▪ BÖLÜM 3 ▪

770 90 10
                                    


- Merhabalar Ben merve Akgül hikayemi henüz dün gece yazmaya başladım ve oldukça yeniyim hatalarım vs olması normaldır sizleri sıkmamak yada klişe olmaması açısından herşeye özen göstererek seçtim 2 gün boyunca tanınmadık karakterler bulmak için uğraştım Watpadda 100 küsür hikaye okumusumdur sürekli aynı gidişat var bu yüzden hatta bazıları birbirleri ile tıpa tıp aynı olanlar dahi vardı. Gerek karakter gerek olay gerek isimler olsun hepsini farklı seçmeye özen gösterdim Hikayemi çok az bölüm çok az vote çok az henüz çok yeni olduğu için okumadığınızı bende biliyorum çünkü benimde öyle yapmışlığım oldu :) Fakat yeni yazarlara şans vermezsek büyütemez kendine güveni azalır ve yazmayı bırakır üstelik büyük emek harcadım bu yüzden desteklerinizi bekliyorum -

Multimedia : Ardınç

-

Midemdekilerin tamamını çıkardıktan sonra ayağa kalkıp çağdaş ve ardınç'ın yanlarına doğru ilerledim

" Artık verin şu hapı " diye güçsüz çıkan sesimle seslendim.

Çağdaş bana hap uzattığında ardınç elinden almış ve tartışmaya girmişlerdi

Ikiside geldiğimi farkedip bana doğru döndüler çağdaş bana doğru gelerek kolumdan tuttu ateş saçan gözleriyle

" Bana bak herşeyi anlatıcaksın duydunmu seni şuracıkta öldürürüm sarı fare " diye soludu . Korkmuyordum en fazla ölürdüm uyuşturucununda verdiği cesaretle ellerimi gögsüne koyarak ittim ve kolumu kurtardım

Ardınç'ın arkasına sığındım. Ardınç iyi birisine benziyodu söylediğim şeylere her ne kadar gülümsese de yüz hatları yinede sert bir tipti çağdaşın arkadaşından da başka türlü beklemek saçmalık zaten (!)

" Ben birşey yapmadım size " diye bağırdım Ardınçın kazağından tutarak iyice arkasına sindim

" Tamam bisey yaptın demedik ama bak iyi değilsin hastaneye gitmemiz gerekiyor ne kadar kullandığını bilmiyoruz sana hap içirirsek ölebilirsin " diyerek arkasına döndü ve ellerini omzuma güven verir şekilde koydu

" Ailene duyurmadan halledebiliriz gerçi anlamaması da çok saçma halin çok kötü " diye devam etti. Gözyaşlarım gözlerime hücum ederken titremelerim yine başladı delirmek üzereydim yere çömdüm yavaşca

" Yalvarırım verin hapı " diye bağırdım ardınç yanıma oturup kollarını hemen bana sararken çağdaş ağzını açmamış dikkatle beni izliyordu az önce esip gürleyen sanki o değilmiş gibi

" Sakin ol tamam " diyerek beni tutmaya çalışırken çağdaş da yanımıza gelip oturdu

" Öncelikle ismin ne ? " diye ifadesizce sordu daha fazla sinirlendirmemek adına

" Almira ismim " diye yanıtladım anlamışca kafasını salladı

Bi kaç saniye sonra

" Bizim depoda ne arıyordun almira ? " diye bi soru yönelttiğinde kafamı kaldırıp ardınç ve çağdaşa baktım

" o depo sizin mi ? " diye şaşkınca sordum ne işi yapıyordu bunlar hapı nereden bulmuşlardı bütün bunlar yeni yeni aklıma geliyordu

" Sen oraları karıştırma soruma cevap ver"

" Babamla kavga ettik yine koşarak çıktım hava daha aydınlıktı yoruldum ve ilk bulduğum yere oturdum kalkamadım sonra hava kararmıştı ve yine kusuyodum kriz geçirirken siz geldiniz ben hiç birsey yapmadım " diye sessizce konuştum gözyaşlarım gözlerimden birer birer akıyordu

" Evin nerede seni evine götürmemiz gerekiyor " dedi çağdaş eve gidemezdim

" eve gitmek istemiyorum sadece hap istiyorum lütfen " diye hıçkırıklarımın arasından seslendim.

AYKIRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin