- 7 - Sürpriz

3K 90 4
                                    

Okul çıkışı bizim tayfayla kafeye gitmeye karar verdik. Kafede oturup konuştuk. Tiramisu çok güzeldi. Dedikodu yaptık. Ayaz, Pelin'e bakan erkekleri öldürecekmiş gibi bakıyordu. Kıskançlardan nefret ederdim ama hadi hayırlısı... :)

Üçüncü tiramisuyu yerken Pelin kızıp tabağı elimden aldı. 

"Kilo alacaksın."

"Spor yapıp veririm ama o tiramisuyu bana ver."

"Hayır."

"Pelin!"

"Asya!"

Etraftakiler gülüyordu. Haha çok komik! 

Pelin benim tiramisumu  hızlıca yedi. İnanamıyorum! 

"Gel  buraya!"

Onu kovalamaya başladım. Kafeden çoktan çıkmıştık. Ben hızlı koşarım . Pelin canını kurtarmaya çalışıyordu ama çok geçmeden Pelin'i yakaladım ve sırtına bir tane indirdim. 

"Ne vuruyorsun ya?!"

"Hak ettin."

"Saçımı da bozdun zaten!"

Bu sefer o beni kovalamaya başladı. Hızlıca kafeye geri döndüm. 

"Beni saklayın!"

Bizim tayfa kahkaha atıyordu. Az sonra da mezarımın başında ağlarlar artık.  Kafeye saçı bozulmuş Pelin geldi. Çok sinirliydi. Tek şansım vardı.

"Aa Pelin. Senin saçın çok kötü olmuş. Burada beni dövmeyi düşüneceğine git tuvalete düzelt. Bak herkes sana bakıyor."

"Seninle işim bitmedi."

Ucuz kurtulmuştum. Bizimkiler hala gülüyordu. Etraftakiler de dahil. HAHA AZ ÖNCE NEREDEYSE ÖLÜYORDUM BE NERESİ KOMİ-

İçeri Orkun'lar girmişti. Onun grubu ve Esila. Ögh. Kusasım geldi. Yerime oturdum. Ama Esila kaşındı.

"Aa bakın kimler buradaymış. Ezik naber?"

Alayla söylemişti.

"Ezik mi?"

Sakin kalmaya çalışıyordum ve ona bu soruyu sorarak bir nevi bir şans daha vermiştim ona.

"Yaa kıyamam hafıza kaybı geçirmiş. Geçmiş olsun."

Günah benden gitti. Ağzının ortasına yapıştırdım. Arkadaşları ne olacağını bildiği için karışmadılar. 

"Bana bak, benimle doğru konuşacaksın. Yoksa senin o çakma sarı saçları seve seve kopartırım!  Sen akıllanmayacak mısın? Akıllanman için daha kaç defa canını yakmam gerek?"

Diye bağırdım. Oh be. O sırada bizimkiler çoktan hesabı ödemişlerdi.  Pelin de gelmişti. İlk geldiğinde sinirliydi ama sonra Esila'yı gördü ve sustu. Yani çok da iyi yaptı. Ben sinirlenince kimseyi tanımam. Çok kolay sinirlenirim. Aslan burcunun özellikleri işte. 

Eve geçtik. Sitenin kendi spor salonu var. Oraya gittim ben. Koşu bandı benim favorim. Koşmak çok güzel ve ben koşunca kendimi özgür hissediyorum, sakinleşiyorum. Hızlı da koşuyorum. Spor salonunda bazen laf atanlar oluyor. Ama spor salonunun sahibi beni tanıyor ve seviyor. Çünkü çok sık gidiyorum.  O yüzden bir şikayetimle uyarı alıyorlar. 

Yarım saat kalıp eve gittim. Duş aldım. Ve keman çaldım. Kemanın sesine bayılıyorum. O da beni sakinleştiriyor. Yanıma Selim geldi. Aslında yalnız kalmak istiyordum. Ama o kalabilir. Selim beni çok iyi tanıyor ve tüm sinirimi üstümden alıyor. Benim kardeşim gibi. Yanıma oturdu ve beni dinledi. 

"Çok güzel çalıyorsun."

"Teşekkür ederim."

"Aslında beni Pelin yolladı. Sana bir sürprizi varmış. Hadi yanlarına inelim."

"Tamam"

Aşağıya indik.

"Gözlerini kapa."

Kapadım. Elime bir şey tutuşturdu. Gözümü açtım.

Nil Karaibrahimgil konseri yarın akşam. Çok sevindim, birbirimize sarıldık. Konserlere bayılırım.  Nil Karaibrahimgil'i şu anda o kadar çok sevmiyordum ama eskiden çok severdim. Aslında bu Pelin'le aramızda espriydi. Çocukken şarkılarını bağıra bağıra söylerdik. Ne günlerdi bea!

"Ee gidiyor muyuz?"

Bu bir soru olamazdı.

"Kesinlikle"





Ezik mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin