Ortalık bir anda karışmıştı. Silah sesini duyanlar önce şaşırıp etrafına bakmışlar. Sonra yerde yatan Gökberk ile beni görünce bize doğru koşmaya başlamışlardı. Bize ateş açan araba ise çoktan toz olmuştu. Canımın acısı ile bile arabanın plakası var mı yok mu diye bakmayı unutmamıştım. Gökberk üzerimden kalkıp bana baktı.
"Ceyda iyi misin Ceydam iyi misin!"
"Bağırıp durma Gökberk canım acıyor lan!"
Konuşurken dişlerimi sıkıyordum altı üstü bir sıyrıktı ama yine de baya bir kanama vardı ve gerçekten canım çok yanıyordu. Gökberk gömleğini çıkarmış yarama bastırıyordu. Bu gerzek içine neden atlet giymemişti. Canım acısa bile şuan düşündüğüm şey kızların Gökberk'e bakıyor olmasıydı. Ben oturuyordum Gökberk ise yanımda yarama gömleğini bastırıyordu. Okulun yarısı da etrafımızda çember oluşturdu. Sonunda okul müdürü gelip herkesi okula gönderdi. O sırada ambulansta okulun önüne gelmişti. Okul müdürü Gökberk ile konuşurken sağlık ekipleri de benim dibimde bitti. İlk müdahaleyi yapıp beni hastaneye götürmek için ambulansa bindirdiler. Zaten herkes üzerime geliyordu. Bir bu eksikmiş gibi birde vurulmuştum. Şimdi Allah bilir ailem dahil herkes neler neler söyleyip beni delirteceklerdi. Ben hastaneye geldiğimde polislerde oradaydı. Koluma dikiş atılırken polis memuru beni sorguya çekmeye başlamıştı bile.
"Kimin yaptığını gördünüz mü?"
"Hayır görmedim polis abi. Galiba adamın yüzünde maske vardı."
"Peki kim böyle bir şey yapabilir? Bir düşmanınız var mı?"
"Bunu yapacak kadar düşmanım olduğunu sanmıyorum polis abi."
"Arabanın plakasını gördün mü?"
"Arabada plaka yoktu."
"Anladım bu planlanmış bir saldırı belli ki araştıracağız bakalım. Geçmiş olsun."
Polis abi baya ciddi bir adamdı. Bana sordukları soruları Gökberk'e de sorduklarına emindim. Acaba onu vurmak isterken benimi vurmuşlardı. Hiç bir şey bilmiyordum. Kafamda bir milyon tane soru vardı. Üstüne üstlük kolum acıyordu. Hani o filmlerde "Sıyrık yaa bir şey yok" diyen dallamalar var ya yalancı işte onlar. Hiçte öyle 'bir şey yok' denecek bir acı değildi. Canım acıyordu hatta canım yanıyordu. Hemşireler sağ olsun iğne ile bir ilaç yapmışlardı da biraz acısı hafiflemişti. Ben hastane yatağının üzerinde otururken içeriye Gökberk girdi.
"Sana bir şey olacak diye çok korktum."
"Ben iyiyim. Sen iyi misin?"
"Ben iyiyim de bunu yapan şerefsizleri bulamazsam iyi olmayacağım."
"Bunu yapanları polisler bulacak Gökberk. Sen değil!"
"Tamam polisler arasın bende ayrıyeten arayacağım. İnşallah tahmin ettiğim kişi değildir."
"Nasıl yani? Ne demek tahmin ettiğim kişi!"
"Bizim ailenin kan davası var. Bana zarar vermeye çok çalıştılar. Onlar olabilir."
"Gökberk seni değil beni vurdular ve öyle bir şey varsa biz bunu neden polise söylemiyoruz?"
"Ceyda polis bilmiyor mu sanıyorsun!"
"Kafam allak bullak oldu anlamıyorum söyledikleri bana açık açık anlatsana sen."
"Bu adamlar benim canımı yakmak için seni vurmuş olabilirler. İsteseler o mesafeden öldürücü bir atış yapabilirdi ama yapmadı. Göz dağı veriyorlar. Polis yıllardır onlarla kan davamız olduğunu biliyor. Suçlular zaten hapiste dışardakiler ise intikam peşinde. Kanıt olmadan o adamlara hiç bir şey yapamazlar. Anladın mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
General FictionCeyda nasıl bir işin içine düştüğüne anlam veremiyordu. Kendi kendine konuşmaya başladı. "Kendin ettin kendin buldun Ceyda evlendin de ne bok oldu rahatmısın şimdi" "Ne rahatlaması kızııımmm bütün hayallerim hedeflerim piç olduu" "Yaa bak işte in...