Tekrar bir hatırlatma yapacağım. Min Sung şu an size kötü karakter gibi gelebilir ama kesinlikle öyle değil. İlerledikçe göreceksiniz. İyi okumalar...
***********
JUNGKOOK'TAN
Asıl gezip, eğleneceğim yılları. Ev, okul ve hastane arasındaki köprü yolunda geçirmiştim. Her gece yatağımda saatlerce ağlayıp, sabah annemler fark etmeden, gözlerimin şişkinliğini geçirmek için buz tuttuğum anlar asla gözümün önünden gitmiyordu.
Annemin ilk zamanlarda sessizce ağlama çabaları, babamın benim için bütün doktorları araştırması, abimin hiç bıkmadan, beni kırmadan her yere taşıyıp, kişisel işlerimde bana her zaman destek olmasını da asla unutmuyordum.
Herkes gittiğinde aramızda şu anki gibi bir samimiyetimizin olmadığı hyunglarımın benim yanımda olması, en utandığım anlardan biriydi.
Soo Bin'in benden ayrıldığı, o an bana olan o bakışları ve tavrını da unutmamıştım. Ama bu ona olan kalp ritmimi değiştirmemişti.
En azından bugüne kadar öyleydi...
~~~~~~~~~~
Annemin odaya dalmasıyla yerimden sıçrayarak kalktım.
- Sen hala yatıyor musun, eşek herif?!
Oflayıp, gözlerimi ovuşturdum.
- Anne ya.
Yanıma gelip, yorganı üzerimden çekti.
- Ne anne ya?! Kalk kalk kal! Okula geç kalacaksın! O kadar Mira'yla çalıştınız, hiç mi örnek almadın şu kızı?
Mira'nın ismini duymamla gözlerimi açıp, yataktan fırlayarak kalktım.
- Ben hazırlanıyorum!
Banyoya girip, işlerimi hallettikten sonra odama girip, dolabımı açtım. Kot pantolonumu ve siyah t-shirtümü çıkardığımda annemin sesini duydum.
- Bugün hava açık! Kalın giyinip, terlemeyin!
Üzerime kot ceketimi alıp, hızlı bir şekilde giyindim. Telefonumu ve çantamı alıp, odadan çıktım.
- ABİ!
Ses gelmediğinde sırıttım.
- ABİ! ABİ! ABİ!
- NE VAR LAN?! NE VAR?! İyileştin, ama yine aynısın Jungkook!
Sırıtarak sırtına atladığımda öne doğru sendeledi.
- Ulan. Manyak mısın lan?! İn sırtımdan.
Somurtarak sırtından indim.
- Özledik altı üstü. Senin yaptığına bak.
Triplenir gibi masaya oturup, bize gülerek bakan annem ve babama bakmadan yemeğimi yemeye başladım.
- Eğer gülersen akşam sana banana kick alırım.
Anında gülümsediğimde başını iki yana sallayarak annemin yanındaki yerine oturdu. Bakışlarım cama kaydığında küçük sincap ve onunla gülerek oyun oynayan Mira'yı gördüm.
Yine koyu yeşil takımını giyinmişti ve saçlarını at kuyruğu yapmıştı. Gerçekten o beyaz önlüğü hak ediyordu...
Yemeğimi hızla yiyip, annemleri öperek evden çıktım. Mira ve küçük sincap hala oyun oynuyordu. Gülümseyerek, açık olan bahçe kapısından onlara baktım.
- Günaydın.
Küçük sincap beni gördüğünde ters bir bakış atıp, kollarını önünde bağladı ve bahçedeki yuvarlak, krem rengi modern salıncağa oturduğunda Mira şaşkınca ona bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Engel/JJK
FanficHayalim belliydi. Ya benimle beraber bir ömür paylaşacaktı. Ya da bir daha yanıma bile yaklaşamayacaktı... [Zorluk sıralaması içinde 1] [JJK sıralaması içinde 8]