|1|

443 76 381
                                    




Selam bebişler!

Buraya başladığınız tarihi ve saati bırakabilirsiniz ^^

Umarım beğenirsiniz.

          
🌄

Uyku bedenimi hapsetmiş, ruhum rüyalar âleminde fink atarken duyduğum gümbürtü sesiyle yerimden sıçradım.

Göz kapaklarımın üstünde hissettiğim ağırlığa rağmen gözlerimi açık tutmaya çalıştım.

Yatağımın hemen karşısında olan pencereye baktığımda; güneş, geceyi perçinlemeye başlamış, onu aydınlığına dâhil etmeye çalışıyordu. Bir süreliğine etrafı sessizlik sardı.

Normal şartlarda sessizlik, bana huzur verir, ruhumu dinlendirirdi ama etraftaki sessizlik asla öyle hissettirmiyordu. Sanki sessizlik dillenmiş çığlık çığlığa bağırıyordu, sessizlik bu gece bana huzur vermekten çok uzak kulaklarımın içini turlamıyordu.

Yatağımın içinde huzursuzca  kıpırdanırken hissettiğim ürpertiyle yorganı boğazıma kadar çektim. Yeni doğmaya başlamış güneş, karanlık odayı; sıcak turuncu rengine bürümüş etrafı ısıtmaya çalışıyor gibiydi.

Uyku sersemliğiyle hâlâ rüyada olduğumu düşündüm, göz kapaklarıma yenik düşüp kafamı tekrar yastığa gömdüm.

Kafamı yastığa bastırırken göz kapaklarım çoktan kapanmıştı. Bir kaç kez esnedim, esnemenin verdiği mahmurlukla gözlerimin sulandığını hissettim, uykulu bedenim iyice mayıştı. Yumuşak yorganı bacak aralarıma hapsederek iyice yorgana büründüm.

Uyku bedenimi hapsetmek üzereydi ki, duyduğum gür ses; uykunun kollarından çekip aldı, bedenimi.

"Aç kapıyı, polis!" Ses sanki sadece benim değil, tüm semt sakinlerinin kulaklarında yankılandı.

Bedenim anında ruhumla bütünleşirken göğsümde daralma hissettim.

Kendimi bir kabusun içinde sandım, bir kabusun içinde olmak istedim.

Yatakta hızla oturur pozisyona geldiğimde kapı yavaşça açıldı. Önce annemin arkalarında kalmış olan babama baktım, elindeki kağıtlarla oradan oraya koşturuyordu.

Polis ikazını tekrarladığında korkuyla kapımı açan anneme bakarken yorganı üzerimden atıp ayağa kalktım. 

Birkaç adım attığımda annemle burun buruna geldik. Sol eliyle sağ elimi sıkıca tuttu, daha önce farkedemediğim silahı elime tutuşturduğunda gözlerim yuvasından çıkarcasına açıldı. Titreyen ellerime beklemediğim bir ağırlık binince sendeledim.

"Bunu saklaman gerekiyor." Dedi, silahı işaret ederek. Önüme gelen saçlarımı kulaklarımın arkasına yerleştirirken anlamaz gözlerle baktım. Az önceki uykulu halimden eser kalmamıştı. "Ben polisleri oyalayacağım, Asena lütfen!" Gözlerimi hızlı hızlı kırpıştırdım, benden her gün istediği sıradan bir şeyi istemiyordu. Ellerimin arasındaki silahı saklamamı istiyordu. Nerden geldiğini bilmediğim silahla nutkum tutulurken bir şey dememe fırsat vermeden sesiz ve bir o kadar da hızlı olan adımlarıyla uzaklaştı. Arkasından kapıyı yavaşça örttüğünde yatağımın ucuna oturdum.

Gözlerimi elimdeki silahtan ayıramıyor ve silahı elimden bırakamıyordum. Bırakmak hatta elimden fırlatmak istiyordum. Ama bedenim bu isteğime karşı gelmiş, silahı fırlatma isteğim kadar sıkı tutuyordum silahı.

Çaresizlik  bedenimin her bir köşesine ilmek ilmek işlenirken tüm kanımı emdi.

Ellerimin arasındaki silah... Soğuktu, çok soğuktu.

SUÇ ORTAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin