꧁ Suspicious Smell - Choi Soobin꧂
𓆸 02052021𓆸
❝BÖLÜM 27❞
YANGININ YAŞANDIĞI GÜN;
Soobin, sırt çantasını bir hışımla sırtına geçirdikten sonra birkaç sıra önünde oturan Hyungjun ile göz teması kurmuştu. Her ikisi de saniyelik bakışmanın ardından ne yapacaklarına emin bir şekilde ayaklanmış, kimseye çaktırmadan okul çıkışına ilerlemişlerdi. Bekledikleri gibi Soobin'in abisi Soojun, son sınıf olup ehliyetine yeni kavuştuğu için arabasıyla ikisini bekliyordu.
Arabaya biner binmez burunlarına gelen kokuyla her ikisi de kendilerinden geçiyormuş gibi zevke gelmişlerdi. Bir yandan da içlerinden onlara deli gibi baskı yapan iştahlarını kapamaya çalışıyorlardı. Sonuçta birkaç saat sonra istedikleri şeye kavuşacaklardı.
Sessiz geçen araba yolculuğunun ardından Soojun, Hyungjun'ların kullanılmayan villasına gelmişti. Ailesi bu villayı bu yaz satmayı düşünüyordu, bu neden buradaki mühimmatları Soobin ve Soojun'un en geç birkaç hafta içerisinde toparlaması lazımdı.
Şehir merkezine oldukça uzak kalan bu evde arzuladıkları o şeyden koli koli vardı. Kimsenin haberi yoktu, sadece üçü biliyordu. Burası onların gizli hazinesi gibiydi. Artık kolinin içindeki şeylerin küçük bir miktarına bile bağımlı olmuşlardı.
Vazgeçmek demek hayatlarını bitirmek demekti. Bu illetten kurtulamıyorlardı, her üçü de geminin yan batacağını bilmelerine rağmen denize atlamamışlardı. Sonuçta iki türlü de boğulacaklardı. Zevkin doruklarında boğulmayı üçü de yeğlerdi.
Evin içine girdiklerinde Soojun, ilk olarak mutfağa geçmişti. Soobin ve Hyungjun ise üzerlerindeki yorgunluğu atmak için sırt çantalarını bir kenara fırlatıp kendilerini koltuğa atmışlardı.
"Daha fazla dayanamıyorum," diye mırıldandı Hyungjun. "Paket nerede?"
Soobin gülerek, "Yavaş olsana aslan parçası." demişti. Dalgaya vurmasına rağmen o da dayanamayacak gibi hissediyordu. Nefesi kesiliyormuş gibi geliyordu, başı dönüyordu. Ona ihtiyacı vardı.
"Senin gibi bir şerefsiz hala ne diye kullanıyorsa..." Hyungjun tirip atarcasına söylenip kollarını göğüs hizasında birleştirmişti. Soobin ise sadece gülmekle yetindi. Aralarındaki küçük atışmalar bile onlar için fazlasıyla özeldi. "Sen," dedi Hyungjun soğuk bir ses tonuyla. "Bırakacağını söylemiştin. O kız için..."
"Ah," Soobin bir süre düşünür gibi yaptı. Ardından başını olumsuz anlamda sallayıp, "Denedim olmuyor. Ayrıca bir daha onu göreceğimi de sanmıyorum."
"Niye ki? Okulunu biliyorsun, adını biliyorsun. Kaybedecek bir şeyin yok."
Soobin iç çekerek Hyungjun'a döndü. Evet, onun kaybedecek bir şeyi yoktu ancak uyuşturucuyu bırakmadan o kızın karşısına çıkmak istemiyordu. Onu da bu berbat şeye sürükleyeceğinden endişeliydi.
Gülmeye çalışarak, "Benim gibi bir pisliğin hayatına girmesini istemiyorum." dedi. Hyungjun gelen cevabın ardından sesli bir kahkaha patlatmıştı. Çünkü duyduğu en komik şey olabilirdi.
Parmağını Soobin'e doğrulttu ve şaşkınca sallayarak, "Senin gibi yakışıklı ve karizmatik birinin kendine pislik demesi. Tanrım, ilgi manyağı mısın?" dedi. Bunun üzerine Soobin de sesli bir kahkaha atmıştı. "Dürüst olmak gerekirse arada ilgiye aç olabiliyorum."
"Neyse ne, sana akıl verecek kafada değilim. Benim tek istediğim o."
Hyungjun boş verircesine başını sallayıp kaşlarıyla az ilerilerindeki kolileri işaret etti. Soobin de onu onaylar bir mırıltı çıkartmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUSPICIOUS SMELL² ▪︎ Choi Soobin ✔
Fanfiction-tamamlandı- Tüm renkleri karıştırırsan ortaya siyah çıkar ama tüm renkler için de beyaz gereklidir. Beyaz bağımsızdır, siyah gibi diğer renklere ihtiyacı yoktur. Ancak siyahın beyaza ihtiyacı vardır. Sence hangi şah daha üstün? Siyah mı? Beyaz mı? ...