Tekrar biz geldik , selam.
Okuduğunuz saati yazar mısınız?
İyi okumalar
***
BENDEN BANA
BÖLÜM 4: İKİ ZIT DUYGU
13. 07. 2014
Onunla tanışalı iki ay olmuştu. Bu sefer baş başa olmayacak, benim liseden arkadaşlarımla buluşacağım bir akşam yemeğinde bana eşlik edecekti. Üstüme mor renkte uzun beyaz puantiyeli, göğüs dekolteli bir elbise ile siyah stiletto giymiştim. Elime düz telefonumu koyabileceğim el çantası almıştım. Dudaklarıma da kırmızı renkte ruj sürünce hazır olacaktım. Onu bekliyordum, Buray'ı. Beni taksiyle gelip alacağını söylemişti.
Telefonuma gelen 'geldim' mesajıyla aşağı inmiştim. Taksinin yanında ayakta dikilmiş beni bekliyordu. Sağ eli pantolonun cebindeydi. Siyah takım elbise giymişti. Çok yakışıklıydı. Yanına giderek selam vermiştim. Yanına gidene kadar beni süzmüştü. Taksiye bindiğimizde ise kulağıma eğilerek 'Çok güzel olmuşsun. ' demişti. Tek verebildiğim tepki kırmızı yanaklarla beraber hızlı hızlı kırpışan gözlerimdi. Tebessüm ederek bana bakmış, elinin tersiyle yüzümü okşamıştı.
Taksiye ücretini ödeyerek mekana onun kolunda girmiştim. Arkadaşlarımla iyi anlaşacağı bir gün olmasını istiyordum. Asla ayrılmadığım Sahra, Melda' Zeynep ve Hale vardı. Hale hariç hepsi kavalyesiyle gelmişti. Halenin değimiyle kalbini gümleten adamı bulamamıştı. Dörtlü dışında kızlı erkekli yirmi kişi daha vardı. Masaya geçerek herkesi Buray'la tanıştırmıştım. Hepsine gülen yüzüyle karşılık vermiş, ellerini sıkmıştı.
Dakikalar birbirini kovalamış, akrep ve yelkovan birbirini kovalarken saat ilerletmişti. Buray ile beraber o gün alkolsüz kokteyllerden içtiğimizi sanarak bir kaç bardak içmiştik ama hepsi de hafif alkollü içeceklermiş. Peş peşe içince bizi çakır keyif yapmıştı. Hafif hafif sallanıyor, birbirimize ve etrafa bakıp sırıtıyor bazen ise kahkaha atıyorduk. Bizi görenler de bize gülüyordu. Günün başında istediğim dileğim gerçekleşmiş, gece güzel geçmişti. Buray arkadaşlarımı, arkadaşlarım da Buray'ı sevmişti
Mekandan ayrılmadan önce çalan slow şarkı da Buray beni dansa kaldırmıştı. O alkollü içecekten sonra ayakta duramayan ikimiz bir de dansa kalkışmıştık. Meğerse onun da benim gibi ilk alkolü tattığı gündü. Neyse ki sevmemişti.
Ellerini belime sarmıştı, ellerimi omuzlarına koymuştum. Kafamıza göre salınıyor, bir şeyler deyip sesli kahkahalar atıyorduk. Hani derler ya 'o son kadehi içmeyecektim' diye işte o durumdaydık ama biz daha çok o kadehleri içmeyecektik.
Mekanda ki herkes bize bakmış halimize gülmüş, videolarımız çekmişti hala o videolar bizde durur. Güzel anılardı. Sabaha kadar whattsap grubunda goygoyumuz dönmüş, sabah kalkınca da kimle konuşsam bunun dalgasını geçmişti. Dans boyunca birbirimizin ayağına basıyoruz, alakasız oyana bu yana eğiliyoruz. Video da ben bir ara kendimi ondan itip dönerken Buray eteğime takılıyor ve beraber düşüyoruz. Bunu ayık kafayla yaşasak muhtemelen sessizce arka masalarsan birine geçip oturacakken gülüp ayağa kalktıktan sonra dansa devam ediyorduk.
Buray ile sonra ki gün hiç konuşmamıştık. İkimiz de içkili kafadan kurtulduktan sonra görüşmüş ve yumuşatmak için bizde kendimizle dalga geçmiş ve o günü maziye kaldırmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN BANA
Novela JuvenilSeher'in hayatta olduğu otuz yılda en büyük derdi unutkanlığıyken yeni yaşında onu sırtına binecek dertler, ruhunu ızdırapla kaplayacak gerçeklerle yüzleşecek ve bazı kayıplar verecektir. Seher, otuz yıllık hayatında hep gülümsemiş, sevdiği insanlar...