Jungkook
Kim taehyung... Herkesin aşık olduğu, hakkında delice cinsel içerikli hayaller kurduğu bir varlık. İnsan olamayacak kadar harikaydı. Ona karşı beslediğim hislerin aşk olduğunu biliyordum. İyi arkadaştık. Aynı şirkette çalışıyorduk ve sık sık bahçede, kafeteryada sohbet ediyorduk. Sohbetten çok onun soğukta kızaran dudaklarına odaklanıyordum. Vücuduna ayrı hayrandım; harika kıvrıma sahip vücudu, aklını başından alacak kadar mükemmel elleri... Sesini duymak bile beni tahrik etmek için için yeterliydi. Tanrım, bu çocuğu cidden istiyordum.
"Dalmışsın yine." Jin'in sesi ile irkildim.
"Evet biraz öyle oldu."
"Ağzının kenarından salya akacak kadar neyi düşünmüş olabilirsin diyeceğim ama belli." çaprazımızda iki masa ötedeki Taehyung'ı gösterdi. "Eee sen bu tutulma ile napacaksın?" bilmiyorum anlamında dudaklarımı büzdüm.
"Elimden bir şey gelse keşke." oflayarak kahvemden bir yudum aldım.
"Evinde bir parti versen? Hem zaten iyi de arkadaşsınız. Belki bir işe yarar. Yakınlaşırsınız falan." verdiği fikri düşünmeye başladım. Partiyi genç partileri gibi yapabilirdim ama daha hafif bir biçimde. Yani hareketli baş ağrıtan müzik yerine daha az hareketli bir müziği hafiften yapardım. Taehyung ile de bol bol ilgilenerek ilgisini kendime çekebilirdim.
"Harika bir fikir. Bu akşama ne dersin?" Jin'in kahveden aldığı yudum boğazına kaçtı.
"Oha amına koyayım o kadar da hızlı değil."
"Evimde 7 şişe viski, 9 şişe votka, 14 şişe şarap ve başka çeşit içkilerle dolu bir vitrinim olduğunu hatırlatayım. Kalan tek şey ikramlar. Onu da hızlıca yapabilirim beni az da olsa tanıyorsan halledebileceğimi bilirsin." Jin biraz düşündü ve sonra haklı olduğumu belirtircesine başımı salladı.
"Jimin ve senin de gelmen gerekiyor ama. Evi toparlama sende çünkü dekor konusunda sana güveniyorum ve Jimin de ses sistemini kurar." sence yapar mıyım dercesine bana baktı. "Bana borçlusun. Namjoon'un götünü keserken farkesince seni ben kurtarmıştım."
"Ama yalan yok harika yalan söylüyorsun. Şeytanın aklına gelmez yok işte Jungkook da bu markadan alacaktı da ben de hediye alayım dedim bedeniniz aynı olduğu için ve deneme gerekmeden almak gerektiği için duruşunu inceledim. Fenasın sen."
"Alfa erkeklerden alfalar anlar." kahvemin son yudumunu alıp bardağı çöpe atıp ayağa kalktım. "İşim uzun. Herkese mesaj atıp ikramları hazırlamam lazım. Saat 17.00'da evimde ol. Jimin'e de yazacağım."
"Emriniz olur başka isteğiniz?" düşündüm. Ciddi değildi ama bazı şeyleri ona kilitleyebiliridim.
"Alkolsüz içecek kalmadı gelirken 4-5 şişe alırsan güzel olur." Jin sabır dilercesine yukarıya baktı.
Kafeteryadan çıkmadan önce Taehyung'ın masasına baktım. Karşısındaki Namjoon'la keyifli keyifli sohbet ediyordu. Konuşurken benim olduğum yere baktı. Gözlerini uzun süre gözlerimden çekmedi. Dudaklarını tek hamleyle yalayıp gözlerini tekrar Namjoon'a çevirdi. Siktir Taehyung, neden bu kadar harika olmak zorundasın. Bir dudak yalaması bile beni orgazma yaklaştırıyorsa ben bu çocukla sevişirsem neler olur kim bilir.
Ofisimden eşyalarımı toplayıp paltomu giydim. Asansöre doğru ilerlerken telefonumdan partiye davet edeceğim kişilerle bir toplu mesaj listesi oluşturmaya başlamıştım. Asansörün düğmesine basıp gelmesini beklemeye başladım. Taehyung'un gelip gelmeyeceğini düşünmeye başladım. Bugünki programında bir şey olmadığını hatırlayıp gülümsedim. Evde en sevdiği içkiden 4 şişe vardı yani keyif almaması için hiçbir sebep yoktu. Asansörün sesi ile kafamı telefondan kaldırdım. Asansöre binip düğmeye bastım ve mesajı yazmak için tekrar telefona döndüm. Tam kapı kapanacakken geri açılınca kapıya baktım. Gelen Taehyung idi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay-Taekook (Omegaverse) (Askıda)
FanficKim Taehyung: Şirketçe en seksi ve yakışıklı adamdı. Jeon Jungkook, kendini onun cazibesine en çok kaptıran kişiydi. Taehyung kendinden bile üstün görüyordu Jungkook'u. Jungkook onunla hayatını geçirmeyi hayal ederken Taehyung ise onunla sadece bir...