JUNGKOOK'TAN
Bir insanın bir insana karşılıksız yardım etmesiyle, o insanın bütün kişiliğini görebilirdiniz. Ondan zarar gelmezdi...
Yardım etmek yerine, küçümsemeyi tercih edenler gerçek madana acınasıydı. Neden bir insanı kusuruyla kabullenmek yerine, onu küçümserdin ki? Bunu yapınca eline ne geçerdi?
Her insan kendince zorluklar yaşardı. Ama onlar bilmeselerde ona yardım eden biri her zaman vardı. Sadece ya zaman lazımdı. Şimdi değilse illaki bir gün karşısına çıkardı herkesin destekçisi.
Benimki de Mira'ydı. Ama ben bunu bilmiyordum. Kolay kolayda öğrenemeyecektim...
~~~~~~~~~~
Gözlerimi açtığımda, yattığım pozisyonun asla bozulmadığı bir güne daha başlamıştım. Kapım yavaşça açılmış annem içeri girmişti.
- Oğlum?
Gözlerimi ovuştururken çatallaşan sesimle anneme karşılık verdim.
- Günaydın.
- Günaydın bebeğim. Duş alacak mısın?
Başımı olumlu şekilde salladığımda abime seslenmişti. Abim odaya girip, bize baktığında annem gülümsedi.
- Kardeşinin duş almasına yardım et de, ben de kahvaltıyı hazırlayayım.
- Hayır!
Annem anında bana dönerken dudaklarımı büzdüm hafifçe. Ben ondan yardım istiyordum.
- Ben senden yardım istiyorum.
Kısık sesimle çıkan cümleye gülmüş, tekrar abime dönmüştü.
- O zaman ilk kardeşini banyoya götür sonra git sofrayı kur, babanı da kaldır.
Abim başını olumlu şekilde sallayıp, yanıma geldi. Kucağına alıp, odamdaki banyoya götürdü.
İstediğini alan bebeklerin mutluluğu, eşittir ben.
~~~~~~~~~
- Teşekkür ederim anne.
Annem saçlarımdan öpüp, t-shirtümü giyinmemde yardımcı oldu. Sandalyemi getirip, binmeme yardım ettiğinde tebessüm ettim. Hala bebeğiymişim gibi...
Birlikte mutfağa gittiğimizde, sandalyemi oturduğum yere kadar bırakıp, geri kalan şeyleri hazırladı. Onu izlerken, bakışlarım cama kaymış, bahçedeki çiçekleri sulayan Mira'da takılı kalmıştı.
Topuz yaptığı saçları, bol paça kotunun üzerine giyindiği beyaz t-shirtüyle günlük duruyordu. Yüzündeki tebessüme güldüm. Çiçekleri sularken neden tebessüm ediyordu ki?
- Günaydın.
Babamla abim geldiğinde bakışlarımı camdan çekmiştim.
- Günaydın.
Hepsi yerlerine oturduğunda, babamın yemeğe başlamasını bekledik.
- Nasılsın?
Bana hitaben konuşmasıyla ona baktım.
- İyiyim baba.
Yemeği yedikten sonra babam işe gitmiş, abim ise hazırlanmıştı. Annem mutfağı topluyor bense onu izliyordum.
- Anne.
- Efendim?
Camdan tekrar Mira'ya baktım.
- Dün akşam yaptığın tatlıdan götüreyim mi?
Annem gözlerini yıkadığı tabaktan bana çevirdi. Bakışlarımı takip edip, Mira'ya baktığında gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Engel/JJK
FanfictionHayalim belliydi. Ya benimle beraber bir ömür paylaşacaktı. Ya da bir daha yanıma bile yaklaşamayacaktı... [Zorluk sıralaması içinde 1] [JJK sıralaması içinde 8]