-10: Worth it-

408 29 5
                                    

Jungkook
"Bebeğim dikkat et!" Taehyung yardım istememe konusundaki inatçılığı yüzünden bebek eşyalarından oluşan kutuyu kendi taşıyordu.

"Jungkook abartmaz mısın? İyiyim ben." kutuyu masaya bırakıp karnını tuttu. Bu haline gülüp yanına ilerledim. Karnının üstündeki elinin üzerine elimi koydum ve boynuna bir öpücük bıraktım. Gülüp o da burnumu öptü.

Bebeğimiz 8 aylık olmuş ve hatta 9. Ayına 2 hafta kadar kalmıştı. Bu süreçte çok dikkatli olmaya çalışıyorduk. Taehyung abartmamamı söylüyordu ama o bile artık zor oturup kalkıyordu. Şimdi de bebek odasının son dokunuşlarını yapıyorduk. Minik ayakkabıları boşta olan eline aldı ve elimin altındaki elini kurtarıp ayakkabıları okşamaya başladı. Derin bir iç çekip arkasını döndü. Yüzlerimizin arasında az boşluk bırakıp biraz kafasını eğip ayakkabılara döndü.

"Bunları giydirmek için sabırsızlanıyorum. Ne kadar yakışacak kim bilir. Minik minik ayakları olacak." gözleri dolmuştu. Baş ve işaret parmağımla çenesinden tutup yüzlerimizi hizaladım. Dudaklarına öpücük bıraktım ve konuşmaya başladım.

"Sabırsızız, ama az kaldı. Kucağımıza alacağımız güne sayılı gün kaldı. Çok harika olacak." karnına elimi koydum. Koyduğum yerde bir tekme hissesince gülmeye başladım. Taehyung da benimle birlikte gülüyordu.

"Babasını hissetti." karnını okşadı. "Cinsiyet partisinde kalabalık diye fırsat bulamadım ve şimdi hatırlardım. Anneme evlenme konusunu ciddi olarak mı söyledin?" gözlerimi yukarıya çevirip düşünüyormuş gibi yaptım.

"Yani ben olmasını istiyorum ama seni bilmem. Belki başkasını seversin, onunla yaşarsın. Belli olmaz. Ben ilk defa hayatmda birini böyle delicesine sevdim. Kopamayacağım senden, denemedim ama denesem de faydasız olur. Seni çok seviyorum Kim Taehyung, hatta sana aşığım." sözlerimi bitirir bitirmez dudaklarımızı buluşturdu. Öpüşmemiz git gide tutkulu olmaya başlıyordu. Alt dudağını emerken elim kalçasına doğru ilerlemeye başladı. Islaklık hissettiğimde duraksadım. Taehyung'un çoktan duraksamış olduğunu farkettim. Yüzü panikten kızarmıştı. Karnını tuttu.

"Olamaz..." masaya tutunup hafifçe eğildi. "S-suyum geldi." ne yapacağımı şaşırıp stresle saçımı kaşıdım. Taehyung kasılmaya başlamıştı.

"Tamam, sakin olalım. Bebek çantasını alıyorum hemen ve çok geçmeden hastaneye gidiyoruz." hızlıca merdivenlerden çıkmaya başladım.

Odanın kenarındaki çantayı hızlıca kapıp aynı hızda aşağıya indim. Taehyung çığlık attığında hızlıca koluna girdim ve kapıya doğru yavaşça götürdüm. Yeontan anlamış ve havlamaya başlamıştı. Ona işaret verdiğimde saakin olmak için oyuncaklarının yanına gitti. Terliklerimizi gereken hızda giyip hemen arabaya bindik. Taehyung'u ön koltuğa oturttum ve çantayı arka koltuğa fırlattım. Şoför koltuğuna oturup arabayı çalıştırdım ve dörtlüleri yakıp hastanenin yolunu tuttum.

"Jungwoo, babacığım daha çok erken." Taehyung nefes nefese konuşarak kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. "Seni erken fırlatınca ya bir sorun olursa? Az kalmıştı sabredemedin mi?" dediklerinden sonra çığlık atarak vitesin üzerindeki elimi tuttu. "Nasıl fırlatıcam ben bunu Jungkook!?" tekrardan bağırdı.

"Hayatım sakin ol. Vardık sayılır. Doktor halledecek zaten." tırnaklarını elime sapladığında yüzümü buruşturdum.

"Neden ben omegayım neden sen değilsin sik kafalı! Niye ben doğuruyorum?!" hastane gözüktüğünde derin bir nefes aldı. "Eğer evlendiğimizde tekrar çocuk istersen avcunu yalarsın Jeongguk!" son çığlığını attığında çoktan acilin önüne gelmiştik.

Hemşireler sedyeyi hızla getirip Taehyung'u yatırdılar. Sedye ile birlikte ilerlerken herkesin olduğu mesaj grubuna hızlıca haber verdim. Annem ve Tae'nin annesine de mesaj attığımda çoktan doğumhaneye gelmiştik bile. Hızlıca tTaehyung'u ve beni hazırladılar. Doktor da hemen doğuma başladı. Tae'nin bir eli elimi diğer eli de sedyenşn kenarını tutarak ıkınmaya başladı. Bir yandan da doktorumuz Bayan Sook, bebek ve Taehyung hakkında hatırlayamadığı şeyleri soruyordu.

Stay-Taekook (Omegaverse) (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin