Kısa bir bölüm oldu bunun nedeni son zamanlarda wattpad e çok fazla giremiyorum.
Oylar iyice düştü :( Okuyup oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar...
Bölüm ile önerilen şarkı Pink-Raise Your Glass
Çağla
Evet bugün planı gerçekleştirmenin ilk günüydü. Sabah İrem ile okula giderken gece Emre ile yaşadıklarımı anlattım. İrem tabi ki aşırı tepkiler göstererek beni dinledi. Okulun bahçesine geldiğimizde zorla yutkunarak içeri girdim. Bahçede kızlarla oturan Emreyi gördüğümde sinirlerim tepeme çıktı. O anki sinirle ne yapacağımı düşünmeden Emre'nin yanına hızlı adımlarla gittim. Emre'nin tam karşısında durdum ve bağırmaya başladım.
'Ooo bizim çıkarcı piçte buradaymış. Bakıyorum da yine çevrene bir grup saf kızı toplamışsın. Kızlar haberiniz olsun bu Emre ilk baş kızları iyi davranıp gönlünü çalan ve istediğini aldıktan sonra sizi bir kenara atan piçin teki!'
Emre birden ayağa kalktı ve bu sefer bağırma sırası ondaydı.
'Sen ne yaptığını sanıyorsun! Sen kendini kim sanıyorsun ha! '
Bu soruya gülerek cevap verdim.
'Ben Çağla Dinçer! Senin bir türlü elde edemediğin kız.'
Bizden herkes Emre ye baktı. O sırada tüm gözler okul kapısına yöneldi. Bende merakla baktığımda Doruk'un bizi izlediğini gördüm. Bir kaç kişi Doruk için 'Doruk karışmayacak mısın? Çağlayı bu sefer de korumayacak mısın?' dedi ve bunu diyen piçler Emre'nin yanındaki kızlardı. Doruk klasik alaycı gülümsemesini yaptı ve 'Hayır artık o umurumda değil.' dedi. Tabi Doruk'un bu sözüyle ben sarsıldım. Umurunda değilsem onu nasıl elde edecektim ki? Şimdilik aklımdan bu düşünceleri atıp Emre ye geri döndüm. Ona son bir sözüm vardı 'Buna pişman olacaksın!' yanağına bir tokat attım ve hızla İrem'i de alıp sınıfa gittim. Sınıfta İrem 'Oha kızım vay be süperdin.' gibi saçma sapan şeyler söylemeye başladı. İlk derse girdiğimizde yine klasik hocayı karşılamak için ayağa kalktık. Yine hocadan oturun demesini beklerken bu sefer 'Çağla ve Emre müdürün odasına çağrılıyorsunuz.' dedi. Sinirle sıramdan kalktım ve Emreden önce davranıp sınıftan çıktım. Emre sınıftan çıktıktan sonra yanıma geldi ve beni alkışlayıp 'Teşekkürler Çağla senin sayende bir ton azar yiyeceğiz!' dedi. Onu umursamadan yürümeye devam ettim. Müdürün odasına geldiğimizde Emre ye geçmesi için işaret ederek 'Önden piçler' dedim. Eminim çok sinirlenmiştir çünkü şuan elini sıkmış yumruk yapıyordu. Önümden geçti ve müdürün odasına girdi. Tabi bende girdim kaçacak halim yoktu ya. Emre ile müdürün odasında dikilirken Emreden bir laf etmesini bekledim. Tabi o mal gibi durunca ben lafa atladım 'Hocam bizi çağırmışsınız.' Müdür biz döndü ve gözlerini biraz kısıp baktı.
'Evet sizi çağırdım. Siz başıma belamı mısınız? Daha derse bile girmeden hemen bahçede olay çıkartıyorsunuz. Bir daha böyle bir şey olduğunu görürsem direk ceza alırsınız.'
'Peki hocam bir daha böyle bir olay olmayacak merak etmeyen. Zaten ben bir daha Emre gibi biriyle konuşmam.'
'Tamam şimdi sınıfınıza gidin!'
Emre ile odadan çıktık ve sınıfa gittik. Emre sınıfa girene kadar ve sınıfta yani dersteyken de bana hep sinirli bakışlar attı. Tabi bende bu bakışlara gülerek karşılık verdim. Sonundan zil çaldığında direk Emre'nin çevresinde ki kızlar yanıma geldi.
'Doruk ile beraber olduğun yetmedi şimdide Emre ye mi sardın?'
Büyük bir kahkaha attım ve kızın dibine girip 'Evet Emre ye sardım var mı?' dedim. Kızın yüzü bir anda düştü ve ne diyeceğini unutmuş gibi bir surata büründü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin
Teen FictionHayat dediğin nedir ki? İlk gördüğün yakışıklıya aşık olmak mı? Sırf okulun popüler çocuğu diye 'Ayy ben ona aşığım' diyip sadece onu beklemek mi? Aşkını bulduğunu düşünüp terk edilmek mi? Umut dolu hayattında ki tüm umutları öldürmek mi? İşte...