Bölüm 5

1K 167 112
                                    

꧁ Suspicious Smell - Choi Soobin꧂

𓆸 15092020𓆸

❝BÖLÜM 5❞

"Yurin, bir saniye! Lütfen beni dinler misin?"

Koridorda önüme dahi bakmadan seri adımlarla ilerlerken, Minhee de aynı kararlılıkla arkamdan geliyordu. Gözlerimdeki yaşları zorlukla geriye tepeledim ve ciddi bir tonda, "Seni dinlemek istemediğimi söyledim..." diye adeta tısladım.

Hâlâ neler olduğunu anlamakta güçlük çekiyordum. Birkaç gün önce sarıldığım, birlikte güldüğüm birinin bunu yapabilmesi aklımın en uç köşesinden bile geçmezdi.

"Bak," dedi arkamdan. "Bana güvenmek zorundasın. Bu sefer zorundasın!"

Adımlarımı biraz daha hızlandırıp merdivenlerin olduğu yere geldim, "Sana güvenmiştim zaten. Artık güvenebileceğimi sanmıyorum."

Merdivenleri ikişerli üçerli inmeye başladığımda o da peşimden aynı hızla geliyordu. Sadece durup beni yalnız bırakmasını istiyordum. Kafamı toparlayana kadar onu görmek dahi istemiyordum.

"Ne desen haklısın," dedi yanıma yetiştiğinde. Merdivenin demir tırabzanını sıka sıka indiğim için çok büyük gürültü çıkarıyorduk. Saat de geç olmuştu, yurttaki diğer kızlara rahatsızlık vermek istemiyordum.

"Bak Yurin, biliyorum şu an büyük bir hayal kırıklığı içindesin. Hâlâ olayları algılamakta zorlanıyorsun. İzin ver sana her şeyi anlatayım. Beni dinlemezsen Soojun herkesi zehirleyecek. Onu az çok tanıyorum, Soobin öz kardeşi olsa bile onu da ezer geçer."

Derin bir nefes alıp aniden durduğumda Minhee dengesini kaybetmiş, fakat hızla toparlanmıştı. "O adam yüzünden yüzlerce insan öldü. Sejin öldü, Yoonmin öldü. Soobin de ölebilirdi, ben de... Ve sen, o piç herif masum bir şey yapıyormuş gibi ona Şeftali'yi üretmesinde yardım ettiğini söylüyorsun?"

Ağlamaklı gözlerini benim şaşkın gözlerime dikti. Yutkunduktan sonra, "Ben... Dediğim gibi mecburdum."

Başımı olumsuz anlamda sallayarak merdivenleri inmeye devam ettim. Cidden onun böyle bir şey yapabileceğine ihtimal dahi vermemiştim. Ve o, hâlâ kendini kanıtlamaya, savunmaya çalışıyordu.

Yurttan çıkıp kendimi dışarı attığımda ciğerlerimi dolduran temiz havaya bir kez daha şükrettim. Kaç dakikadır nefes alamadığımı, daha doğrusu nefes alırken zorlandığımı bilmiyordum. Sanki kalbimi biri avuçları arasında sıkıyor, parçalıyor gibi hissediyordum. Fazlasıyla canım acıyordu. Fiziksel değildi, ruhsaldı...

Yurdun kapısı benden birkaç saniye sonra açıldığında Minhee yine yanıma gelmişti nefes nefese. Tam gidecekken bileğimi sıkıca tuttu ve, "Soojun çok güçlü Yurin... Siz onu yenemezsiniz. O bir deli. Kafayı yemiş."

"Yeter!" diye bağırdım gözyaşlarım firar ederken. Bileğimi sertçe çektim ve yere çömeldim. Kulaklarımı tıkayarak, "Yeter, hiçbir şey söyleme lütfen." dedim.

"Yalvarırım sus artık. Hiçbir şey bilmek ya da öğrenmek istemiyorum. Kimsenin canına zarar gelsin istemiyorum. Soobin'in artık bu işe son vermesini istiyorum."

Gözlerimin önünde bir film şeridi gibi geçen Soobin'le yaşadığımız anların kesitleri ağlamamı şiddetlendirmişti. Ben ona zarar gelmesini istemiyordum.

SUSPICIOUS SMELL² ▪︎ Choi Soobin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin