5 YIL SONRA

234 160 22
                                    


                                                 

   Düşündüğüm tek bir şey vardı. O da bu yurttan, bu şehirden, bu lanetli insanlardan kaçmak. Planlarım sorunsuz tıkır tıkır işliyordu. Burası eski kaldığım cemat yurdu gibi olmadığı için daha serbest bir yurttu. O yüzden buradan kaçmak benim için fazlasıyla kolay olacaktı. Yurttan kaçmak kolaydı da kocaya kaçmak kolaymıydı işte orasından pek emin değildim. Hadi kocaya kaçmakta kolay olsun daha dört aydır tanıdığın bir kere gördüğün bir adama kaçmak kolaymıydı işte bundan hiç emin değildim. Tek bir isteğim tek bir dileğim vardı o da buradan kurtulmaktı. Ben yine derin düşüncelere dalmış topladığım bavulumun başında oturuken odaya Ayça girdi.

"Oooo Ceyda hanım bu kadar mı özledin evini! Bakıyorum da toplanmışız."

Dikkat çekmemeye çalışıyordum. O yüzden her zaman nasıl davranıyorsam yine öyle davrınıyor ve tedirginliğimi asla belli etmiyordum. Ayça kaçtığımı öğrenirse bana kesinlikle engel olur hatta ağzıma sıçardı.

"Topladım beybi ya dayım gelecek almaya o yüzden hazır olayım dedim."

Yurttakilere eve gideceğimi söylemiştim. Ama evdekilere geleceğimi haber vermedim. Evdekiler beni yurtta yurttakilerde beni evde bilecekti. Plan bu kadar basitti de benim gideceğim yer çok uzaktı. Az gittim uz gittim dere tepe düz gittim dedikleri yol varya işte bende öyle bir yola çıkacaktım. Akşehir'den Mardin'e gitmem gerekiyordu ve yol tam olarak 17 saat sürüyordu. Bu 17 saat boyunca yurttakiler ve evdekilerin hiç bir şey fark etmemesi gerekiyordu. Telefondan saate baktım. Otobüsümün kalkmasına bir buçuk saat vardı. Yurttan otogara gitmem 40 dakika sürdüğü için acele etmiyordum ama artık yavaştan hareket etmem gerekiyordu. Furkan'a mesaj attım. "Beni ara seninle dayımmışsın gibi konuşacağım." Mesajıma cevap vermeden bir dakika sonra beni aradı. Telefonu açtım.

"Efendim dayı..."

Dayım konuşuyormuş gibi kafamı salladım.

"Tamam dayı beş dakikaya iniyorum aşağıya ana yola çıkıyorum yurdun önüne gelme sen buradan araba ile çıkmak zor oluyor."

Yine dayım konuşuyormuş gibi dinledim ve kafamı salladım. Sözde dayım özde Furkan'a tamam deyip telefonu kapattım. Ayça'ya doğru baktım. Hiç şüphelenmiş gibi gözükmüyordu.

"Ayça gel öpem seni dayım geliyormuş kuzu ben iniyorum aşağıya..."

"Tamam kuzu iyi tatiller sana hadi hasret gider gel..."

Biz Ayça ile öpüşüp sarıldıktan sonra ben bavulumu alıp aşağıya indim. Çıkmadan önce yurt müdürüne haber vermem gerekiyordu. İşte en büyük problem burasıydı. Ben yurt müdürüne haber verince onlarda ailemi arayıp kızınız eve gelmek için çıktı diye haber veriyordu. Benim buna engel olmam gerekiyordu ve ben bunun için hiç plan yapmadığım için şuan kara kara düşünerek asansör ile aşağıya iniyordum.

Asonsörden çıkar çıkmaz yurt müdürü Necip abi ile göz göze geldim. Hemen şirin Ceyda moduna girerek gülümsedim.

"Naber Necip abicim?"

"İyi Ceydacım senden naber ve nereye?"

Necip abi dünya tatlısı ve çok iyi bir adamdı ve ben onun iyi niyetini az sonra piç ederek kaçmak için kullanacaktım.

"Eve abicim nereye olacak özledim bizimkileri az hasret giderip gelcem."

Necip abi gözlerini kısarak bana baktı ben hiç istifimi bozmuyordum ama içimden aha sıçtık arayacak şimdi babamı diye kendimi yiyordum.

"Sizinkilerin haberi var mı Ceydacım?"

"Var tabi abi dayımla gidicem zaten o da köye gidiyormuş o götürecek beni..."

"Haa tamam o zaman ben yinede arayayım babanı kızım hadi iyi tatiller."

Ben tam arkamı dönüp boku yediğimi düşünerek dışarı çıkarken Necip abinin sesiyle durdum.

"Ceyda annenin yaptığı yufka ekmeklerden getirsene kız yine valla çok güzeldi."

Derin bir nefes alıp içimden bir oh çektim.

"Getiririm tabi abi dayım beni bekliyor ben gideyim."

Ben tam dışarı çıkarken bir mucize oldu. Yemekhane de çalışan abla Necip abiyi çağırdığı için tam babamı aramak üzere olan Necip abi telefonu bırakıp çıktı. Hadi Ceyda yırttın kızım yine...

Hemen otogara giden otobüslerin geçtiği durağa gittim. Gelen otobüse atlayıp paramı ödeyip oturdum. Evet yırtttım ama elim ayağım titriyordu. İlk defa bu şehirden tek başıma ayrılıyordum. Hemde sadece dört aydır tanıdığım bir adam ile evlenmek için...

Her ne kadar korksam da çok umutluydum ve mutlu olacağımdan da emindim. Çünkü Furkan doğru adamdı ve ben onunla bir ömür mutlu olacaktım. Furkan'ı aradım ve otogara yaklaştığımı on dakikaya otobüse bineceğimi söyledim.

Otogara indikten sonra yazıhaneye gittim ve internetten alınan biletimi aldım. Otobüs gelmişti bavulumu görevliye verip cam kenarı olan yerime geçtim. Her şey sorunsuz ilerlemiş ve ben dönülmez bir yolculağa adımımı atmıştım.

Otobüs hareket edince telefonu şarja taktım ve uyumaya çalıştım. Uyumazsam bu yol asla bitmezdi hem yol çok uzundu hemde ben düşünmekten kafayı yerdim.

Bir süre zorda olsa kafamı cama dayayıp uykuya daldım. Molalarda uyanıyor bir şeyler yiyor tuvalete gidiyor yolda yine uyuyordum.

Muavinin söylediğine göre Mardin'e gelmemize yarım saat kalmıştı. Hemen toparlandım yanıma koyduğum montumu kucağıma aldım. Kasım ayındaydık ve hava soğuktu. Yazın bile üşüyen bir kız olarak zaten bu mevsimde üşümem çok normaldi. Ben soğuk havayı düşünürken telefonum çaldı. Furkan'dır diye düşündüm ama arayan Furkan değil annemdi. Haa işte şimdi harbi sıçmıştım. Hemen meşgule atıp Furkan'ı aradım otogara gelmesini söyledim. Annemin aradığını ve telefonu kapatacağımı söyleyip telefonu komple kapattım.

Furkan'da Kenan enişte ile otogara geliyordu. Kenan enişte Ayça'nın nişanlısıydı. Furkan ile beni tanıştıran onlardı. Ben telaşla hiç etrafıma bakmamıştım. Kafamı kaldırdığımda Mardin otogarının girişine yaklaşmıştık.

"MARDİN ŞEHİRLER ARASI OTOBÜS TERMİNALİ"

"OTOGARA NEVBAJARİYA MERDİNE"

Kendi kendime mırıldandım.

"Nereye geldim lan ben böyle!"




"Merhaba arkadaşlar özel sebeplerimden dolayı bir süre burası ile ilgilenemedim. Bende madem ilgilenemedim size bir süpriz yapayım dedim ve gelecekten bir bölüm getirdim. Umarım beğenirsiniz. Beğenilerinizi, oylarınızı ve yorumlarınız bekliyorum. Sizleri çok öpüyor ve çok seviyorum."

ESARETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin