Saate baktım 7:00 olmuş. Anneme hiç birşey demeden hazırlanıp kahvaltı ettim. Ne zamandır ektiğim ve artık devamsızlıktan sınıfta kalacak olduğum okuluma doğru yola çıktım.
***
Okula geldiğimde ilk ders Coğrafyaydı. Ah yine şu lanet olasıca boktan herif. Gözlüklerinin altından bana baktı ve kitaptaki soruyu okuyup cevaplamamı emretti!Kahretsin benim bir kitabım bile yoktu. Bunu faketmiş olacak ki gözlerinden ateş püskürerek bana baktı.
"Bay Doruk, size soruyu okuyup cevaplamanızı söylemiştim fakat görüyorum ki yanınızda kitap getirmekten acizsiniz" bunu söylerken sesi hiddetli çıkmıştı.
Sinirden yumruklarımı sıkmaya başladım. Bir şey söylemek için ağzını açacakken hızla ayağa kalktım ve kapıya yöneldim kapıyı hızla çarparak sınıftan dışarıya çıktım. Sonraki derslerin hiç birine girmedim. Öğle aradı olmuştu bahçeye çıktığımda aman Allah'ım ne göreyim ellerim titremeye başladı ,kalbim hızlı hızlı çarpıyor. Bu o ,yanlış görüyorum sanırım. Hayır gerçektende oydu bizim okulun kantininde ve tek başına ona doğru yürümeye başladım tam meraba diyecektim ki arkadan gelen o kalın sesle irkildim off bu Tunçtu ."Ooo kimler gelmiş sen buralara uğrar mıydın be canım "
Ne canım mı? Hayır olamaz Tunç ve o birliktemiydi? Vücudun titremeye başladı. O lanet olası Tunç'u okulda tanımayan yoktu. Okul futbol takımının kaptanı olan bu çocukla çok işimiz var demekti. Artık bu benim için çekişme haline gelmiş olsada Tunç benden her konuda çok daha iyiydi. En başta benim gibi bir garson parçası değil, okudan çıksa bile dakikasında bir işi olacaktı. Babasının şirketinde onun yeri daima hazırdı. Hem ben ne saçmalıyorum. Zengin populer bir çocuk ve burslu, garson olan ben eminim hiç şansım yoktu.
Omzumda bir el hissettim. Döndüğümde Emre muzhip bir gülümseme attı."Hey nereye daldın öyle dostum"
"Hiç öyle düşünüyorum"
Yanında Çağlar'ın da olduğunu farkettim Çağlar ve Emre benim tek arkadaşlarımdı. Gözlerimi onlardan çektim ve tekrar Tunç'un yaklaştığı masaya döndüm. Tunç artık oturmuş ona biraz daha yaklaşmıştı. Bu benim nefesimin kesilmesine neden oldu.
Soğukça o tarafa bakarken Tunç'un bakışları beni buldu kaslarını çatarak beni sürmeye başladı. Bir şeyler sezmiş olacak ki ne istiyorsun dercesine başını salladı. Kafamı Emreye çevirdim. Emre ve Çağlar 'a veda ettikten sonra okuldan hızla çıktım. Canım yanmıştı. Ama neden? Bu duygunun adını koyamadım.
"Heyy Doruk"
Arkamı döndüğümde Çağla 'nın bana seslendiğini gördüm. Çağla'yla aynı sınınıftayız bazen çok konuşsada iyi kızdır.
"Nereye " diye sordu."Kafeye" diyerek yoluma devam ettim.
"Bugün.. Coğrafya dersinde sinirli gibiydin özel bir durummu var ?"
"Imm.. şey uykum vardı, hocada üstüme gelince... "
"Peki birlikte yüyelim mi?"
"Olur" diyerek yola birlikte devam ettik.