ÖZÜR DİLERİM -YİNE- YA BİLİYORUM TATİLLDEYİZ AMA BEN YAZAMIYORUM. İKİ GÜNDÜR YAZACAĞIM BİR TÜRLÜ ZAMAN BULAMADIM. TEKRAR VE TEKRAR ÖZÜR DİLERİM NEYSE 13. BÖLÜM OKUNMAYA HAZIIR, vote ve yorumlarınızı bekliyoor!! İYİ OKUMALAR...
-Nikki'nin Ağzından-
Başıma saplanan ağrı neyin nesi bilmiyorum ama korkmaya başladım. Soğuk bir zeminde olmam, uyanmam için beni tetikliyordu. Ellerimi oynatmaya çalıştıkça canımı bir şeylerin acıttığını hissettim. Korku tüm vücudumu sararken güç bela gözlerimi açtım. Bura... Burada neresi? Doğrulmak için çabalamaya başladım. Dün ne olmuştuda ben bilmediğim bir yerde ellerim bağlı bir şekilde uyanıyordum? Ellerimi kullanamadan, zorda olsa oturmayı başardığımda aklıma birkaç şey geldi.
'Yine yanında kimseyi göremedim prensesim. Yine bana kaldın!
Cümle beynimde yankılandıkça dün gece ne olduğunu hatırlamaya başladım. Harry ve şu kızı görüp sokağa çıktığım, kendimden geçtiğim anlar, ağladığım.. Kapalı olan gözlerimin önüden geçti. Ve şuan lanet olası Jason'ın elinde olduğumsa reddedilemez bir gerçekti. Kafamı yaslandığım duvara vurdum.
"Lanet olsun" sesim bir fısıltı gibi çıkmıştı. Ellerim çok sıkı bağlanmıştı. Şimdi ne yapacaktım? Çocukların döndüğümden haberi yoktu, yani beni kurtarabilecek bir insanda! Olduğum odayı biraz inceledim. Belki bir kaçış planı yapabilirdim. Her yer kahverengiydi. Sanki ağaçtan bir ev gibi. Tavanın eğimiyse çatı katında olduğumun göstergesiydi. Başka hiçbir şey yoktu bu odada. Yavaşça olduğum yerden doğrularak karşımdaki kapıya yürüdüm. Belki bir ihtimal çıkabilirdim? Kapıya arkamı dönerek ellerimle kulbu çevirdim. Kapı bana çarpınca içeri doğru açıldığını fark edip geri çekildim. Kapının duvara çarpmasıyla karşımda Jason'ı görüp geriye yüremem bir oldu.
"Uyanmış ve çıkışı aramaya başlamışsın prenses!" bana doğru yaklaşarak sırıttı. Bense geriye doğru yürümeye devam ettim. Tavanın eğimi fazla değildi. Buda geriye kaçışımı kolaylaştırıyordu.
"Hadi ama Nikki bir kaç adım sonra duvara çarpacağını biliyorsun" sözlerini duyduğumda durmayı düşündüm ama bana o kadar yalaşmıştıki! Geri çekilmek zorunda kalarak duvarla bütünleştim. Bana doğru bir adım daha atacakken "Lütfen Jason, yaklaşma" diyiverdim. Şuan konuşamayacağımı zannediyordum. Jason'ın gülüşü yok olurken bir bebek gibi konuşmaya başladı. "Lütfen Jason, yaklaşma" ve ardından iğrenç kahkası. Gözlerimi kapatarak sakinleşmeye çalıştım. Vücudum sanki kutuplarda çıplak kalmışçasına titriyordu. Kontrol altına alamıyordum. Jason biraz daha yaklaşarak duvara ellerini dayadı. Büyük bir nefes alarak
"Ben seni çok özledim prensesim. Her gece o herifin yanında yatıyor olman beni delirtiyor" nefesini yüzüme üfledi ve ellerini çekerek arkadaki ellerimi tuttu. "Senin nasıl biri olduğunu biliyorum Nikki. Uslu bir kız ol" ellerimdeki ipleri çözmeye başladı. Bu hareketten kaynaklanan saçma yakınlık beni delirtiyordu. Ama yapacak hiçbir şeyim olmadığı için nefesimi tutup beklemeye başladım. Bakışları yüzümde geziyordu. Bunu hissediyorum. İpleri çözdüğü gibi gözlerimi açarak yüzüne baktım. En ağır hareketlerle benden çekildi. Hemen ellerimi önüme alarak bileklerimi ovuşturdum.
-Harry'nin Ağzından-
"Goooooll" Lou'nin bağırışı kulaklarıma dolarken kendimi arkaya doğru attım. Bu adam gerçekten futboldan ve playstationdan anlıyor. "Yine yenildin Harold" Zayn bana baktı.
"Her zamanki gibi, hiç şaşırmadım" diyerek kendimi bir kez daha ezdim. Lou ve çocukların gülüşleri kulağıma doldu. Arkadan bir el saçlarımı karıştırarak "Merak etme bir gün yenersin" dedi. Kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdığımda Elenour'u gördüm. Gerçekten mükemmel morel verdi yani. Şimdi Nikki olsaydı beni savunarak Lou'ye dil çıkarıyor olurdu. Düşüncelerimi bölen Sophia oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Story Of My Life (1D/ Harry Styles)
Fanfiction-Hayatımın anlamı olur musun edemeyeceğim , çünkü yıllardır öylesin. Herşeye ve herkese rağmen benim olmaya var mısın? +Varım!