-14: You are my destiny-

277 17 0
                                    

Jungkook

"Sunumunuz için teşekkürler Bay Jeon." Bay Lee'ye kafamı sallayıp yerime oturdum.

Konuşulanları dinlerken karşımda oturan Taehyung'a baktım. 2 haftadır evde değildim. Doğum izni biten Taehyung geçen hafta işe dönmüştü. Taehyung'un annesi bakıcı bulana kadar Jungwoo'ya bakması için gelmişti, aramızın bozuk olduğundan haberi yoktu sanırım çünkü haberi olsaydı mutlaka beni arardı. Taehyung baktığımı farkedip kafasını çevirdi. Hasret kaldığım gözlerine bakarken derin bir iç çektim. Ayağını yavaşça bacağıma sürtünce dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi ayırdım. Bakmasam bile yapmaya devam ediyordu. Bunun beni ne kadar çıldırttığını biliyordu.

"Katılımınız için teşekkürler. Çıkabilirsiniz." rahat bir nefes alıp hızlıca ayağa kalktım. Herkes selam verdi ve yavaş yavaş odadan çıktılar. Taehyung ilk çıkanlardan biriydi, ben ise bilgisayarımı toplamak için kalamıştım. Birkaç dakika sonra nihayet odadan çıktım.

"Bay Jeon, ofisime lütfen." Taehyung'un sesi ile arkamı döndüm. Ofisine doğru ilerliyordu. Beni mi beklemişti? Çok fazla garip gözükmemek için çok geçmeden peşinden ilerledim. İçerriye girdiğimde arkamdan kapıyı kilitleyip karşıma geçti.

"2 haftadır nerede kalıyorsunuz acaba? Evinizi de satmıştınız bebek haberinden sonra."

"Bay Kim Seokjin ve erkek arkadaşı Bay Kim Namjoon'un evinde kalıyorum. Neyse ki saklayacak bir şeyim yok, rahatça bunu söylüyorum." göz devirdi. "Annenizin halimizden haberi var mı acaba Bay Kim?"

"Hayır. İş seyahatindesiniz."

"Gerçeği saklamakta üstünüze yok." geri adım atıp cam ofisin tüm perdelerini kapadı.

"Neden ona yumruk atma gereği duydun ki?"

"Orospu çocuğu çünkü."

"Farkettim, ama az daha burnu kırılıyormuş." kıkırdadım.

"Keşke."

"Adam yaralamaktan sana dava açabilirdi." bir adım bana doğru attı.

"O zaman keşke sevgilim bana yalan söylemeseydi."

"Keşke sevgilim bunu neden yaptığımı anlayabilseydi." göz devirdim. "Ah, seni çok seviyorum." dudaklarıma kapanıp kollarını boynuma doladı. Çok geçmeden dayanamayıp karşılık verdim. Hafifçe beni iterek koltuğa düşmemizi sağladı. Dudaklarımızı ayırmadan ceketini çıkardı ve ardından gömleğinin düğmelerini çözmeye başladı.

****

Ayakkabılarımı giyip dosya dolabına yapıştırılmış aynayla saçlarımı düzeltmek için ayağa kalktım.

"Teşekkürler Bay Jeon." gömleğinin son düğmesini ilikleyen Taehyung'a baktım.

"Her zaman, Bay Kim." tam kapı kulbunu indirecekken durup ona döndüm. "Ben de seni çok seviyorum." gözlerimi kısarak ona son kez bakıp ofisten çıktım.

Tüm gözlerin bana dönmesiyle duraksadım. Herkes şaşırmış biir biçimde bana bakmayı sürdürürken telefonumun ekranından kendime baktım. Dudaklarım şiş ve boynum kızarıktı. Yan tarafımda hızlıca yanıma gelen Lisa ile derin bir nefes bıraktım. En azından dikkatleri dağılabilirdi.

"Gerizekalı, bana niye bunu 2 hafta sonra anlatıyorsun?" kafama vurduğu dergiyle acı dolu sesler çıkararak vurduğu yeri tuttum. Bu sefer herkes pür dikkat bakıyordu ve kişi sayısı da artmıştı.

"İşinize dönün arkadaşlar." Namjoon'un sesiyle herkes ggerginceona bakrıktan sonra işe döndü. Namjoon bana bakıp başını salladı ve ofisine doğru yürümeye başladı. Bu kadar harika bir insanla arkadaş olduğum için çok şanslıydım. Ne kadar teşekkür etsem azdır.

Stay-Taekook (Omegaverse) (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin