Lexi-
Öfkeme hakim olamamıştım, sıçtık Cafer bez getir. Vaz geçtim bez deposunu getir anca yeter.
Ya anlarlarsa o zaman ne yapardım! Zaten şu Alexia denen kız benden şüphelenmişti. Yapmam gereken tek şey masum rolü oynamak. Zaten masumum bu olayda ama neyse."Ben duş almıştım ve geldiğimde bu çocuk eşyalarımı karıştırıyordu. Doğal olarak tepki verdim. Tepki vermeme sinirlendi ve beni duvara fırlattı, boğazımı sıktı. Onu itince dolaba çarptı. Ondan sonra kolyemi koparıp yere attı. Buraya zorla getirildim ve sadece biraz huzur istiyorum. Çok övdüğün Yarı Tanrı Kampı buymuş Müdür"
Olayları biraz çarpıtarak anlatmıştım ama sonuç olarak hepsi doğruydu. Çocuk bana şaşkınca bakıp sinirle konuştu. "Beni öldürmekle tehdit etti!" Yüzümü ekşittim. "Gerçekten mi ya? Haklı çıkmak için yalan mı söylüyorsun? Neden seni ölümle tehdit edeyim?" Müdür yeter dercesine elini kaldırdı. "Lexi topla eşyalarını burada kalmıyorsun" Hah bi bu eksikti ya anlarlarsa.
Hafifçe başımı salladım. Müdür dışarı çıkınca çocuğa sırıttım. "İftirayı sana hiç yakıştıramadım tch tch"
Yerden kolyemin parçalarını topladım. Getirdiğim çantaya kıyafetlerimi yerleştirdim. Hangi klübede kalacaktım? Hades klübesi mi..Alexia yanıma geldi. "Selam Lexi" onunla arkadaş olmaya niyetim yoktu. Meraklı birine benziyordu, yaptığım bir dikkatsizlikte benim Ate'nin kızı olduğumu anlayabilirdi. Ona soğukça baktım.
"Müdür nerde kalıyor?" Gözlerime bakıp elimi tuttu. Höst ulan! Elimi hızlıca geri çekip onu hafifçe ittim.
Ağaca yapışmasını istemeyiz değil mi? Aslındaaa isteriz ama başımıza daha fazla bela almayalım değil mi?"Ben seni Carla'nın kaldığı yere götüreyim" ilerleyince onu takip etmeye başladım. Demek Müdürün adı Carla.. "İşte burası, Rica ederim tatlım" Ona bakmadan içeri girdim. Carla düşünceli bir şekilde oturuyordu. Oturmam için koltuğu gösterdi.
"Bak Lexi neler olduğu bana anlatmalısın. Auran çok güçlü ve bu nasıl oldu bilmiyorum. Büyük ihtimalle kolyen auranı engelliyordu fakat bu tür kolyeleri sadece Olimposlu kişiler alabilir." Bana biraz yaklaştı. "Ne saklıyorsun Lexi?" Gerçekten ona söyleyeceği mi- mi düşününüyordu? Salak kadın.
Sakince ona baktım. Annem sağ olmasın bu tür konularda iyiydim. "Hiç bir şey saklamıyorum, bu kolyeyi annem küçükken verdi." Carla biraz düşündü. "Annenin adı ne?" Bu onu neden ilgilendiriyordu! "Melany Coldbrine.. neden soruyorsun?" Benden şüphelenmişti, acaba anladı mı? "Sadece bir kaç form doldurmam gerekti. Her neyse seni biraz daha burada tutacağız şimdilik Hades kulübesinde kalabilirsin" Bana göre hava hoş hem tek kalacaktım hem de varisi olduğum kulbede. Çıkarken aklıma gelen şey ile ona döndüm "Kolyemi nasıl birleştirebilirim?"
"Hekate kulübesine gidip kulübe başkanını bul sana yardım edebilirler" arkamı dönüp çıktım, Hekate kulübesi neredeydi?
+++
Sonuç itibarı ile kulübeyi bulmuş, Kolyemi tamir ettirmiştim ve bu zor bir büyü olduğu için 1 saat sürmüştü kolyeyi takmayacaktım, kolye boynumdan çıkınca kendimi özgür hissettmiştim. Hakate kulübesinden çıktıktan sonra kendi kulübeme geçtim. İçeriye girdiğimde zaten yerleştirmediğim çantam bana merhaba dedi. Baktığımda siyah rengin ağırlıklı olduğu ve aralarda koyu kırmızı-bordoların bulunduğu bir ortamdı. Çantamı alıp banyo olduğunu düşündüğüm yere girdim., hüsran ahh nerden bulayım bu koca yerde banyoyu...
Yaklaşık 20 dakika sonrasında banyoyu bulabilmiş, içine girmiştim. Kaymış tipimi biraz düzeltmeye başladım. Sonunda bu ızdırapdan kurtulduğumda kıyafetlerimi yerleştirirken dışarı çıkardığım annemin günlüğünü gördüm. Sanki, sanki parlıyordu
Birden parlayınca irkilmiştim ama gitmek istiyordum. Günlük benzeri şeyi açtığımda karşıma bir not çıktı. 'Kızım Lexi eğer bunu okuyorsan gerçekleri öğrenmenin vakti gelmiştir.' sayfayı çevirip sadece iki cümle yazıyordu, okumaya başladım ve okurken mırıldandım "Kilit açıldı, Sahibine kavuştu. Geçmiş öğrenilsin, örtüler açılsın" Bu da ne demek diye düşünür iken defterin üzerinde semboller belirmeye başladı ve elimi yakalayıp içine çekti
Mor şey beni içeri çektiğinde farklı bir mekandaydım sanki bir tapınak gibi ama daha büyüğü. İçeriden iki kadın sesi geliyordu. Biri tanıdıktı, annemdi Diğerini tanımıyordum. Biraz ilerleyince annemin bir kadın ile konuştuğunu gördüm ve dinlemeye başladım.
"Ya bebeğin ya da ihanet hangisini seçeceksin Ate ? Bebeğinin ölmesini mi? Yoksa minik bir ihaneti mi" dedi kadın "BENDEN DE BEBEĞİMDEN DE UZAK DUR HERA!" diye bağırdı annem. O zaman o kadın Hera'ydı, konuşma hareketlendi. "SİZDEN UZAK DURMAMI İSTİYORSANIZ DEDİĞİMİ YAP" diye bağırdı Hera annem ise pes etmiş bir ses ile "TAMAM, lanet olsun tamam." Hera o ortamdan uzaklaşınca annem hıçkırarak ağlamaya başladı...
Görüş açıma tekrar mor şey girdiğinde yine içine çekilmiş bu sefer kendimi tekrar yatağımda bulmuştum. Bu sefer kitapta başka bir yazı yazıyordu "Bir vakit bir bölüm, diğer bölüm gecenin karanlığına karıştı..."
Bölüm sonuu, biliyorum çok kısa oldu. Ama bu bölüm zaten geçiş ve Ate'nin yaşadıkları ile ilgiliydi. Yorumda fikirlerinizi veya önerilerinizi belirtirseniz çook mutlu olurumm. Hem de bölümün hızlı gelmesine yardımcı olursunuz..
Sizce ate nasıl biri?
***
BU BÖLÜM 0siyah07 BEBİME İTAFHEN.
******
"Yıldızlar... Yıldızlar gecenin ışığı olmuşlardı. Bende geceydim, tek farkı benim yıldızlarım yoktu. Benim yıldızlarım beni terk etti. Ya da ben fazla karardım."
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Tanrı: Tek Varis
FantasíaBazen hayatımızda hiç bir şey yolunda gitmez.. Tükenmişliği, acıyı ve çaresizliği dibine kadar hissederiz. Hayat bazen size ışıldar benimkinin karardığı gibi.. Hayatının bütün yıkıntısını tek başına kucaklamış bir kızdan bahsediyoruz... İKİ TANRI:...