*14*

150 20 208
                                    

Yoongi

Dün jungkook ile piano çaldıktan sonra saat geç olduğu için uyumuştuk şimdide son izin günümüzün keyfini çıkarmak için taehyung ve jimin ders notlarını vermeye gelene kadar yapacak bir şeyler arıyorduk. "Bence yine dışarı çıkalım." "Hastayız biz unutma biri bizi görürse biteriz." "Doğru biz hastaydık." "Benim konsol oyunlarından oynayalım." "Onları beceremiyorumki ben." "Ne olacak ki en fazla yenilirsin." "Vay canına ciddi olamazsın." "Tamam be dalga geçme." "Ben size yapacak bir şey buldum bile." "Neymiş anne." "Bu küçük yakışıklı kuzenine bakacaksınız." "Biz mi?" "Evet. Sizden başka avara yok çünkü. Ben bakardım ama halanla bir seminere onur konuğu olarak davet edildik oraya gitmemiz lazım." "Tamamdır bayan jeon merak etmeyin siz gelene kadar bakarız." "Harika. Jungkook halan yukarıda gerekli olabilecek şeyleri hazırladı. Ne lazım olursa oradan bulabilirsiniz." Bebeği kucağıma aldım. "Tamamdır." "O zaman biz gidiyoruz geç kalmayalım. Sizi iyi eğlenceler."

Jungkook

Annem ve halam gideli yarım saatte yakın olmuştu ve biz yakalamaca oynamaya başlamıştık. şimdilik her şey gayet iyi gidiyor denebilirdi. Arkadan jungwoo'ya seslendim."Evet küçük adam bu kadar yeter biraz dinlenelim." "Yamaam." Yoongi jungwoo'yu kucağına aldı ve koltuğa oturdu bende yanına oturdum. "Çocuklarla bu kadar iyi anlaştığını tahmin etmemiştim." "Niye ya öcümüyüm ben." "Hayır ilk başta sanki istemiyor gibiydin biz mi falan dedin." "Hayır ben belki sen istemezsin diye öyle dedim." Yoongi jungwoonun yanağını hafif sıkarak konuşmaya devam etti. "Yoo ben gayette istiyorum bu küçük adamla ilgilenmeyi. Dimi jungwoo." "Eveeyt." Yoongi jungwoonun kulağına bir şey söyledikten sonra jungwoo ellerini çırptı ve kafasını salladı. Ben ne yaptıklarını anlamaya çalışırken yoongi ve jungwoo koşarak gittiler bende arkalarından bakakaldım tabi. Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonumu masadan aldım ve bildirime baktım.

Bebek kedi
Hadi bizi bulda görelim. Jungwoo çunkuk hyung bizi bulamazki diyor bu arada.

Mesaja gülüp ayağa kalktım ve belki duyarlar diye bağırarak konuşmaya başladım. "SİZİ BULMAYA GELİYORUM." Önce mutfağa baktım tabii ki yoklardı. Aşağıdaki diğer odalara da baktım ve yine yoklardı yorgunlukla son girdiğim odadaki koltuğa oturdum. Bir dakika eğer yoongi bana saklandıktan sonra mesaj attıysa telefonu şuan yanında demek eğer ararsam zil sesinin geldiği yere gider bulurum ne kadar zekiyim ben ya. Yoongiyi aradım ve zil sesinin geldiği odaya koşmaya başladım. Odaya geldim ses dolabın içinden geliyordu. Sessizce dolabın önüne geçtim ve hızlıca açıp bağırdım. "BULDUM SİZİ." ama içinde sadece birkaç kıyafet ve yoonginin telefonu vardı. Oha arayacağımı nasıl düşündü ya.  telefonun üstünde bir not kağıdı vardı. Kağıdı elime aldım ve incelemeye başladım. Hehehehhe telefonu yanıma alacam sandın dimi ah biliyorum çok zekiyim. Neyse ben şey diyecektim eğer çok yorulduysan bize bağır biz de çıkalım.  Gerçi notu bulduğuna göre bize yaklaşmış  oldun ama olsun koca ev sonuçta ama bizden önce kağıdı bulduğun ve uyanıklıkyapmaya çalıştığın için cezadan kaçamazsın :b . Lan tamda ne güzel beni düşünüyorlar diyecektim uyanıklar. Eh madem artık her türlü ceza alıcam pes edeyim bari. Koridora çıkıp bağırmaya başladım.

"TAMAM PES EDİYORUM SİZ KAZANDINIZ HADİ ÇIKIN." birkaç saniye sonra yoongi ve jungwoo gülerek fazla uzakta olmayan bir odadan çıktıklar ve yanıma geldiler. "Bisi bulamaş demistim ben dimi yunki hyung." Yoongi jungwoonun boyuna indi ve saçını karıştırdı. "Evet demiştin jungwoo aferim sana çak bakalım." Jungwoo yoonginin eline çaktıktan sonra yoongi tekrar ayağa kalktı ve bende jungwooyu kucağıma aldım. "Aferim size. Şimdi size ödülünüzü verelim bakalım." Dediğimle ikisininde yüzünde büyük bir gülümseme oluşmuştu. "Ödüyümüş ney çunkuk hyung?" "Tabii ki yemek. Acıkmışsınızdır siz." "Eyet ben açıktım." "Evet bende acıktım." "E ben biliyorum sizi. Hadi aşağı inelim.

GANGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin