Bugün de yine erkenden uyandım. Daha annem uyanmamıştı. Sıcacık yorganımın altından kalkıp buz gibi olan odada dolaşmaya başladım. Televizyonun kumandasını arıyordum. Okula gitmeme iki saat vardı ve bu saatte uyanmamın tek sebebi "Tom ve Jerry'i" izleyebilmekti. Aradığım kumandayı yastığın altında buldum ve hemen kanalı açtım. Sıcak yorganımın altına geçip annem uyanana kadar büyülenmiş gibi Tom'un Jerry'i kovalayışını izledim. Annem uyandı okul önlüğümü giydirdi alel acele bir şeyler yedirdi çantamı verdi ve beni dışarıya çıkardı. Anneme dönüp çaresiz bir bakış attım. Hava buz gibiydi. Nerdeyse boyum kadar kar yağmıştı ve sert bir rüzgar vardı. "Anne hava buz gibi gitmiyim ben bugün okula nolurrr!" Benim yalvarırcasına bakışlarım işe yaramadı. Annem "Hadi hadi" diye geçiştirmişti bile beni.
Havalar soğumadan önce okula gidiyorum diye tarlalarda yıkık dökük evlerde saklanıyordum. Zaten kimse gelip bu kız okula gidiyormu dersleri nasıl diye sormuyordu. Öğretmenimizde çocuğunuz okula niye gelmiyor diye sorgulamıyordu. Ama havalar soğuduğu için artık dışarıda saklanamıyordum. Tıpış tıpış o okula gitmek zorundaydım.
Neredeyse boyuma gelen karın içinde kendimden ağır çantamla debelene debelene okulun yolunu tuttum. Okul eve yakındıda allahtan fazla yorulmuyordum . ilk okul 4. sınıftım yaşıtlarıma göre uzun boyluydum ama zayıftım vücudum kopacak gibi incecekti.
Ben debelene debelene yürürken bana doğru havlayarak gelen beyaz yaratığı gördüm. Ne kaçacak yerim vardı nede koşacak gücüm vardı. Öylece dondum kaldım. Yaratık üzerime atlayıp beni düşürdüğünde yaptığım tek şey sıkıca gözlerimi kapatıp ısırılmayı beklemek oldu. Yaratık tepemdeyken ısırsada okula gitmesem bari diye düşünüyordum. Ben gözlerimi kapatmış okula gitmemek için bahanem hazır oh derken bir 'dankk' sesi geldi. Ses ile birlikte gözlerimi açtım. Halit amca elinde kürek yaratığın uzaklaşması için bir kaç tane yapıştırdı kıçına.
Yaratık viyaklayarak ve sinsi sinsi bana bakarak uzaklaştı. Halit amca söylene söylene gömüldüğüm karın içinden kaldırdı beni.
"Isırmadık insan bırakmadı yiye köpek, kalk kızım bakayım ısırdımı bir yerini."
Ben sadece kafamı sallamakla yetindim yaşadığım şok ve korkuyla konuşacak pek halim kalmamıştı. Halit amca olmasa parçalardı o manyak yaratık beni.. Üzerimde ki karları çırptım Halit amcanın verdiği suyu içtim ve geç kaldığım okula doğru yol aldım. Geç kalmıştım ve bu beni daha çok telaşlandırmıştı. Öğretmenimiz geç kaldığım için tokatmı atacaktı yoksa cetvellemi dövecekteki "İnşallah tokat atar cetvel daha çok acıtıyor" diye geçirdim içimden. Bunları düşünürken çoktan sınıf kapısının önüne gelmiştim. Korkarak çaldım kapıyı. Sert bir ses "Gir" dedi. Açtım kapıyı içeri girdim. Korkudan çatallaşan sesimle "Özür dilerim öğretmenim köpek saldırdı da geç kaldım" kafamı kaldırıp gözlerine bakamıyordum ödüm kopuyordu "Geç yerine" dedi. Şaşırdım "Halla halla dövmedi ya bu manyak beni hayret" sıra arkadaşım olan Feride'nin yanına geçtim oturdum. Derste korkudan asla konuşmazdık. Teneffüs ise zaten ayrı bir cehennemdi.
Ben yine ders hiç bitmesin teneffüs hiç gelmesin diye düşünürken dersi doğru düzgün dinleyememiştim. Zaten derste yine dayak nasıl atılır onu görüyorduk. Öğretmen sorduklarını bilemeyen çocukları tekme tokat dövüyordu. Bizde korku dolu gözlerle bu dayak öğretisini izliyorduk. Erkek öğrencileri derste tekme tokat dövüyor kız öğrencilerede teneffüsü zehir ediyordu. Ders bitmek üzereydi içimden nolur allahım beni seçmesin diye bin türlü dua ediyordum.
Ben dua etmeye devam ederken Nihat öğretmen "Teneffüse çıkabilirsiniz" diye bağırdı ve masanın üzerine oturdu. Ona doğru fazla bakmamaya gayret gösteriyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
General FictionCeyda nasıl bir işin içine düştüğüne anlam veremiyordu. Kendi kendine konuşmaya başladı. "Kendin ettin kendin buldun Ceyda evlendin de ne bok oldu rahatmısın şimdi" "Ne rahatlaması kızııımmm bütün hayallerim hedeflerim piç olduu" "Yaa bak işte in...