Sen Benimsin

Final(Annemin Düğünü)

Elimde bir kağıt ve bir kalem.

Belkide son kez yazıyorum bu hikayeyi. Belkide son kez hayallerimi döküyorum yazılara. Belkide son kez bu hikayede 'Sen Benimsin' yazıyorum. Ve sizlere Sen Benimsin'in final bölümünü sunuyorum. Ve belkide son kez bu hikaye içerisinde sizlere iyi okumalar diliyorum.

Önemli bir not: Bu bölümde yayınlanan şarkı , şiir ve multimedyada ki resimlerin hepsi benim düzenlemem  ve tasarımımdır. 

Önemli bir not daha: Kocaman olan Sen Benimsin ailemize çok teşekkür ediyorum.

Romantik bir şarkının çalmaya başlaması sonucu İrem ve Can dans etmeye başladı. Ben ise ellerimi göğüsümün üzerinde birleştirmiş somurtkan bir şekilde oturuyordum. Bahçedeki çoğu kişinin bir eş bulup dans etmeye başlamasıyla iyice somurtmaya başladım. İrem adına çok seviniyordum. Sonunda beyaz atlı prensinden evlilik teklifi almış , ona kavuşmuştu. Şuan İrem ve Can resmen etrafa mutluluk saçıyorlardı tabi o mutluluk beni etkilemiyordu. İrem adına ne kadar seviniyorsam kendi adıma da o kadar üzülüyordum. Üzülmemin nedeni ise İrem beyaz atlı prensine kavuşmuş dans ediyordu ben ise beyaz atlı prensim ile yan yana oturuyor ve beni dansa kaldırması için içimden yalvarıyordum. Tabi o beni dansa kaldırsa bile ben kalkmak istemezdim çünkü romantik şarkılarda dans edebilecek türden bir insan değildim. Ayrıca Doruk'u anlayamıyordum. O Can ve İrem için böyle güzel bir evlilik teklifi planlamıştı ve bana hala kaba davranıyordu. Belki de beni öylesine biri olarak görüyordu. Kafam daha da karışmaya başladığında ve iç sesimle kavga etmekten sıkıldığımda içimden geçirdiklerimi Doruk'a imalı bir şekilde söylemeye karar verdim.

'Vay be. Can, ben evlilik adamı değilim asla evlenmem derken gidip İrem'e evlilik teklifi etti. Evlilik teklifi! Yüzüklü olan...'

Doruk aniden bana döndü alayla ve somurtarak klasik donuk bakışlarını atmaya başladı.

'Çağla farkındaysan biliyorum ve evlilik teklifi olayını zaten ben planlayıp ona söyledim.'

Doruk'un sert bakışları ile beni terslemesi sonucu yüzüm iyice düştü ve önüme dönüp sahnede dans eden romantik çiftleri izlemeye başladım. Biz neden öyle olamıyorduk ki? Neden düzgün bir gün geçiremiyor veya normal iki sevgili olamıyorduk? Ah doğru biz artık arkadaştık aramızda büyük bir mesafe vardı.

Sarışın uzun boylu bir kızın Doruk ile konuşmaya başlaması sonucu hızla iç sesimle tartışmayı bırakıp onları dinlemeye başladım.

'Selam Doruk. Ben sizin karşı sınıfınızdan Nihal. Eğer dans partnerin yoksa beraber dans edelim mi?'

Bu yelloz da nereden çıkmıştı böyle? Ayrıca kıza bak ya utanmasa çıkma teklifi edecekti!

'Neden olmasın.'

Neden olmasın mı? Cidden mi? Doruk daha önce hiç görmediğim çapkınca gülümseyerek ayağa kalktı ve kızın elini tuttu. İşte o an başımdan kaynar sular döküldü. Ee başından kaynar sular dökülen insan sakince yerinde oturamaz değil mi? İşte bu yüzden bende sakince yerimde oturmadım. Hemen ayağa fırlatıp kızın elini Doruk'un elinden çektim ve Doruk'un elini tuttum. Bunun sonucu Doruk ve adının Nihal olduğunu öğrendiğim kız bana garip bakışlar atmaya başladı. İşte şimdi kızı buradan kovma zamanıydı!

'Hey Doruk benim çocukluk arkadaşım! Aynı zamanda dans partnerim. Şimdi hiç konuşmadan buradan gidersen çok memnun olurum. Eğer illa Doruk ile dans edeceğim deyip olay çıkartırsan kötü olur neden biliyor musun? Az önce arkadaşım Can en yakın arkadaşım İrem'e evlilik teklifi etti ve şuan ikisi sahnede aşırı mutlu bir şekilde dans ediyor.Ben ise dans eşim Doruk ile somurtkan bir şekilde burada oturuyordum. Yani şimdi biz dans edeceğiz ve sen yerine gidip oturacaksın.'