Hepinize keyifli okumalar :)
Sevgi yenge miydi annemin yanındaki kadın?
Herhalde yanlış görüyor olamazdım, yıllara meydan okumuş güzelliğiyle yıllar sonra yine karşımda bana her zamanki gülen gözleriyle bakıyordu.
Onun buraya geleceğini kırk yıl düşünsem bulamazdım. Çok severdim kendisini, çok tatlı bir kadındı ama buraya gelme fikri nereden çıkmıştı?
Elbette ki daha önce hiç gelmemişti ve buraya gelecek kadar yakın da değildik, yani son 10 yıldır yakın değildik desek daha doğru olurdu.
Sahi biz kaç yıldır görüşmüyorduk ki onunla? Aklımdaki sorular ilk dakikadan beynimi kemirmeye başlamıştı yine.
Düşüncelerimle boğuşurken şaşkınlığımı artık üstümden atmam gerektiğini fark ettim. Hemen annemin yanına gidip sıkıca kucakladım onu. Telefonda her ne kadar kızsam da özlemişim kokusunu, anneeem benim. Yanaklarından sıkıca öptükten sonra fazla bekletmemek adına Sevgi yengeye de sarıldım. Niye gelmiş bilmesem de hoş gelmişti buraya, evime. Ve her zaman başımın üstünde yeri vardı elbet.
Yanaklarımı tutup birer birer öptükten sonra
"Ne çok özlemişim ben seni Ece kızım. Kaç yıldır uğramadın bile yanıma. İşin yoğun biliyorum, izinlerin de az. Öyle olmasa özellikle gelmek istemediğini düşünür kırılırdım ama neyse ki nedenini biliyorum güzel kızım." dedi ve beni tekrar sıkıca sarıp sarmaladı.
Çok severdim Sevgi yengemi aslında. Ben daha küçükken yaz aylarında onlara gidip gelirdik çok sıklıkla. O da beni çok sever, çocuklarından ayırmazdı hiçbir zaman. Hatırlıyorum da yaptığı yemekleri bayılarak yerdim. O da ben onlara gideceğim zaman ben ne seviyorsam onu yapardı sağ olsun.
Sonra okullar başladı, onlara gidip gelmelerimiz azaldı. Hafta sonları araya dershane girdi. Lise zamanlarımda hiç gidemez olduk. Böyle böyle koptuk birbirimizden. Anca bayramlarda gidebiliyorduk. Üniversiteden beridir de bayramlarda Muğla'ya bile gidemedim çoğu zaman.
Hatırlıyorum da büyük oğlu İbrahim abi evlendiğinde de ben yeni Kars'a atanmıştım. Tüm nöbetler bana yazılıyordu neredeyse çömez olduğum için tabi. Küçükken kendi abimden ayırmazdım İbrahim abiyi bu yüzden annem ilk söylediğinde çok üzülmüştüm düğününe gidemeyeceğim, yanında olamayacağım için.
Gerçi onunla ve kardeşleriyle olan anılarımız hep çocukluğumuzda kalmıştı. Sonrasında hiç irtibata geçmemiştik nedense.
Sahi numaraları neden bende yoktu?
Sosyal medyadan bile takip etmiyordum onları. Eve gidince unutmazsam tabii bu duruma bir el atmaya karar verdim. Çok merak ediyordum onları, yeni hallerini.
Ben bunları düşünürken annemler de toparlanıyorlardı oturdukları masadan. Aklıma bu sırada 4 saatlik yolculuktan sonra karınlarının acıkmış olma ihtimali geldi. Kendiminki acıktığından falan değil tamamen.
Ah anne ah. Bir gün önceden niye haber vermezsin ki? Alacağın olsun yani. Hem misafir de getirmişsin yanına. Düşünürsün bir kızının evde yemeği var mı, sonrasında mahcup olmasın bu kız diye.
Hayır, tabii ki de yemek hazırlamamıştım dünden bugün için. Hatta ben ton balıklı salata yapar sağlıklı sağlıklı bir güzel yerim diye düşünüyordum. Bu durumu kurtarmak adına,
"Hadi arabaya gidelim canlarım. Uzun yoldan geldiniz, ben size eve geçmeden dışarıda güzel bir yemek ısmarlayayım. Evde şimdi sofra hazırlamakla sonrasında bulaşıkla falan uğraşmayalım, yorgunsunuzdur. Eve gidince de ben hemen yerlerinizi ayarlarım isterseniz rahatça dinlenirsiniz." dedikten sonra Sevgi yengemin yanındaki bavulunu ona zorluk olmasın diye onun almasına izin vermeden aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tayini (+18)
RomanceBir kadın doğum uzmanı düşünün mesleğine aşık. Bir de üsteğmen düşünün vatanına canı feda. Peki ya kadın tayini çıkmaması için biriyle evlenmek zorundaysa? Bu birini uzakta aramasına hiç gerek yok, kalbine baksa görür aslında... Ama bunu akıl etmed...