- 22 - Yılbaşı!

1K 32 7
                                    

Evvet. Çok mutluyum. Çünkü bugün yıl başı. Yeni bir yıla giriyoruz ve ben çok heyecanlıyım. Yılbaşı için pati vereceğiz. 

Davetliler listesinde Kerem, Savaş, Ege, Damla, Zeynep, Ada, Yağız, Elif, Çağan, Muhammed, Poyraz, Alara vardı. Sınıfta pek samimi olmadıklarımızı ama kavga da etmediklerimizi çağırmıştık Ama Egelerin geleceğini sanmıyorum çünkü Aras'ı falan davet etmedik.

Onun dışında tabi ki bizim çete, benim ailem, Burak'ın ailesi, Pelin'in ailesi, gelecek. Ayaz, Selim ve Alice'in ailesi gelemeyecek çünkü onlar Amerika'da oturuyor. Neyse. Çok eğleneceğiz.

Tüm evi süsledik. Parti saat onda başlıyordu.  Saat ona yaklaşınca yavaş yavaş misafirler gelmeye başladı.

Ege, Damla ve Zeynep önceden uğrayıp yeni yıl dileklerini dileyip gittiler. Diğerleri de gelmeye başlayınca müzik açtık. Sonunda tam kadro oradaydık. Aileler geldi. Yılbaşı ağacının altına hediyeler koyuldu. Ama sadece yakınlarımız tarafından. Yani aileler, bizim çete falan koydu. 

**********************

Pelin dans etmeye başladı. Hepimiz ona katıldık. Sonra da slow bir şarkı açtı Selim. Bu sefer karşı çıkmayacaktım. Herkes bir eş bulmuş dans ediyordu. Alice ve Kerem'i gördüm. Kerem Alice'le dans ediyordu. Ben şok çünkü Kerem'in dans etmesi bana biraz absürt gelmişti. Zaten dans edemiyordu da çabalıyordu en azından. Ama gerçekten hareketleri çok komikti, dans diye yaptıkları... Neyse sonuç olarak  mükemmel bir çöpçatanım. Kerem'e Alice ile çıkasını söylemiştim. O zamandan beri bazen onları konuşurken görüyorum. Yanlarına gittiğimde ise Alice kızarmaya başlıyordu. Ateş bacayı sarmış diye geçiriyordum içimden. Ama ben fark etmeden yangın çıkmış.

Ha bu arada Duygu ve Yağız çıkıyorlar. Yeey. Tamamen sürpriz oldu. Duygu bize Yağız'dan bahsetmemişti. Bir kaç gün önce tamamen emin olduktan sonra bize itiraf etti. Havalara uçtum. Ama nasıl bu flört havasını yakalayamadığımı merak ediyorum. Benim gibi mükemmel bir çöpçatan havadaki aşk kokusunu duyamıyorsa daha ne denebilir ki?

*****************

Konuklar dağıldı. Sadece aileler ve biz kaldık. Hediyelerimizi açtık.

Ben Duru'ya oyuncak ayı, Pelin'e makyaj seti, Selim'e oyun konsolu, Ayaz'a ışıklı klavye, Duygu'ya kulaklık, Kerem'e basketbol topu, Alice'e  kitap seti, babama gömlek, abime gitar askısı, anneme vazo, Burak'a ayakkabı aldım. En çok Burak'ın hediyesini düşündüm. Ayakkabı alacaktım ama ek bir şeyler gerekiyordu. Hediyeler üzerinde çok düşünen biri olduğumu söylemiş miydim? Aslında hiç bir hediyemden memnun değildim. 

Herkes hediyelerini aldı ve verdi. Annem ceket, babam elbise, abim badminton raketi almıştı. 

Herkese hediyelerini verdikten aldıktan sonra aileler eve dağılmıştı. Bizim çeteyle film izleyecektik ama önce son hediyemi vermeliydim. Kerem de resmen bizim çetedeydi artık. Ama bizim evde kalmayı reddetmişti ve asla Savaş'ı satmayacağını da eklemişti. 

Dediğim gibi hediyelerimden memnun değildim. Ben de bir albüm aldım ve içine çeteyle fotoğraflarımızı koydum. Amerika'daki fotoğraf, okulun ilk günü çektiğimiz fotoğraflar, lunaparkta çekindiğimiz, film izlerken ki fotoğraflar, gece gece korku oyunu oynarken ki fotoğraflar . Bulabildiğim tüm güzel fotoğrafları buldum ve albüme koydum. Albümün yarısı boştu. Daha güzel fotoğraflar için

Çete hediyemi çok beğendi.

Çetemi seviyorum. Onlardan hiç ayrılmak istemiyorum. Onlarla o kadar mutluyum ki. Şu an o kadar mutluyum ki...


Ezik mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin