꧁ Suspicious Smell - Choi Soobin꧂
𓆸 14012021𓆸
❝BÖLÜM 17❞
İki insan birbirini yeterince tanımadan âşık olabilir miydi? Böyle bir şey mümkün müydü?
Galiba evet...
Herkesin hakkında en önemli şeyleri bildiği ancak benim sadece dışarıdan seyredebildiğim birine âşık olmuştum. O da bana... Sonuçta kalp değil miydi seven, kızan, kırılan. O ne derse insan da yapıyordu işte. Sev derse seviyordun, üzül derse üzülüyordun.
Kızma konusunda her ne kadar içten içe kendini yesen bile, ona kızamıyordun. Bir şeylerin yanlış ilerlediğini biliyordun ancak yine de, bir ihtimal onu kırabilirim diye kızamıyordun. Zaman istiyordu veriyordun, anlayış istiyordu gösteriyordun.
Sabırla bekledim.
Bu anı yaşayabilmek için, en sonunda kendi dudaklarından o sırrın dökülmesini duyabilmek için şu zamana kadar sabırla bekledim.
Yeri geldi kızdım, ona değil kendime. Yeri geldi ağladım, ikimize. Yeri geldi sevdim, hem de tüm kalbimle. Bir şekilde bekledim ve sonunda Soobin, her şeyi açıklayacağını söylemişti.
Kalbim dudaklarından dökülen 'hazırım' kelimesi ile göğüs kafesimden kanatlanarak uçacakmış gibi hızlı hızlı çarparken, duyduklarım doğru mu dercesine ona bakıyordum. Üstündeki baskıdan dolayı alnından boncuk boncuk terler süzülüyordu. Fakat gözlerindeki emin ifade, tuttuğu bileğimle buluştuğunda silindi. Gergince yutkunarak önüne döndü.
Biraz sonra duyacaklarım belki beni şok edecekti. Belkisi yoktu... Kesinlikle şaşırtacağı bir gerçekti. Önemsiz bir şey olsa şu güne kadar bekletmezdi.
Bekletemezdi, mutlaka bana söylerdi.
Yatağının ucuna oturup gözlerimi tekrar ona diktim. Beklentiyle, merakla. O ise söylemekten çekiniyor ancak söylemesi gerektiğini biliyordu. Dudaklarını ıslatıp, "Seni kaybetmekten korkuyorum." dedi.
Ortamdaki gergin havayı dağıtmak üzere şakasına, "Beni neden kaybedecekmişsin ki?" dedim.
"Çünkü... Duyacaklarından sonra benden korkup kaçarsın diye endişeleniyorum. Benden uzaklaşırsın, beni terk edersin diye korkuyorum. Yine bir başıma kalacağım diye, sana bu kadar geç kavuşmuşken yine her şeyi berbat edeceğim, elime yüzüme bulaştıracağım diye korkuyorum. Bunun nasıl bir his olduğunu bilemezsin. O kadar acınası bir his ki... Sanki kalbimin etrafında iğneler yol çiziyor gibi. Can sıkıcı ve acı verici bir his."
Sustu.
Sustu ve öylece camdan dışarı bakmaya başladı. Gökyüzüne, dışarıdaki uzun binalara ve daha bir çok şeye baktı. Öylece, sessizce, upuzunca...
Ben de sustum. Sustum, aynı şekilde onun baktığı noktayı seçmeye çalıştım. Karşımızda dikilen koca apartmanı seyrediyordu sessizce. Tıpkı onun gibi sessizce seyrettim. O konuşana kadar izlemeye de devam edecektim. Fakat konuşacağı yoktu.
Heyecandan üşüyen ellerimi, sıcacık ellerinin arasına aldım. Benim buz kesilmiş ellerimi kendi sıcaklığıyla saniyeler içinde eritmişti. Bakışları da koca apartmandan ellerimize doğru kaymıştı.
Zorlanıyorsun Soobin.
"Tüm her şeyi anlatırken gözümün önünde canlanacak kabus gibi sahneler." diye mırıldandı. "Sanki cehennemin ateşinin içinde can çekişiyormuşum gibi hissettiğim o dakikaları tekrar hissedeceğim. Olanları hatırlamak, kulağımda onun çığlıklarının duymak, simsiyah küllere dönen bedenini hatırlamak... Beni fazlasıyla zorluyor, Yurin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUSPICIOUS SMELL² ▪︎ Choi Soobin ✔
Fanfiction-tamamlandı- Tüm renkleri karıştırırsan ortaya siyah çıkar ama tüm renkler için de beyaz gereklidir. Beyaz bağımsızdır, siyah gibi diğer renklere ihtiyacı yoktur. Ancak siyahın beyaza ihtiyacı vardır. Sence hangi şah daha üstün? Siyah mı? Beyaz mı? ...