Bir kadın doğum uzmanı düşünün mesleğine aşık.
Bir de üsteğmen düşünün vatanına canı feda.
Peki ya kadın tayini çıkmaması için biriyle evlenmek zorundaysa?
Bu birini uzakta aramasına hiç gerek yok, kalbine baksa görür aslında...
Ama bunu akıl etmed...
Yazar bu medyayı neden koydu acaba? Cevabını okuyup hep beraber görelim o halde ;) -Keyifli okumalar hepimize :)
Sofraya en son sürahiyi koyacağım sırada Ali de mutfaktan içeri giriş yaptı. Siyah tişörtünü ve lacivert şortunu giymişti. Vücut hatlarına o kadar güzel oluyordu ki giydikleri, ona bakarken Yunan heykellerine bakıyormuş gibi hissediyordum adeta.
Artık bizim için klasikleşmiş olan yerlerimize oturduğumuzda bugün ses sisteminden müzik açmadığımı fark ettim. Neyse bugün de klasik müzik dinletimize birazcık ara vermiş olalım diye düşündüm. Kalkmaya üşendiğimden falan değildi yani.
Ali de bu sırada makarna yerken her zaman yanında severek içtiği içeceğini çıkarmadığımı fark etmiş olmalı ki dolaptan yıllanmış kırmızı şaraplarından birini aldı. Bu ikiliyi ne zamandan beri sevdiğini bir ara mutlaka sormalıydım, zira biliyordum ki Sevgi yengeler asla evde şarap içmezlerdi elbette.
Bardakların olduğu kısım bana daha yakın olduğu için ve tabi ki bu nedenle Ali sadece şarabı getirip kadehleri de benden beklediğini göstermek amacıyla gözlerime baktığında kadehleri çıkartmak için yerimden kalktım. Tekrar masaya gelip onları Ali'ye uzattım ve ardından yerime oturdum. Ali hızlıca doldurduğu ilk kadehi benim tabağımın yanına koyarken diğer kadehi doldurmaya başlamıştı bile.
Tam da şu an şaraba olan düşkünlüğü ile bana olan düşkünlüğünü kıyaslamak kadar saçma bir düşünceyi kafamdan def etmem gerekiyordu. 'Bu kadar da olmaz Ece' diyerek kendi düşüncelerimi beynimden kovdum.
Şaraptan bir yudum aldığımda gerçekten de makarna ile güzel gittiğini itiraf etmeliydim. Ben de şarap içmeye evde alışmamıştım tabi. Üniversite hayatında arkadaşlarımla tatmıştım ilk defa, sonrasında da arada birkaç kadeh içmeye bir yerlere gitmeye başlamıştık kızlarla ayda bir ya da daha çok sınavların olmadığı zamanlarda.
Ali kadehinden bir yudum alıp yüzüne memnuniyetle gülümseme yerleştirirken aklıma makarna ile ilgili filmlerde gördüğüm bir sahne geldi.
Aşırı hoşuma giden bir sahne.
İzlerken hep imrendiğim bir sahne.
Sanırım bunu gerçekleştirmek bu güne kısmetmiş diye düşündüm.
Ali çatalı ile makarnasını çevirirken onun benden beklemediği bir harekette bulundum ve kendi tabağıma değil onun tabağına çatalımı koyup çevirmeye başladım. Ali neler olduğunu anlamak için yüzüme değişik mimikler yaparak bakarken ben bu sırada istediğim şeyin ilk seferde olması için içten içe dua ediyordum. Ali garipsemesini hala üstünden atamamışken onun yemeğine devam etmesini istediğimden,
"Seninkinden yemek istedi canım." diye saçma bir cümle kurdum ve omuz silktim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunun üzerine Ali gülerek çatalını birkaç kez daha çevirdi ve ardından tabaktan kaldırdı. Ben de Ali'den sonra çatalımı bir kez daha çevirdim ve kaldırdım.
Bingo!!!
Keşke başka bir şeyler de isteseydim. Mesela Ali ile her gün sevişelim gibi...
Ali fark etmese de onun çatalındaki iki makarna benim çatalıma da dolanmıştı ve ben de makarnaların kopmaması adına hemen biraz daha Ali'ye yaklaşıp çatalı ağzıma götürdüm.
Ali umarım hızlıca çekmezsin o koca ağzınla makarnaları...
Neyse ki bu sırada Ali beni daha çok kıvrandırmadı ve yerken birden yavaşladı. Sanırım ne yapmaya çalıştığımı anladı. Çok şükür be Alicim.
Ardından çapkın bir eda ile gözlerini kıstı ve yavaşça bana doğru yaklaşmaya başladı. Bu sırada ortadaki bir makarna koptu ve Ali onu kendine doğru çekerek yedi.
Ali'nin şu an benimle dalga geçmemesi ortadaki tek makarnaya bağlıydı. Ve ben de, Ali'nin onu da çekebileceğini düşünerek hızlıca ona doğru yaklaştım. Ali bu hamlem ile bana muzipçe göz kırptı ve aynı anda dudaklarımızı birbirine mühürledik. Yani sanırım aynı anda oldu...
Evet değerli okuyucularım ikinci bir gelecekten kesit ile karşınızdayım :) Hikayeme yaptığınız yorumlar ve verdiğiniz oylar benim için çok önemliler. Bu hikaye benim ilk göz ağrım olmasa da bu platformda ilk yayınladığım hikaye. Umarım okumaktan keyif almışsınızdır, ileride de bol bol alırsınız :) Verdiğiniz destekler için çok teşekkür ederim. Her biri bir sonraki cümleyi, bölümü yazmam için bana cesaret veriyor. Lütfen bunu benden esirgemeyin :) Bundan sonraki bölüm artık hikayemizin ilk bölümü olacaktır. Hafta sonu geleceğini düşünüyorum şu anlık. Yılbaşından sonra görüşeceğimizi düşünerek hepimiz için sağlıklı, mutlu, virüssüz bir yıl diliyorum. Kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın :)