Stay-Taekook (Omegaverse) (Askıda)

-7: (M)issed You-

YN: Taehyung hamile olduğu için pek düzgün bir smut yazmadım hafif oldu ama yine de uyaralım :p

Jungkook

Hazırladığım krepleri de masaya yerleştirip masayı inceledim. Her şey tam yerinde ve harikaydı. Saate baktım ve Taehyung'un uyanması yakın olduğu için beklemeye başladım. Uzun süredir aramız çok soğuktu. Sadece geçen hafta Hoseok'un sırını öğrendikten sonra en yakın anımızı yaşamıştık ve onun dışında da pek bir şey olmamıştı. Yakın olduğumuz zamanları o kadar özlemiştim ki, belki bu en sevdiği şeylerden oluşan kahvaltı işe yarar diyerekten hazırlık yaptım. Merdivenlerden ses gelince ayağa kalktım. Kucağında Yeontan ile aşağıya iniyordu. Beni görünce duraksadı. Sonra Yeontan'ı yere bırakıp masanın yanına geldi.

"Günaydın." dediğimden sonra yüzünü sofradan banaa çevirdi.

"Günaydın da, noldu bir şeyi mi kutluyoruz?" surat ifadesinden duygusuzluk akıyordu.

"Senin için hazırladım." gülümsedi. Ama sonra tekrardan ciddileşti.

"Gerek yoktu, şirkette yiyeceğim ben zaten." tepkisiyle şok olmuştum, belki gözlerim bile dolmaya başlamıştı. Masanın diğer ucuna yanına gittim. Artık dayanamıyordum.

"Bana neden böyle davranmaya başladın?" ben hariç her yere bakıyordu. "Nolmuş olabilir, ne yapmış olabilirim? Her ne yaptıysam özür dilerim." bu sefer suratıma bakmıştı.

"Bir şey yapmadın, dedim ya yemek istemiyorum." sinirle güldüm. Gözümden yaşlar geliyordu.

"Başka bir şey var. Söyle hadi." bir adım atıp dahada yaklaştım.

"Gerçekten, bilmek istiyor musun?" başımı salladım. "Tamam öyleyse. 2 aydır bir ilişkin var ve bunu hepimizden saklıyorsun." duyduğum şeylerle gülmeye başladım. Hatta neredeyse kahkaha atıyordum. Demek dün Jimin ile bana bu yüzden sert baktılar. "Komik olan ne?"

"Liseden en yakın arkadaşım Lisa ile konuşmalarımızı mı diyorsun?"

"Bunca ay sırıtarak, bebeğim veya güzelim diye konuşup ve telefonu seni seviyorum diyerek kapatarak en iyi arkadaşlarından biriyle mi konuşuyordun?" kahkaha atmmaya devam ederken başımı salladım. Utançla iki eliyl yüzünü kapadı. "Çok aptalım, çok. Özür dilerim." gülmeyi bırakıp toparlandım.

"Önemli değil, biz biraz fazla yakınız. Yanlış anlaman doğal." elini yüzünden çekip bana doğru baktı. Hıcllıca gelip bana sarıldı. Bir an şaşırmamla bir şey yapmasam da sonrasında ben de ona sarıldım. Ne kadar süredir sarıldığımızı bilmeden mutfağın ortasında öylece kaldık. Saçlarına bir öpücük kondurup geri çekildim. Eve öyle bir cesaret geldi ki bunu yaptım. "Hadi krepler soğuyacak." başını sallayıp sofraya oturdu. Ben de karşısındaki sandalyeye oturdum.

Sohbet ede ede kahvaltımızı yaptık. Öyle bir enerji vardı ki, nasıl hissedeceğimi şaşırıyordum. Ardından sofrayı da birlikte toparladık. İş için daha 3 saatimiz olduğu için ayrı ayrı vakit geçireceğimizi anladım. Birlikte de geçirebilirdik ama aramızdaki enerji, daha önce de hissetmediğim bir enerjiydi. Garip hissettiriciydi. Salonda biraz oturup sonra da duş alıp işe gitme kararı aldım. Dizi izler sonrasında da hazırlanıp çıkardım. Taehyung da Yeontan'a uzun süredir veremediği ilgiyi geri vermeye çalışırdı sonra da birlikte çıkardık. Salona geçip televizyondan dizilerimi araştırmaya koyuldum. The Umbrella Academy'e kaldığım yerden devam etmeye karar verdim.

En son kaldığım bölümü hazırda tutup mutfaktan atıştırmalık almak için ayaklandım. Taehyung da mutfaktaydı. Şişmeye başlayan karnını severek camdan bahçeyi izliyordu. Derin bir iç çekip benim olduğum yöne döndü ve gülümsedi. Ona doğru ilerledim. Arkasına geçip sarıldım. O da karnındaki ellerime ellerini koydu. Omuzuna kafamı koyup ben de onunla birlikte bahçeye bakmaya başladım. Bunu yapmamdan rahatsız olmamış, aksine yapmamdan memnun kalmıştı. Şu an dünyanın en mutlu adamı olabilirdim. Bu yaşadıklarımın hayal olmamasını umuyordum. Gerçek olduğuna da inanasım gelmiyordu. Çok güzel bir histi. Omuzundaki kafama baktı ve ben de ona. Dudaklarımız neredeyse birbirine değiyordu. Taehyung kafasını çevirip kollarımın arasından çıktı.