Multimedyada Can var.
İyi okumalar...Çağla'dan
Gözlerimi açtığımda yanı başımda annem vardı ve başka bir hastane odasındaydım.Bu odada geçirdiğim 4. günümdü. Annem yanımaşımda gözleri şişmiş bir şekilde ağlıyordu. Gözlerimi açtığımı görünce neşeyle güldü ve burnunu çekti. Karşıma baktığımda İrem , Can ve Songül teyze koltukta oturuyordu.Gözlerim hemen odada Doruğu aradı ama o yoktu.
(Çağla iyimisin?) Annemin titrek sesiyle irkildim. Evet anlamında anneme başımı salladıktan sonra soru sorma sırası bende diye düşündüm. (Ne zaman hastaneden çıkıcağım?) (Bugün 1-2 saat içinde test sonuçların gelicek eğer herşey iyi ise eve gidiceğiz. Tabi hemen hoplamak zıplamak yok en az 1 hafta dinleneceksin haberin olsun.) (Peki Doruk o nasıl?) annem gözlerini kapıya dikip gülümsedi hemen kapı tarafına başımı çevirdim ve merakla annemin neye güldüğüne baktım. Doruk kapının başında dikilmiş elinde 6'lı çikolatalı süt pakati ve ayıcıkla bana bakıyordu. (Ben iyiyim prenses sende iyi olduğuna göre senin en sevdiğin olan çikolatalı sütle bir parti yapabiliriz.) Doruk'un bu sözlerine güldüm ve el çırpıp (En sevdiğim) dedim. Bana alayla bakan Can'a (Ne var ya çikolatalı süt severim hem İrem'de sever) diye çemkirdikten sonra Can'ın gözlerinin faltaşı gibi olduğunu ve İrem'in omzunda olan kolunu çekmeye başladığını fark ettim. İrem de Can'ın bu davranışına kahkaha atarak cevap veriyordu. Doruk Yanıma gelip çikolatalı sütün birini bana verdi. Tam arkasını döndü gidecektiki son anda yeniden bana doğru döndü (Buda hediyen) diyerek ayıcığı uzattı. Odadaki herkese annelerimizde dahil herkese çikolatalı süt dağıttıktan sonra o karizmatik yakışıklı olan Doruk eline çikolatalı sütünü aldı pipetini taktı ve içmeye başladı. Bakışlarımı birden Can'a çevirdim. Elinde hala çikolatalı süt duruyordu. Odadaki herkes annelerimizde dahil hepsi sütlerini içiyordu ama bizim süper karizma arkadaşımız Can odadaki herkesi özelliklede Doruk'u alayla izliyordu. Can'a hadi dercesine bi bakış attım aynısını Doruk'ta yapınca Can patladı. (Bune olum ya millet parti yapar en kötüsünden kola içer biz süt içiyoz ben içmem bunu.) Doruk sinirli bir şekilde aynı zamanda dalga geçerek lafa atladı. (Arkadaşım ne getirseydim hastaneye? Yabancı filmlere çok özendin heralde sen anne kuzusu. Otur iç sütünü hadi.) Doruk'un alaycı bu konuşmasından sonra kendimi tutamayıp kahkaha attım.İrem ve annemde bana eşlik etti. Bir kaç dakika sonra odaya doktor girdi.
(Çağla hanım sonuçlarınız geldi evde 1 hafta dinlenmek ve fazla kendinizi yormamak şartıyla eve gidebilirsiniz.) Doruk Doktara döndü ve cebinden aniden çıkardığı çikolatalı sütü ona verdi. Şok olarak Doruk'a bakıp gülmeye başladım. Doktor da şaşkınlıkla Doruğa bakakaldı en sonunda Doruk durumu açıkladı. (Çağla'nın hastaneden çıkışı şerefine çikolatalı süt partisi yaptık buda sizinki.) (Çok teşekkür ederim biraz şaşırdım açıkcası. Bu arada tekrar size geçmiş olsun) Adam yani doktor şaşkınlıkla elindeki çikolatalı sütle odadan çıktı. Tabi ben o arada hala kahkaha atıyor durumdaydım. Annem eline valiz tarzı bez olan bi çanta aldı ve dolapta olanları çıkarmaya başladı. Bir yandanda konuşuyordu. (Songülcüm sen Doruk'u al eve git sonuçta oda bi kaza geçirdi ve dinlenmesi lazım. İrem ve Can sizlerede çok teşekkürler ben yokken Çağla'nın yanındaydınız. Sizde eve gidin ve dinlenin yorulmuşsunuzdur.) Annem sözünü bitirir bitirmez ben devam ettim. (Doruk'ta hep yanımdaydı hatta gözlerimi açtığımda ilk onu gördüm ve ayrıca biz İrem, Can ve Doruk ile anlaştık bir kaç gün boyunca bizde kalıcaklar. Şimdi sen olmaz diyeceksin ama bence olur. Benim odamda kalırlar. İrem benimle beraber yatakta yatar Doruk ile Canda Odamdaki karşılıklı olan kanepeye yatarlar.) Annem birden bana döndü ve 'Seni öldürürüm hayır öyle bişi olmayacak' bakışlarını attı. Kadının elinde olsa ağzından ateş fışkırtıcaktı okadar yani. Hala ona anne demiyordum çünkü o bu zaman kadar nası beni önemsiz gördüyse artık bende değişip aynısını yapmayı planlıyordum. O ev tek onun değildi ve bu yüzden benim istediğimde olucaktı. Annem elindekileri bıraktı ve yanıma gelip oturduktan sonra derin bir nefes aldı. Elimi tuttu ve bana bakıp yine hayır demek için manzeret uydurmaya başladı. (Bak Çağla daha yeni hastaneden çıkıyorsun bu yüzden önce bir hafta kadar evde dinlenmen lazım. Bu yüzden...) Annem daha konuşacakken elimi çektim ve lafa atladım. (Bence olur hem onlar varkende dinlenirim. Hemde canımda sıkılmaz bir hafta evde tek başıma yatıp telefon bağımlısı olucağıma arkadaşlarımda yanımda olur daha iyi.) (Tamam) Annem resmen ergenler gibi 'tamam' dedikten sonra ayağa fırlayıp çantamı hazırlamaya devam etti. Bu arada Doruk ve Songül teyze kapının önüne çıkmış birşeyler konuşuyorlardı. Bir kaç dakika sonra annem sonunda çantayı hazırlamayı bitirdi ve Doruk içeri girdi. İrem ve Can da dışarıda bekliyorlardı.Doruk tam beni kaldırmaya yardım edecekken annem aramıza girdi. Açıkcası hiç şaşırmadım. Hatta annemin en başından Doruk'un odadan kovmasını bekliyordum ama kadın kovmadı ve ona düşündüğümdende iyi davrandı. Doruk ile annem aramıza girince annem hemen bir açıklama konuşması yaptı. (Doruk sende yeni iyileştin kendini zorlama ben arabaya kadar götürürüm Çağlayı.) Annemin bu sözlerine gıcık oldum. Annem beni belimden tuttu ve bana destek olarak yürütmeye başladı. Bacaklarımı hissedemiyor gibiydim. Tabi 4 gündür yatakta yatıp bir adım bile atmayınca böyle oluyordu. Birden aklıma süper birşey geldi. Tam kaldığım odanın kapısının önüne geldik ve o an kendimi bile bile yere attım. Yere düştüğümü gören Doruk direk yanıma fırladı ve beni kaldırdı ben de o arada anneme atar yaptım. (Bırakta Doruk yardım etsin. Emin ol o senden daha güçlü.) Annem yaptığım atara karşılık 'offf ' diyerek beni bırakıp hızlı adımlarla önümüze geçti. Bu arada Doruk tabiki benim numaramı yemişti ve bana sorular yağdırmaya başlamıştı. (İyimisin Çağla?) (Sende mi pikaçu?) Benim dediğim bu saçma cümleye ve yaptığım saçma mimiğe tek kaşını kaldırıp 'Ne diyon mal mısın?' der gibi bir tepki vererek bana göre cevap vermiş oldu. Tabi bende annem gibi hemen açıklamaya çalıştım.( Yani sendemi annem gibi numaramı yedin demek istedim.Yani yere düşmedim bizzat kendimi yere attım.) Doruk sabır dilercesine bir bakış attıktan sonra (Sen niye oyunculuk okumuyosun?) Diye bi soru sordu. En sonunda arabanın önüne geldik ve Doruk ile beraber annemin arabasının arka koltuğuna bindik. Önde annem ve Songül teyze vardı. İrem ile Can ise Can'ın arabasındaydı. Yaklaşık 10-15 dakikalık bir yolculuktan sonra sonunda eve vardık. Şaşırdığım bir nokta vardıki Doruk bacağında yaralandığı halde süper yürüyordu. Çocuk heryerde ben karizmatiğim diye bağrıyordu resmen. Doruk'un yardımıyla eve geldikten sonra annem daha kapıdan girer girmez konuşmaya başladı. (Hadi Çağla siz odaya çıkın bende marketten bir kaç şey alıp geleyim.) Anneme taman anlamıyla kafamı salladıktan sonra Doruk yardımıyla odama çıktım. Can odama girer girmez dolabımın yanında olan tekli koltuğa oturdu. (Evet artık gerçek bir parti yapabiliriz. Doruk kardeşim bende akşam için bira falan almaya çıkıyorum.) İrem ile Can'a ' Nediyo bu mal? ' bakışımızı attık ve o sırada Dorukta sanki zihnimizi okumuş gibi lafa daldı. (Olum malmısın? Demet teyzede bize bira içircekti zaten süpersin süper zeka.) (Olum kadının gözüne sokarak getirmicem biraları. Eve gizliden getircem heralde azcık eskisi gibi anlasan. Kafa durmuş senin.) Tabiki herşeye maydonoz olan ben araya atladım. (Doruk yeter artık. Sürekli kurallarla yaşamaktan bıktım ben. Can ne istersen al gel akşama parti var tabi bizimkisi sessiz parti.) İrem Can'a attığı bakışın aynısını bana attıktan sonra lafa daldı. (Kızım sen hala şoktasın heralde. Annen bi yakalasa varya sonun daha doğrusu sonumuz kötü olur.) (Umrumda gibi duruyomu İrem? Tabikide hayır ozaman neymiş Can dediğimi yapacak ve İrem özelliklede Doruk buna engel olmayacak.) Doruk kendinden emin bir şekilde (Bana uyar zaten ben seni düşündüğüm için öyle dedim prenses.) dedi. Can (Oldu ozaman ben kaçıyım) diyerek odadan çıktı. (Doruk sende Can'a yardımcı olsan bu arada bizde İrem ile konuşsak.) Doruk tamam anlamında başını salladı ve odadan çıktı o çıkar çıkmaz (Dorukkk arabayı Can kullansın!) diye haykırdım. Canda tamam diye gülerek bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin
Teen FictionHayat dediğin nedir ki? İlk gördüğün yakışıklıya aşık olmak mı? Sırf okulun popüler çocuğu diye 'Ayy ben ona aşığım' diyip sadece onu beklemek mi? Aşkını bulduğunu düşünüp terk edilmek mi? Umut dolu hayattında ki tüm umutları öldürmek mi? İşte...