapıcaklarmış senide kaydederiz sende girersin sınava"

"Olur süper olur."

"Ayy Doruk çok heyecanlandım inanmıyorum aynı okulda olucaz ve sende bende o Tunç'tan kurtulmuş olucak artık çok uzağımızda  olucak." derken elimi sımsıkı tuttu belli ki gerçekten çok heyecanlıydı.

"Benimle aynı okulda olmayı bu kadar istiyodun madem daha önce söyleseydin keşke daha önceden gelmiş olurdum." Dedim ve gülümsedim bu sırada gözlerimi gözlerinden alamıyordum.

"Şey neyse kalkalım mı saat 6'da bir yemeğe katılmam gerekiyor annem benide sürükleyecek maalesef ki yanında"

"Tabiki de nasıl istersen" dedim ve garsona el işaretiyle hesabı istediğimi söyledim. Masaya geldiğinde ani bir hareketle Hazan'dan önce kutuyu kaptım ve bakmadan içine bir yirmilik koyup kalktım. Hazan'a yol verip önüme geçmesini sağladım. O önde ben arkada kafeden çıktık. Hemen kosupt kapısını açtım.

"Lady'im buyrunuz" diyerek şakaya vurdum.

"Teşekkürler efendim." Dedi ve o muhteşem kahkalarından patlattı. O anı bir daha yaşamak için herşeyimi verirdim.

"Eve gidelim lütfen yetişmem gereken bir yemek var "dedi ve önüne döndü. Her ne kadar saklasada gülüyor olduğu her halinden belliydi.

"Peki Lady'im" diyerek arabayı çalıştırdım. Evine doğru olerleme başladık. Yol boyunca Hiç birşey konuşmadık. Evinin önünde durduğumuz ikimizde indik anahtarı ona verdim.

"Hazan bugün için teşekkür ederim. Yani en azından azda olsa bana yaşadıklarımı unutturdu."

"Ne demek canım benim bundan sonra ne tür sıkıntın olursa konuşabiliriz çekinmene gerek yok. Neyse yarın görüşürüz bay bay"

Arkasından sadece el sallayabilmiştim. Bugün den sonra Hazan'la aramızdaki bağların daha da güçlendiğini  farkettim. Onu ve şu gireceğim sınavı düşünerek evin yolunu tuttum.


HİÇ GİTMEYECEK GİBİ ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin