"yürüdüğüm ömrüm değil, keskin bir tuz hikâyesi."
- Birhan Keskin.
* ..sinirlendiğini hissedebiliyorum. Elinde olsa kanımda dört nala koşturan cesareti bacağından vuracağını da biliyorum. Gözlerini gözlerime dikiyor ve siniri her tınısında taşıyan bir sesle,
"Belki de öğrenemezsin. Belki de bu son şansındır. Büyü Gülce, büyü." diyor her harfin üstüne tek tek basarak, sanki aklıma kazınmalarını istiyormuş gibi.
"Hayat, hiçbir zaman senin planlarına uymaz. Senin ona uyman gerekir."
*
"Gitme diyemedim," diye mırıldanıyorum ağzımın içinde. "Gözlerime baktı, gitme demem için, ama gitme diyemedim. Tuttum kolundan, bak dedim, bu yol, bensiz yürüyeceksin."
"Onun yürüdüğü yol," Gözlerini elindeki kadehten kaldırıp gözlerimin içine bakıyor. "Senin içinde uzar Aziz Arif."
*
Merhaba. Uzun süredir zihnimi meşgul eden, fırsat buldukça yazdığım, bolca düşündüğüm, paylaşma hayalleri kurduğum bir hikayeydi bu. Bölümler diğer hikayeye odaklı olduğumdan yavaş yavaş ama umarım içime sinen şekilde gelecek. Konu ve kurgu itibariyle benim çok sevdiğim, kalbimi ve aklımı dolduran bir hikaye. Umarım siz de seversiniz.
Unutmadan, bu güzel afişle, harika bir başlangıç yapmamı sağlayan Nur'a çok teşekkür ediyorum. Bu hikayeyi şekillendirirken sık sık başını şişirdiğim insanlar da oldu, onlara da çok teşekkür ederim. Ve son olarak..Desteklerinizi bekliyorum. Görüşmek üzere! :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülce
General Fiction"yürüdüğüm ömrüm değil, keskin bir tuz hikâyesi." * ..sinirlendiğini hissedebiliyorum. Elinde olsa kanımda dört nala koşturan cesareti bacağından vuracağını da biliyorum. Gözlerini gözlerime dikiyor ve siniri her tınısında taşıyan bir sesle, "Belki...