Bazen hayatımızda hiç bir şey yolunda gitmez.. Tükenmişliği, acıyı ve çaresizliği dibine kadar hissederiz.
Hayat bazen size ışıldar benimkinin karardığı gibi.. Hayatının bütün yıkıntısını tek başına kucaklamış bir kızdan bahsediyoruz...
İKİ TANRI:...
*Hatırlatma* Gözüme biri çarptığında onu incelemeye başladım. Benimkinden 1 ton açık kızıl saçlar. 1.70 boylarında bir kadın. Duruşu, saçları, boyu.. her şeyiyle ona benziyordu. Kadın ona baktığımı fark etmiş gibi bana döndü. Dudaklarımdan bir fısıltı kaçtı. "Ate!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lexi- Şaşkınlıktan donup kalmıştım. Annem her zamanki göz devirmesinden yaptı. İçten içe o an içimi bir korku kapladı. Beni bunca insanın önünde cezalandıracağını düşündüm bir an, ama babam buradaydı değil mi? Bir şey olmazdı. Ate'e doğru adımladım. Ona doğru geldiğimi görünce koşar adımlarla gitmeye başladı. Dans edenlerin arasından geçmeye çalışıyordum. Fakat Ate'i gözden kaçırmıştım, titreyen ellerimi başıma götürdüm. "Lanet olsun!" Neden buraya gelmişti? Hem o Tanrılar nasıl onu tanımadılar?
Düşüncelere dalmışken duyduğum sesle irkildim. "Lexi, neden buraya geldin?" Alexia omzuma dokunarak beni kendine çevirdi. "Tanıdık birini gördüğümü sanmıştım." Alexia bana inanmamışcasına baktı. "Kimi gördün Lexi? Anneni mi?" Nereden biliyordu? Nasıl tahmin etmişti? "Ne? Annemi görmem imkansız onu öldürdüm." Alexia kaşlarını çattı. "Burada başka kimi tanıyorsunki? Annenden başka biri aklıma gelmemişti. Sadece başına bela açma tamam mı? Şu aralar neden annenin işaretinin sende çıktığını araştırıyoruz zaten." Bu anormal bir şey mi?
"Ebeveynlerimizin işaretinin çıkmasında ne gibi bir gariplik var?" Alexia alayla sırıttı. "Ares aşkına... biz Tanrı ve Tanrıçalarda sadece babamızın işareti çıkar. Annenin işaretinin çıkması seni daha trajedik bir duruma düşürdü." Benim durumum daha önceden neden trajedik bir durumdu ki? "Ben-" Sözümü kesen Axel'in gelmesiydi, o gelince konuşmayı kestiğim için bozulmuş gibiydi. "Lexi, akademiye gelmeyi düşünür müydün?" Cevabım çok netti. "Hayır."
"Ne! Neden?" Evde gardiyanla eğitimim vardı ve günlük olayı için enerji lazım, enerjimi aptal akademi için harcayamam diyemeyeceğim için kısa bir cevap verdim. "Evde rahatım." Axel'in ne giydiği gözüme çarptığında onu incelemediğimi fark ettim. Babam gibi giyinmemişti onun önü kapalıydı. Ne olurdu bir dekolte? "Hey! Üstümde bir şey mi var?" Dilimi hayır dercesine şıklattım. "Burdaki çoğu kişi babam gibi giyinmiş, senin üstün onlarınkine göre sönük kalmış."
Alexia sinirle konuştu. "Değil mi? Ona düzgün bir şey giymesini söylemiştim. Köleler gibi geldi buraya." Axel, Alexia'ya kötü kötü baktı. "Ben böyle seviyorum kardeşim. Değerli eleştirin için teşekkürler Lexi." Ne demek canım, rica ederim.!
***
Parti boyunca Alexia ve Axel'le takılmıştım. Şimdi ise başım çok ağrıyordu. Parti bittiğinde direkt olarak odama gitmiş, üstümü değiştirip uyunuştum. Gördüğüm bir kabus yüzünden uyandığımda tüm uykum kaçmıştı. Partide Ate'i gördüm, benim hayalim değildi. Kanlı, canlı karşımdaydı. Peki neden buradaydı? Beni mi almak istiyor? Beni öldürmek istiyor olabilir. Sonuçta ben onu yanlışlıkla toz yapmıştım. Eski kötü anılar...